"O nerde ?"
Dedim, Nayeon bana içeriyi işaret etti.
"Kapıyı aç"
"Peki Bay Park"
Nayeon kapının kilidini açınca içeri girdim. Chaeyoung yatakta terler içinde kalmış ağlıyordu ve kendini birinden korumaya çalışıyordu.
Büyük ihtimalle kabus görüyordu. Yanına gidip yatağın kenarına oturdum. Yanlız olmadığını anlaması için elini tuttum.
"Yapma dokunma bana!"
Bağırırken kulağına yaklaştım.
"Ondan daha güçlü olduğunu göster, onu yenebileceğini ona ispatla"
Chaeyoung'un anlına yapışmış olan saçlarını kenara ittim. Chaeyoung bir anda korkuyla ayağa kalktı.
Göz göze gelince beni iterek ağlamaya başladı.
"Hani beni koruyacaktın ?!"
Ellerini sımsıkı tuttum.
"Seni korudum bak nerdesin ? O yok!"
"Ölmek istiyorum daha kaldıramıyorum"
"Gözlerimin içine bak!"
"Ölmek istiyorum geberip gitmek istiyorum"
"BANA BAK!"
Dememle gözlerime baktı.
"Seni kurtaracağıma ve koruyacağıma dair söz verdim mi ? Vermedim mi ?"
"V-verdin"
Dedi
"O zaman biraz olsum bana güven o sana fısıldadığında sadece beni dinle onu boşver söz mü ?"
Gözlerini benden kaçırınca derin bir nefes aldım.
"SÖZ MÜ ?!"
Bir anda korkuyla titredi.
"S-söz"
Chaeyoung'un ellerini bıraktım.
"Güzel, şimdi hemşire gelip sana banyo yaptıraca-"
"Gitme"
Dedi elimi tutarak
"Banyo yapmak istemiyorum, bana kendimi boğmam gerektiğini bağırıp duruyor"
"Tamam ben burda bekleyeceğim, o da seni yıkasın"
Kapıya iki kere vurunca Nayeon elinde havluyla içeri girdi.
"Bay Park başkası yaptırsa b-ben..."
Diyip durdu ve derin bir nefes aldı.
"...korkuyorum"
"Akıl hastanesinde çalışmaya başlamayacaktın o zaman"
"Ama-"
"Birşey olursa yani kulaklarını kapatıp bağırmaya başlarsa kaçmadan önce Chaeyoung'un üstüne havlu sar ben gelirim"
"Tamam"
İkisi banyoya girince Chaeyoung'un yatağına oturdum. Cebimdeki telefonu çıkarıp soo jin'i aramaya başladım. Onu orda öyle bıraktım büyük ihtimalle sinir krizi geçirmiştir.
-Aradığınız numaraya ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar-
Aramayı sonlandırarak ayağa kalktım. Bir süre sonra sıkılınca odadan çıktım.
"Hey Yuna!"
Yuna bana döndü korkuyla arkasına birşey sakladı.
"Bu saate yatakta olman gerekiyordu."
Dedim
"Chaeyoung unninin çığlıklarına uyandım"
"Arkanda ne var ?"
"Gösteremem oppa"
"Yuna!"
Korkarak arkasından bir çikolata çıkarttı.
"Anneme yediğimi söylemeyin yalvarırım"
Cebimden bir çikolata çıkarıp Yuna'ya verdim.
"Al bunu, ben sana hergün getireceğim"
Güldü ve hızla bana sarıldı.
"Teşekkürler oppa!"
"BAY PARK!"
"O ses de neydi ?"
"Hemen odana yoksa çikolata getirmem"
Yuna'yı arkamda bırakarak hemen Chaeyoung'un odasına girdim. Banyonun kapısı açıktı. İçeri girdim Chaeyoung üstünde havluyla küvetin içinde oturup karşı duvara bakıyordu.
Nayeon'a döndüm.
"Neler oluyor ?"
"Ona yaklaştığımda beni itiyor saçlarımı yoluyor vücuduna dokunmamı istemiyor havluyu bile zar zor üstüne sardım"
Nayeon'un eline baktım kanıyordu.
"Tamam git ve elini sar"
Nayeon koşarak gidince gözlüğümü çıkarıp kenara koydum. Üstümdeki önlüğü çıkartım. Chaeyoung'un yanına giderek oturdum.
Yüzüme bakmıyordu bir anda gülmeye başladı. Ona yavaşça elimi uzattım. Elimi omzuna koyunca tepki vermedi. O sadece bana
güveniyor...yüzünü kendime döndürdüm gülen yüzü soldu.
"Arkanda..."
Dedi, acı içinde güldü.
"...ve bana bağırıyor"
"Sadece beni dinle"
Dedim
"Sesi kulaklarımı acıtıyor"
Dedi
Kulağına yaklaşıp yavaşça şarkı söylemeye başladım. O'ysa sadece ağlıyordu.
"Ölmek istemiyorum...ölmek istemiyorum, kurtar beni"
Bir anda durdum.
"Ölmeyeceksin...seni kurtaracağım"
"Sende ölme..."
Dedi
"...seni öldürmesine izin verme"
"O beni öldüremez"
Dedim, gülerek yüzüne baktım. Gözleri doluydu.
"Şimdi izin ver hemşire seni yıkasın"
Elimi sımsıkı tuttu.
"O-onlar pis elleriyle vücuduma dokunamazlar!"
"Ellerini güzelce yıkatırım onlara"
"Hayır istemiyorum"
Dedi, derin bir nefes aldım.
Başka çarem kalmamıştı. Chaeyoung'un üstündeki havluyu yavaşça çıkarttım. Vücudu yara bere içindeydi bir sürü dikiş ve buna benzer şeyler vardı. Yavaşça suyu açtım gözlerimi kapatıp elimi sırtında gezdirmeye başladım. Lanet olsun!
