"Ben annemi bulmayı çok istiyorum."
"Biliyorum, onu bulacağız. Ben sana söz vermemiş miydim?"
"Ama o geldiğinde... Benden vazgeçecek misiniz?"
"Saçmalama tatlım benim, senden neden vazgeçelim?"
Küçük kızın yüzünde mutluluk dolu bir gülümseme belirdi. "Peki annem geldiğinde o da burada yaşayabilir mi?"
"Siz nasıl isterseniz orada kalabilirsiniz."
"Teşekkür ederim." diyerek sarışın adamın boynuna atladı. "Ben hepinizi çok seviyorum."
"Ama en çok beni, değil mi?" dedi sarışın adam. Normalde egoist bir insan değildi ama arada bir şakayla karışık bunu yapardı.
"Hayır hepinizi aynı seviyorum."
"Bence en çok beni seviyorsun."
"Evet..."
"Ben de seni çok seviyorum."
✪
"Sen burada ne yapıyorsun?" Clint sanki uzaylı görmüş gibi mutfağa girmişti.
"Ne yapıyor gibi duruyorum Clint?"
"Domates doğruyorsun."
"Vay canına, madem görebiliyorsun neden sordun o zaman?"
"Günlerdir odandan dışarı adım atmadığından birden görünce şaşırdığım için olabilir mi?"
Kızdan bir cevap gelmedi.
"İyisin değil mi?"
"Hıhı." küçük sayılmayacak şekilde dilimlediği domatesleri bıçak yardımıyla doğrama tahtasından içi marulla dolu kaseye döktü. Sıra kırmızı lahanaları doğramaktaydı. Ama önce tencerede pişen makarnaları karıştırdı.
"Vaay makarna mı yapıyorsuuun?" ağzı sulanarak tencereye baktı.
"Evet."
"Ya sen nasıl bir kahramansın böyle?"
"Sadece makarna yapıyorum Clint, dünyayı kurtarmıyorum."
"Dünyayı kurtarmaktan daha iyi." dediğinde kızı güldürmeyi başarmıştı.
"Selam Clint- Hey! Margie, burada ne yapıyorsun?"
Margaret gözlerini devirdi. "Büyü yapmayı öğreniyorum, Peter." makarnaları karıştırdığı tahta kaşığı çıkarıp asa gibi Peter'a doğrulttu. "Expecto Patronum!"
"Ama... A-ama ben ruh emici değilim."
"Bazen benim ruhumu emiyorsun."
Peter'ın suratı ağlamak üzere olan bir bebek halini alınca Margaret olaya el attı "Ya salak şaka yapıyorum, gel buraya koca bebeğim benim." diyerek Peter'a sarıldı.
"Heeey! Hani koca bebeğin bendim?"
Kız içinden "Eyvah" derken gözleri kocaman açılmıştı. Peter ise Clint'e piç smiley gönderirken onu daha da sinirlendirmişti.
"Seni kendi ağına dolamamı istemiyorsan şimdi uza örümcek!"
"Peter kaç, ben onu oyalarım."
Peter hala sırıtırken Clint onun üstüne yürümeye başladı.
"Tamam arkadaşlar benim için kavga etmeyin." dedi gülerek ama ikisi de durmayınca suratı birden değişti. "Yiyin birbirinizi tamam mı!"
Peter mutfağın içinde koşmaya başlarken Clint de onu yakalamaya çalışıyordu. Margaret ise yarım bıraktığı salata işine geri dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spiritual Girl༄
Fanfic"Tanışmak ister misin? Ben Steve, senin adın ne?" elini uzattı. Minik kız Steve'in uzattığı eli tuttu. "M-margaret." Steve karşısındaki küçük kızın ağzından 70 sene önce veda etmek zorunda kaldığı sevdiği kadının adını duyunca gülümsedi. "Ne güzel...