32

2.3K 199 35
                                    

Her şey birkaç saniye içinde gerçekleşmişti. Kapı açılıp "Biz geldik!" Dendiği an da zamanla yarışırcasına Yoongi'nin odasına koşmuş ve kimse beni görmeden içeriye girebilmiştim ama çantam orada kalmıştı.

Şu an tam kapının arkasına yaslanmış ve elimi kalbime koymuş bir vaziyette içeri de olup biteni dinliyordum. Bir kadın sesi geliyordu. Bu annesi olmalıydı. "Burada öylece oturmuş ne yapıyorsun Yoongi?" Dudaklarımı kemirmeyi bırakamıyordum. Yakalanma hissi bedenimi çoktan ele geçirmişti.

"Biraz dinleniyordum. Şimdi odama geçeceğim." Dediğinde "Dur abi ben de geleyim. Odandan bir şey almam gerek." Dedi Güzel. Çantamı görünce kesin anlamıştı burada olduğumu. "Sen bana söyle ben sana getireyim." Güzel'in Yoongi'yi dinleyeceğini sanmıyorum. Buraya gelecekti o.

"Yok yok. Ben de geleyim." Kapıdan çekilerek biraz uzağa gitmiştim. "Gelmesende olur aslı-" Kelimesini tamamlayamadan Güzel dalmıştı odaya. Beni görünce gülümsemiş ve "Biliyordum burada olduğunu." Demişti. Arkasından da Yoongi girmişti.

"Siz ikiniz kimse olmadan ne yapıyordunuz burada?" Kaşları ayrı ayrı oynuyordu. "Ben senin bugün Jimin'le ne yaptığını soruyor muyum kardeşim?" Dedi Yoongi. Güzel şaşkınca abisine bakmıştı. "Jimin kim? Seni anlamıyorum abi."

"Uzatma. Biliyorum neler yaptığını." Şu an kardeş tartışmasına şahit oluyordum ve bunu umursayacak gücü kendimde bulamıyordum. Az önce olanları düşündükçe kızaran yüzüm yüzünden onlara bakamıyordum. Alev alev yanıyordum.

"Kızdın mı peki?" Dedi çekingen bir şekilde. "Evet çok kızdım. Keşke hayatında biri olduğunu bana daha önce söyleseydin." Güzel Yoongi'ye sarılarak "Bundan sonra senden bir şey saklamayacağım. Söz veriyorum." Dedi.

"Ş-şey ben gitsem mi artık?" İkisi de bana dönmüştü. Biraz gerilmiştim. "Annem odasına geçince birlikte çıkarız." Dedi Yoongi. Güzel'den uzaklaşarak yanıma gelip belime koydu elini. Kesinlikle daha da utanayım diye yapıyordu. Bunun başka bir açıklaması olamazdı.

"Bence odasına çoktan geçmiştir." Diyerek kapıyı araladı Güzel. Birkaç dakika baktıktan sonra "Evet gitmiş. Siz de çıkabilirsiniz." Demişti. Çantamı aldım. "Acele edelim." Dedi. Yoongi'nin odasından çıkarak kapıya doğru ilerledim hızlıca. "Beni de beklesene Hoseok."

"Ben kendim gideyim. Sen evde kal." Dediğimde kaşları çatıldı. "Beni istemiyor musun sen?" Şimdi bunun konumuzla ne alakası vardı? Ben sadece yüzüne bakamayacak gibi hissediyordum. Benimle gelirse çok daha kötü olurdum. "Öyle bir şey yok. Yanlış anlıyorsun." Biraz daha burada kalırsak yakalanacaktık.

"O zaman neden gelmemi istemiyorsun?" Yanan yanaklarıma ellerimi koyarak gözlerimi kapattım. "Çünkü çok utanıyorum. Şimdi anladın mı? Sonra konuşalım." Diyerek hızlıca kapıyı açmış ve kendimi dışarı atmıştım. Yoongi peşimden gelmeden gitsem iyi olurdu.

Koşar adım ilerleyerek arkama bile bakmamıştım. Umarım gelmez! Sanırım gelmiyordu. Evet evet gelmiy- "Kaçmaya kalkman beni daha çok üzdü." Sesini duyduğumda yutkunmuştum.

Tam önümde gülümseyerek bana bakıyordu. "Ya ama hyung!" Her hareket ettiğimde o da aynı şekilde hareket etmiş ve geçmeme izin vermemişti. Bir iki adım attığında geriye çekilmiştim. Beni yakalayacaktı! "İzin ver gideyim. Annem merak eder."

"Olmaaaz!" Ağlamaklı sesler çıkarırken biraz daha yaklaşmıştı bana. Geldiğim yolu geri koşsam da hiçbir şeye yaramayacaktı. Zaten bu halde daha fazla da burada oyalanmamam gerekti. Hala ıslak hissediyordum. Eve gidip yıkanmalıydım.

"Yakaladım!" Dediği anda kolumdan tutmuş ve beni kendisine çekmişti. Yüzüne bakmadan direkt omzuna gömdüm kafamı. Ağlayacak hale gelmiştim. Tek omzumda asılı olan çantayı alıp yere koymuştu. "Sen ne kadar da tatlısın böyle." Belimi sıkıca kavrarken yüzümü kaldırdım.

Sol gözüme dudaklarını bastırdı yumuşakça. "Birkaç hafta görüşmeyelim. Tamam mı?" Bunu neden söylediğini anlayabiliyordum. Kızgınlık geçirecekti. "Çok özlerim seni." Dedim utansam da. "Ben de çok özlerim ama bazı şeyler şu an için biraz erken. Bunu anladım az önce." Çok güzel bakıyordu. İçim hoş oluyordu bu sayede.

"Seni iyi ki tanımışım." Diyerek saçlarımı okşadı. Sonra da burnumu öptü yavaşça. "Hadi şimdi seni evine bırakalım."







































"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu fic artık sıkıcılaşmaya başladı sanki?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu fic artık sıkıcılaşmaya başladı sanki?

Final mi yapsak ne?





Matchmaker Omega |Sope✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin