11

3K 268 30
                                    

"Hoş geldiniz." Annem samimiyetle konuşmuş ve Güzel'in ona sarılması ile afallamasına rağmen belli etmeyerek ona karşılık vermişti. "Siz Hoseok'un biz de kalmasına izin vermediniz ama ben sırf izin verin diye evinize kadar geldim." Annem Güzel'e cevap vermek yerine bana baktı uzun uzun. Yüzümdeki değişikliği fark etmişti.

Hep beraber salona geçmiş ve oturmuştuk. Omega arkadaşlarım olmuştu ve biz şu an benim evimdeydik. Rahat rahat konuşabilecektik. Mutluydum. "Aç mısınız? Sizin için bir şeyler hazırladım." Kimse bir şey dememiş ve ben annemle mutfağa girmiştim. Çabucak tabaklara yaptığı şeyleri doldurmuştuk. Diğerleri de yardım için mutfağa gelmek isteyince engel olmuştum. Misafirlerimi yormak istemiyordum.

Hareketli dakikalar sonrası herkes önüne koyulan tabaklara yönelmişti. "Abim nerede kaldı?" Dedi Güzel. Bence o gelmese daha iyi olurdu çünkü annem onu görürse kesinlikle onlarda kalmama izin vermezdi. "Hoseok ile tanışalı çok olmadı ama tatlı sohbetiyle bizi kendisine bağladı. Biz onu çok sevdik Bayan Jung." Dedi Jungkook hyung. Abartıyordu.

"Evet Hoseok öyledir. Kendini sevdirir. Bu arada o da sizden çok bahsediyor." Annemin yaptığı pamuk gibi yumuşak olan poğaçayı da bitirip tatlıya yöneldim. "Merak ettim şimdi. Bizden ne diye bahsediyor?" Seokjin hyungun sorusunu duyunca öksürmemek için kendimi zor tuttum. "Yeni arkadaşlarım diye bahsediyorum tabii. Okulda sizinle ne yaptığımı anlatıyorum." Evet çok alakasız cevap vermiştim.

Hem eğer benim yerime annem konuşursa bir miktar rezil olabilirdim. "Ben abimi arayıp geliyorum." Güzel ayağa kalkıp salondan çıktı. "Yoongi hala neden gelmedi?" Dedi Seokjin hyung. Ben de merak etmiştim şimdi. Adresi de atmıştık ama hala yoktu. Trafik açılmamış olabilir miydi?

"Abisi de mi sizin okulda?" Anneme Yoongi hyung hariç her şeyi anlatmıştım. O yüzden onu bilmemesi gayet doğaldı. "Evet bizim okulda." Dedi Jungkook hyung. Fazladan ekleme yapmadığı için ona minnettardım. Birkaç dakika sonra Güzel abisini arayıp konuştuktan sonra içeri girmişti. "Abim gelemeyeceğini söyledi. Döneceğim zaman beni anlamaya gelecekmiş." Üzülmüştü.

Güzel'in moralini yerine getirmek için konudan konuyu atlayarak onu güldürmeye çalıştılar. Ben de bu saçma ortamı izlerken kapı çalmıştı. Hemen kalkmış ve kapıya doğru gitmiştim. Yoongi hyung gelmiş olamazdı değil mi?

Kapıyı açtığımda karşımda Taehyung'u görmeyi gerçekten beklemiyordum. "Şey Hoseok ben senden matematik notlarını almak için gelmiştim. Geçen gün gelememiştim ya. İşte Namjoon'a mesaj attım ama bana dönmedi. Sana da atmak yerine evine gelip almam daha iyi olur diye düşündüm." İçeri geçmesi için kenara çekilmiştim.

"Sen salonda otur. Ben getiriyorum." Odama gitmiş ve matematik defterimi bularak hızla salona geçmiştim. Taehyung kenara oturmuş ara ara Jungkook'a bakıyordu. Bunların arası biraz zorlarsam olurdu kesin. "Getirdim." Defterimi ona uzatmış ve yerime oturmuştum.

"Taehyung açsan sana bir şeyler getirebilirim?" Dedim sorarcasına. "Yok. Ben gideyim artık. Hem misafirleriniz varmış. Daha fazla rahatsızlık vermeyeyim." Ay yoksa Jungkook'u görünce utanmış mıydı? Biraz fazla gerilmişti sanki. "Ne alakası var şimdi evladım? Kalkma getireyim hemen." Dedi annem.

"Jungkook'a baksana çok güzel olmuş." Dedim fısıltıyla. Taehyung şokla gözleri kocaman olmuştu. "Sus Hoseok." Aman kimseye de yaranılmıyordu.

Taehyung gelince kimseden çıt çıkmaz olmuştu. Omegaların olduğu bir ortamda alfanın da sonradan dahil olması herkesi germişti. Neyse ki kimse feromon salgılamıyordu. Yoksa nefes alamayacak hale gelirdik. "Taehyung canım sen Jimin ve Namjoon'u da arasana. Onlar da gelsin." Anne ne yapıyorsun? Delirdin mi sen?

"Ahahaaa hiç gerek yok bence anne." Dedim yapmacık bir şekilde. "Taehyung'ta şimdi gidiyordu zaten." Diye ekledim. "E-evet ben de gidiyordum. Size iyi günler." Tabağında ki her şeyi kısa sürede silip süpürdüğü için daha fazla kalmayıp çıkmıştı.

"Taehyung normalde de böyle biri mi?" Dedi Jungkook hyung. "Hayır değil. Sizi tanımadığı için biraz gerildi." Aslında bununla alakası yoktu. Sadece Jungkook hyungu görmek ona iyi gelmemişti. Ondan çok fazla etkilenmişti. Belli etmemeye çalışsa da ben anlıyordum. Bu yüzden de tek kelime edemez olmuştu.

Eğer yalnız kalsalardı belki iletişim kurma da zorluk çekmezdi ama biz ilk defa alfa görüyormuş gibi davrandığımız için rahat edememişti. "Buraya geleli 2 saat olmuş. Biz de kalkalım bence." Dedi Güzel. Doğru düzgün konuşamamıştık bile ama hava kararma yolunda emin adımlar attığı için gitmeleri iyi olurdu. "Biraz daha otursaydınız keşke."

"Bir daha ki sefere hafta sonu geliriz. O zaman daha çok otururuz. Ya da annem ve babam yurt dışından döndükten sonra siz bize gelirsiniz." Abisine kısa mesaj çekip biraz daha oturmuşlardı. Sonra da ben de onlarla beraber sokağın başına kadar gitmiştim. Yoongi hyung gelene kadar onlarla beklemiştim. "Hoseok istersen git." Dedi Seokjin hyung.

"Biraz daha bekleyeyim sonra giderim." Bu sırada Yoongi hyung görünmüştü. Siyah ve büyük bir arabayla gelmişti. "Görüşürüz Hoseok." Güzel arabanın kapısını açıp binmişti. "Görüşürüz." Dedikten sonra Yoongi hyunga bakarken onun da bana olan bakışlarını yakalamıştım. Yüzünde garip bir ifade vardı. Hemen el sallamış ve eve doğru koşturmuştum.






















 Hemen el sallamış ve eve doğru koşturmuştum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

💜










Matchmaker Omega |Sope✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin