1.9

533 65 123
                                    

"Jimin biraz uy-"
Sinirle seulgi'ye baktım.
"Onu bulmadan uyuyamam !"
"Böyle elimiz kolunuz bağlı mı oturacağız 2 gün oldu !?"
Dedi chanyeol

"Yoongi oppa'yı duymadın herhalde karışmayın dedi"
"Tamam da-"
Telefonum çalınca elime aldım. Bilinmeyen numaraydı. Telefonu açarak kulağıma götürdüm.

-Alo

+Kimsin ?

-Ben Lee Jung Woo

Hızla oturduğum sandalyeden kalktım.

+Nerdesin lan o*ospu çocuğu ?! Rose'ye ne yaptın ?

-Chaeyoung mu ? Emin ol ki şuan çok mutlu

+Ne istiyorsun ?! Para mı ? Ne kadar 1 milyar dolar dur hayır 10 milyar-

-Hadi ama jimin akıllı bir insansın istediğimin para olmadığını biliyorsun benim istediğim şuan yatakta yatan çıplak çıtır

+Ona dokun varya seni mahvederim !

-Attığım konuma gel ama yanlız ol

+Tamam

Telefon suratıma kapatınca sinirle önümdeki masayı dağıttım.
"Jimin ne oldu ?"
Dedi seulgi korkuyla
"O mu aradı ?"
Chanyeol'u onayladım.

"Ne dedi ? Yerini söyledi mi ?"
"Sizin ilgilnedirmeyen konular bunlar yoongi hyung'a bundan bahsetmeyin !"
Dedim telefonuma mesaj gelince elime aldım.

Burayı biliyorum olduğum yere çok yakın, terk edilmiş bir eczane
"İşlerim var"
Dedim, kimseyi dinlemeden evden çıkarak arabama bindim. Arabayı çalıştırıp tüm hızımla terk edilmiş eczaneye sürmeye başladım.

Bir süre sonra gelince durdum. Ne olur ne olmaz diye torpidodan silahımı alıp belime yerleştirdim. Arabadan inerek eczaneye girdim.

"Jung woo nerdesin ?!"
"Sanada selam"
Arkamı dönmemle kafama birşey yemem bir oldu. Acıyla yere düştüm kafamı tutarak kalkacakken biri kafama tekme attı.

Belimdeki silaha uzanmaya çalışmama rağmen biri onu aldı benden fazlaydılar. Kalkmaya çalışırken gözlerim karardı

•••••

Acıyla gözlerimi açtım. Kafam çok acıyordu ve tükenmiş hissediyordum. Gözlerimi tam açtığımda karşımda bir yatak olduğunu gördüm. Yatakta Rose bağlıydı ve üstünde sadece iç çamaşırları vardı.

Kalkmaya çalıştım ama biri beni sandalyeye sımsıkı bağlamıştı lanet olsun !
"Jimin iyi misin bir yerin acıyor mu ?"
Dedi Rose ağlayarak, ağzımdaki bantın izin verdiği kadarıyla konuşmaya çalışıyordum.

Kapı açılınca ikimizde o tarafa döndük. İçeri jung woo girdi elinde metal damga demiri vardı ve daha yeni ateşten almıştı. Rose'ye doğru yürümeye başladığında bağırmaya başladım ama bant yüzünden duyulmuyordu.

O demiri Rose'ye dokundurursa onu öldürürüm ! Bir anda durup bana döndü sırıtarak yanıma geldi.
"Belki de bunu sana yapmalıyım"
Dedi elindeki demire baktım ucunda gül vardı.

"Sakın jung woo yalvarırım yapma !"
Dedi Rose ağlayarak, gülümsedim Rose'ye olmasından iyidir. Jung woo p*çi üstümdeki gömleğin önlerini çekip koparttı ve metal damgayı kalbime hizzaladı.
"Jung woo yapma !"
Gülerek Rose'ye baktım.

Jıng woo bir anda sıcak demiri kalbime bastırınca acıyla gözlerimi kapatıp bağırmaya başladım derim yanmıştı ! Yanık kokusu burnuma geldi, Rose çığlık atarak ağlıyordu...acıyla gözümden bir damla yaş aktı.

Jung woo demiri geri çekince kesik bir nefes aldım. Ağzımdaki bantı çıkardı.
"Bırak rose'yi !"
Dedim
"Bırakamam, onu bırakırsam sana nasıl sürprizimi gösteririm ?"
Dedi

"N-ne sürprizi ?"
Dedim
"Seni buraya boşuna getirmedim"
Dedi elindeki demiri kenara atıp elleri bağlı olan Rose'nin yanına gitti.

Sakın düşündüğüm şey olmasın !
"İşte sürpriz!"
Diyerek rose'nin dudaklarına yapıştı.
"YAA! İT HERİF BURDAN BİR KURTULAYIM SENİ ÖLDÜRECEĞİM SAĞ BIRAKMAYACAĞIM !"
Eli rose'nin vücudunda dolanıyordu.

"DOKUNMA ONA!"
Rose ağlayarak ve ayaklarıyla onu itmeye çalışarak kurtulmaya çalışıyordu. Kalbimin üstündeki acı yüzünden kıpırdayamıyordum.

"YAPMA, DOKUNMA ONA !"
Rose'nin dudaklarından ayrılınca Rose hıçkırarak ağlamaya başladı.
"Rose ağlama sevgilim"
Dedim dolu gözlerimle jung woo büyük bir kahkaha atarak ayağa kalktı kemerini çıkarttı.

"İyi izle Park Jimin"
Diyerek elindeki kemerle rose'nin vücuduna vurmaya başladı.
"O*ROSPU ÇOCUĞU! SENİ O KEMERLE BOĞARIM !"
Gözümden istemsizce akan yaşları boş verip acı içinde kıvranan rose'ye baktım.

~SAVE ME~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin