"...sonra da abim sinir krizi geçirdi ve annemle babamın yanına gitti"
Dedi rose, yüzünü ellerim arasına alarak göz yaşlarını sildim."Hazmedememiştir benden duysam böyle birşeyi hazmedemezdim merak etme sakinleşince konuşursun"
Dedim, Rose kollarını bana sardı."İyi ki varsın"
Gülümsedim
"Sende"
Dedim, kapı çalınca rose hızla benden ayrıldı.
"Bay Park rose'nin banyo zamanı"
Diyince rose'ye baktım."Nayeon'un sana dokunmasına izin verir misin ?"
Dedim
"S-sanırım evet"
Diyerek güldü.
"Eldiven taktım rose merak etme"
Rose mecburiyetten güldü."Ben burdayım, ayrıca korkma nayeon pis değildir"
İkisi banyoya girince rose'nin odasından çıkıp biraz ilerdeki Min sung'un odasına girdim."Selam ufaklık"
Dedim, yanına oturup çizdiği şeye baktım. Dışarda ki manzarayı çizmişti
"Min sung çok güzel olmuş"
Dedim o da utanarak güldü
"Bende beğendim"
Dedi gülerek"Kendini bugün nasıl hissediyorsun ?"
"Çok iyiyim"
Dedi, gülerek saçlarını karıştırdım.
"Hep iyi ol ufaklık"
O gülünce ayağa kalkarak odadan çıktım."Oppa !"
Arkamı döndüm.
"Yuna neden tek başına dışardasın ?"
"Hemşire momo'yla yürüyüşe çıkmıştım şimdi de odama dönüyorum."
DediCebimdeki çikolatayı çıkarıp ona uzattım.
"İstemiyorum oppa kilo almışım sevdiğim çocuk beni beğenmeyecek"
"Yaa kimmiş bakalım o çocuk ?"
Dedim,Utanarak güldü ve parmak uçlarına basarak kulağıma yaklaştı.
"Choi Yeonjun bizim okulun en yakışıklı ve çalışkanı"
Diyerek geri çekildi"Benden yakışıklı mı ?"
"H-hayır"
Demesiyle güldüm.
"Pekala öyle olsun bakalım"
"Gitmem gerek sende hemen odana"
"Tamam oppa"
DediRose'nin odasına girdim hâlâ çıkmamışlardı altı üstü hızlıca banyo yapıp çıkacaklardı. Banyonun kapısını yavaşça çaldım.
"Nayeon bitti mi ?"
Ses çıkmamıştı daha sert vurdum."Nayeon"
Kapıyı açarak içeri baktım. Lanet olsun ! Nayeon yerde yatıyordu
v-ve küvette kan vardı...Rose nerdeydi ?! Hızla içeri girdim.
"Rose !"
Nayeon'un yanına oturup yüzünü sallamaya başladım."Nayeon !"
Nayeon gözlerini yarım açtı.
"O-onu k-kaçır-dı"
Korkuyla ayağa kalktım. Hızla banyodan çıkarak odanın camından dışarı baktım.Simsiyah giyinmiş kafasında şapka olan biri, üstünde sadece havluyla olan rose'yi kucağına almış siyah arabaya doğru koşuyordu.
Tüm gücümle aşağıya koşmaya başladım. Hastenden çıktım bu kesinlikle rose'nin bahsettiği p!ç jung woo olmalıydı.
Rose'yi arabaya bindirdi bana dönünce göz göze geldik hızla arabasına bindi.
"LANET HERİF !"
Yoongi hyung'u görünce hızla arabasının önüne atladım.Durunca koşarak arabaya bindim.
"Ne yapıyorsu-"
"Hyung sus ve arabayı sür ! jung woo denen herif rose'yi kaçırıyor siyah arabayı takip et"
Dedim
"S*ktim belanı o*ospu çocuğu !"
Diyerek gaza yüklendi"Nasıl oldu bu olay ?!"
Dedi
"Nayeon rose'ye banyo yaptırıyordu ben odadan çıktım geldiğimde nayeon baygındı ve Rose'de yoktu küvette de kan vardı !"
"Lanet olsun ! Kız kardeşime birşey yaparsa onu öldürürüm yapmazsa da öldürürüm !"
Bende !Aklıma gelen şeyle telefonumu çıkarıp seulgi'ye kısa bir mesaj atıp olayı anlattım ve nayeon'un yanına gitmesini söyledim. Korkudan ellerim titriyordu.
"HYUNG DAHA HIZLI GİTMEZ Mİ BU ARABA ?!"
Yoongi hyung gaza daha da yüklendi. Telefonuma mesaj gelince kafamı telefonu çevirdim. Seulgi yazmıştı mesaja cevap verecekken yoongi hyung'un dediğiyle hızla yola baktım."Nereye kayboldu ?!"
Yoongi hyung'a baktım. Onları kaybetmiştik
"Kayıp mı ettik onları ?!"
"Lanet olsun !"
Diyip direksiyona vurdu. Korkudan titreyen ellerimi saçlarımın arasından geçirdim.