0.1

1.8K 99 103
                                    

Elimdeki kahveyle birlikte odama girdim ve masama oturdum. Kapının açılmasıyla o tarafa döndüm.
"Daha 2 dakika önce ayrıldık Jungkook bu kadar kısa sürede beni özlemiş olamazsın"
"Herkes çalışıyor bir boş sensin hyung"

Göz devirdim. Jungkook karşımdaki koltuğa oturup ayaklarını masaya uzattı. Bir süre ayaklarına baktım ama o umursamadan telefonuyla oyun oynuyordu.

"Jungk-"
"Jimin!"
Kafamı kaldırıp nefes nefese kalmış olan Lisa'ya baktım.
"Lisa neler oluyor ?"
Dedim ayağa kalkıp

Lisa soluklanıp bana baktı.
"27 numaralı odadaki hastan yok"
Oflayarak odamdan çıkıp aşağı kata inmeye başladım.

Kısa sürede aşağıya inince kalabalığa doğru koştum.
"DOKUNMAYIN BANA BEN DELİ DEĞİLİM!"
Yerde bağıran kızın yanına gittim.

Yeni gelmişti 2 veya 3 gün olmuştu bu kız geleli.
"Hey sakin ol bana bak! Yüzüme bak!"
Kız yüzüme baktı.

"İsmin ne senin ?"
Dedim
"Ben deli değilim"
Dedi ağlayarak
"Buraya sadece deliler gelmiyor deli olmak istemeyen insanlar buraya geliyor. Burası bir hastane tımarhane değil sakin, şimdi bana adını söyle"

"B-ben...benim adım..."
Diyip durdu ve yutkundu.
"...adım Ryujin"
"Tamam Ryujin sakin ol, şimdi hemşireler seni odana götürecekler dinlen diye bende birazdan yanına geleceğim"
"Burası bir tımarhane değil mi ?!"
Derin bir nefes aldım.

"Hadi Ryujin"
Diyerek onu ayağa kaldırdım. Hemşire Nayeon'da Ryujin'in koluna girdi.
"Nayeon onu odasına götür kapıyı da iyi kapat"
"Peki Bay Park"

Namjoon yanıma geldi
"İnsanları kandırmaktan vazgeç jimin, burası bir hastane değil tımarhane ve onlarsa bir de-"
"Yapma namjoon! Onlar deli değil"
Namjoon teslim olurmuşcasına ellerini kaldırıp gitti.

Hastalarıma deli denilmesi zoruma gidiyor. Ama benim zoruma gitmesi onların bir deli olduğu gerçeğini değiştirmez. Oflayarak gözümdeki gözlüğü çıkartıp gözlerimi ovuşturdum.

"Jimin"
Arkamı döndüm. Seulgi'yi görünce gülümsedim.
"Kahve almaya gitmiştim olanları Lisa'dan duydum."
Ahh Lisa, ayaklı gazete!
"Birşey yok ya"
Elindeki kahveyi bana uzattı.

Teşekkür ederek aldım.
"Odama geçelim mi ?"
Dedim, Seulgi beni onaylayınca birlikte yürümeye başladık.
"Ee Chanyeol'la aranız nasıl ?"
Dedim

"Öyle böyle"
Dedi
"Kötü yani"
"Kötü demeyelim de...tamam kötü diyelim"
Demesiyle güldüm.

"Yine ne yaptı sana ?"
"Birşey yapmasına gerek var mı ? Nefes alması yeter!"
"Seni baya bir kızdırmış belli ki"
"Hiç o konulara girme jimin zararlı çıkarsın"
"Sustum bile"
Dedim

Odama girdik masama oturdum Seulgi de karşımdaki koltuğa oturdu.
"Bugün fazla hastan yoktu sanırım"
Dedi, onu onayladım
"2-3 kişiyi gördüm sadece"
"Benim hastalarım sıkıntı ya, asla durmuyorlar ve beni ürkütüyorlar"

"Aslında onlar çok masumlar aynı bir çocuk gibi"
"Evet ama geçen bir hastam bana birinin akşamları onun kulağına şarkı fısıldadığını söyledi"
Gülümsedim
"Olabilir...emin ol ki daha kötülerini duydum Seulgi"

"Yarın yeni hastalar geliyor, sana kaç tane verildi bana 2 verildi"
Önümdeki dosyayı açtım.
"Bana da 4"
"Bu işte iyisin Park Jimin! 30 hastanın 22 tanesini normal bir bireye çevirdin"
Gülümsedim

"Hastalarıma bir insan gibi davranıyorum. Onlar da bizim gibi olduklarını düşündüklerinden hızlı ilerleme kaydediyorlar"
"Hadi ama biz onlara hayvan gibi mi davranıyoruz ?..Kırdın jimin~shi"

"Az önce sen söyledin Seulgi~shi, hastamdan korktum dedin, şahsen ben onlara arkadaşımmış gibi yanaşıyorum"
"Ooo Park Jimin"
Gülümsedim

"Artık daha fazla azar işitmeden gitsem iyi olacak"
"Sonra tekrar görüşürüz"
"Görüşürüz"
Seulgi odadan çıkınca derin bir nefes alarak önümdeki dosyayı incelemeye başladım.

Ölen hastalarımın ismi yazıyordu. Oflayarak dosyayı kapattım. Onların ölmesine üzülüyorum en az bizim kadar onlar da yaşamayı hakediyor

~SAVE ME~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin