-YETER ARTIK! BIKTIM SENİN ŞU UMURSAMAZ TAVIRLARINDAN
+....
-Jimin birşey söyle sessiz kalma!
+Ne diyebilirim sana ? Hep kendi bildiğini okuyorsun! İstemediğimden mi yanında olmadığımı düşünüyorsun he !?
-B-ben...bitirelim o zaman
+Soo jin saçmalamayı kes!
-Jimin bu gün yanıma ya geldin ya geldin yoksa herşey bitti!
Telefonun yüzüme kapanmasıyla derin bir nefes alıp kendimi sakinleştirdim.
"Kız arkadaşın mı ?"
Hızla arkamı döndüm.
"Chaeyoung uyanmışsın"
Yavaşça ayağa kalkmaya çalıştı bende yanına gidip kalkmasına yardım ettim."Su verir misin ?"
Onu onaylayarak kenardaki bardağa su doldurdum ve Chaeyoung'a uzattım. 2 yudum içtikten sonra geri verdi.
"Teşekkürler"
Yanındaki sandalyeye oturdum."Neden yaptın ?"
Dedim, kafasını üzgünce yere eğdi.
"Son zamanlarda daha da güçlendi. Hep bana bağırıyor bir şekilde istediğini yaptırıyor"
"Chaeyoung o sadece bir hayal, o bir halüsinasyon sana zarar veremez sadece psikolojini bozar o da sen izin verirsen""O bana yakında kendimi öldürmezsen seni öldüreceğini söylüyor"
"Bana hiçbirşey yapamaz o"
Chaeyoung bir anda kulaklarını kapattı."Sessiz ol lanet herif!"
Hızla Chaeyoung'un kulağındaki ellerini tuttum. Korkuyla gözlerime baktı
"Sen ondan güçlüsün"
"Beni öldürecek"
Dedi sessizceSinirle gözlerimi kapatıp Chaeyoung'a sarıldım.
"Sakin ol"
Bir anda beni itti. Korkuyla ona baktım.
"Bana dokunma sende bir erkeksin benden uzak dur!"
"Pekala"Kapıya iki defa vurunca Nayeon içeri girdi.
"Sakinleştiriciyi hazırlayın"
Dedim, Nayeon iğneyi hazırlarken Chaeyoung iğneyi gördü hızla gözlerime baktı."Bana onu yapmayın!"
Dedi ağlayarak, yanına gittim benim yakalarımı tutarak dolu gözleriyle gözlerime baktı.
"Beni kurtar söz vermiştin, kurtar beni-"
Nayeon'un iğneyi Chaeyoung'un koluna batırmasıyla yakalarımdaki elleri gevşedi."Kurtar beni"
Diyip bayıldı.
"Durumu gittikçe kötüye gidiyor Bay Park"
"Onu kurtaracağım"
Dedim
"İmkansız""İmkansız diye birşey yoktur."
Ayağa kalkıp Chaeyoung'u kalktığı yatağa geri yatırıp üstünü örttüm."Uyandığında zorla da olsa yemeğini yedirin"
"Peki Bay Park, siz bir yere mi gidiyorsunuz ?"
"Evet işlerim var"
Dedim ve odadan çıktım.•••••
"Nasıl beğendin mi ?"
Gülümsedim
"Çok güzel olmuş"
Dedim, soo jin gülerek ayağa kalktı.
"O zaman bir tabak daha ?"
"Hayır, hayır cidden gerek yok o kadar güzeldi ki doydum""Peki o halde ben masayı kaldırayım"
Soo jin tabakları alıp mutfağa gidince hızla masadaki suyu alıp tek dikişte bitirdim. Bir insan bir yemeği bu kadar tuzlu yapabilir mi ?!Bardağı bırakıp ayağa kalktım. Soo jin diğer tabakları almaya geldiğinde telefonum çaldı. Benden önce davranarak soo jin aldı.
"Soo ver şu telefonu"
"Ama açma, bugün bana aitsin"
Dedi
"Tamam açmayacağım ver"
Soo jin telefonu bana verince arayana baktım.Nayeon aramıştı.
"Telefonu sessize al jimin"
Dedi
"Ama-"
"Sessize al dedim!"
Göz devirip telefonu sessize aldım ve cebime attım.Soo jin masayı topladı birlikte film izlemeye oturduk. Romantik filmlerden nefret ederim! Bir süre boş boş izledikten sonra ayağa kalktım.
Ayağa kalkınca soo jin elimi tuttu.
"Nereye ?"
"Lavaboya gidiyorum"
DedimElimi bırakınca hemen ilk kattaki lavaboya girdim. Cebimdeki telefonu çıkarttım. Nayeon'dan 47 cevapsız arama vardı. Hemen onu geri aradım.
+Neler oluyor ?
-Bu saatte rahatsız ediyorum ama Chaeyoung kötü, ateşi var ve uykusunda ağlıyor birine yapma diyor. Uyuyor ama ona dokununca ağlayarak beni itiyor korkmaya başladım bana bişey yapar diye, odaya da giremiyorum Bay Park rica etsem-
+Geliyorum
Telefonu kapatıp lavabodan çıktım.
"Jimin gel en güzel yeri!"
"Soo jin"
Soo jin bana baktı ciddi olduğumu görünce ayağa kalktı.
"Tahmin edeyim işin var gitmen gerek""Özür dilerim"
Dedim, giderken elimi tuttu.
"O kapıdan çıktığın an herşey biter. Ya o çok değerli işin ya da 2 yıllık kız arkadaşın ?"
Dedi, hızla gözlerimi gözlerine çevirdim.