Uyandığımda Rose yoktu yataktan kalktım.
"Rose"
Ses gelmeyince yerdeki kıyafetlerimi giyinerek odadan çıktım. Hızla kendi odama girdim.İçeri Nayeon girdi.
"Nayeon bana Roseanne Choi'yi araştır"
Dedim beni onayladı, kahvemi masaya koyarak çıktı.Kahvemi yudumlarken ayağa kalkıp odamın camından dışarıya baktım. Rose bahçede de yoktu. Odamın kapısı açılınca o tarafa döndüm.
"Seulgi"
"Ne yapıyorsun bakalım ?"
Dedi
"Hiçbirşey"
"İlgilenecek hastaların yok mu ?"
Dedi merakla
"Hayır hepsinin durumu çok iyi"
Dedim gülerek"Tam da Park Jimin'den beklenecek gibi"
Diyince daha çok güldüm.
"Chanyeol nerde ?"
"Hastalarla ilgileniyor"
"Haa yani o yüzden benim yanımdasın"
Dedim güerek"Birazcık"
Diyerek güldü. Odamın kapısı açılınca o tarafa baktım.
"Bay Park Roseanne Choi'nin kişisel bilgileri"
Uzattığı dosyayı elime aldım."Çıkabilirsin Nayeon, teşekkürler"
Nayeon çıkınca seulgi dosyayı işaret etti.
"Namjoon'un hastasını neden araştırıyorsun ?"
"Boşver önemli birşey değil"
Dedim, önümdeki dosyayı açtım.Adı: Roseanne
Soyadı: Choi
Yaşı: 5
Cinsiyeti: Kız
Sorunu: aile şiddeti, aile bireyi tarafından taciz, psikolojik şiddet
Aile bilgisi: Baba yok anne yatalak çocuğun velisi 24 yaşındaki bekar Dayısı Kim Woo jinSanırım taciz eden dayı bu olmalı...Kim Woo Jin pislik herif ! Kapı açılınca o tarafa baktım.
"Bay Park yeni bir hastanız var ve bunu görmek isteyeceğinizi düşünüyorum"
Dosyayı kapatıp ayağa kalktım."Oda numarası 842"
Dedi onu onaylayarak asansöre bindim. Elindeki dosyayı verince kapağını açarak içindekileri okumaya başladım.Adı: Melissa
Soyadı: Martin
Cinsiyet: Kız
Yaş:15
Sorunu: Psikolojik şiddetÖnümüzdeki odaya bakarak derin bir nefes aldım ve içeri girdim. Beyaz elbiselerin içinde melek gibi duran kız yatağa oturmuş dolu gözleriyle duvarı izliyordu.
Yanına oturdum
"Merhaba melissa ben jimin korece biliyor musun ?"
Dedim ingilizce
"E-evet"
Dedi bana dönerek"Pekala bana sorununu anlatmak ister misin ?"
Dedim
"B-bana milyonlarca kez ölmemi istediğini söyledi canıma kıymam için bana bir halat aldı ölmemi 4 gözle bekliyor. B-ben birgün odamda kapının arkasında duran halatı görünce daha fazla dayanamadım"
Diyerek ağlamaya başladı."Kim o ?"
Dedim, gözlerini silerek bana baktı.
"Babam"
Dedi sessizce
"Bir insanın babası neden kızının ölmesini ister ki ?"
Dedi ağlayarakGözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.
"O beni hiç sevmedi benden hep nefret ederdi bende ondan nefret ediyorum ama hiç o ölsün istemedim"
"Senin kalbin çok temiz melissa"
Dedim elini tutarak•••••
Rose saatlerdir ortada yoktu onu bahçede de kafeteryada da görmedim. Elimdeki gülleri arkama saklayarak rose'nin odasına girdim.
Etrafta yoktu banyonun kapısına yaklaşarak yavaşça tıkladım.
"Sevgilim içerde misin ?"
Ses yoktu bir kez daha tıkladım ses gelmeyince içeri girdim.Gördüğüm manzarayla elimdeki bir demet gül yerdeki su birikintisine düştü. Gözümden akan yaş yerle buluşurken dizlerimin üstüne çöktüm.
"NEDEN ?! NEDEN HERŞEY DÜZELMİŞKEN NEDEN ?!"
Sinirle bağırırken odaya biri girdi.
"Jimin Rose'ye ne oldu ?!"
Lisa'yı boşverip zar zor yerden kalktım.Rose'nin yanına giderek solmuş yüzünü ellerim arasına aldım. Bu görüntüyü ömür boyu unutamazdım.
"Sevgilim neden bunu bize yaptın ? Güzel bir ilişkimiz vardı mutluyduk niye Rose neden ? Neden o lanet olası Chaeyoung'u ortaya çıkardın neden ?!"
Kafamı rose'nin göğsüne gömüp bağırarak ağlamaya başladım.Rose'nin göğsünden kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Kim bilir kaç saattir burda ? Ellerimde yüzündeki sarı saçları kulağının arkasına ittim.
"Hâlâ güzelsin sevdiğim...hep güzeldin yine güzelsin"Dudaklarımı solgun ve mor dudaklarına bastırınca aynı anda 2 gözümden 2 damla yaş aktı. Sana seni kurtaracağıma dair söz vermiştim....tutamadım özür dilerim sevdiğim, sözümde duramadım.