Hızla kafeye girdim ortada bir topluluk vardı herkes telefonuyla video çekiyordu. Aralarına daldım
"Çekmeyin video !"
Bağıran chanyeol'u boşverp yuvarlak masanın altına girdim."Jimin gelecek...jimin gelecek...jimin gelecek...jim-"
Hızla rose'nin elini tutunca bana baktı.
"Jimin..."
Dedi ağlayarak
"...az daha savaşı kaybediyordum"
Diyince gözüm kanlı bileğine gitti.Sadece iki kesik vardı. Kenardaki bez peçeteyi alıp Rose'nin koluna sardım. Ona sımsıkı sarıldım.
"Güvendesin ben burdayım"
"G-garson pis elleriyle vücuduma dokundu çok korktum jimin"
Sinirle ellerimi sıktım.Rose'den ayrılıp yüzünü ellerimin arasına aldım.
"Her yerde o var"
Dedi, anlını öptüm.
"Onlar bir hayal sana dokunup canını yakamazlar"
Kesik bir nefes aldı. Şuan istediğini alamayan bir bebekten farkı yoktu.Hafif güldüm ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Ondan ayrılınca kafasını kalbime bastırıp sımsıkı sarıldım. Bu aşk mıydı ? Ben gerçekten Rose'ye aşık mı olmuştum ?
Kenardaki masa örtüsünü biri kaldırınca o tarafa döndüm.
"Artık gitmeliyiz çünkü kovulduk"
Seulgi'yi onayladım. Rose'yle birlikte masanın altından çıkınca rose'yi kucağıma alıp yürümeye başladım.•••••
"Chanyeol garson pis elleriyle bana dokundu diyor !"
Dedim sinirle ayağa kalkarak
"Yaa rose'nin üstüne yanlışlıkla su döktü temizlemek için de-"
Hızla chanyeol'un yakalarına yapıştım."Kimden izin aldın onu dışarı çıkartmak için ?!"
"İyi olur diye düşündüm"
"AMA OLMADI !"
Seulgi zar zor beni geri çekti."Sakin olun !"
Derin bir nefes alarak masama oturdum.
"Aranızda birşey mi var ?"
Seulgi'ye baktım.
"Saçmalama! Aramızda ne olabilir ?"
Dedim"Chanyeol bizi yanlız bırakır mısın ?"
Chanyeol seulgi'yi onayladı ve odadan çıktı.
"Sizi gördüm, çok yakınsınız ona hep farklı bakıyorsun "
Dedi
"Saçma saçma konuşma ! O bir deli bense doktoruyum bu kadar hem o kızın işe yarar tek yanı vücudu"
Dedim, özür dilerim sevgilim...Bunları demek zorundaydım seulgi o kadar dikkatli bir insandır ki Rose'yi şuan burda eleştirmek yerine korusaydım %100 birşeyler anlardı.
"Anlıyorum. Peki ben gidiyorum chanyeol'a atmam gereken bir trip var. Görüşürüz"
Dedi
"Tamam"
DedimSeulgi gidince koltuğuma oturarak önümdeki dosyaya baktım. Oflayarak ayağa kalktım ve odamdan çıktım. Rose'nin yanına gidip nasıl olduğuna bakmalıyım.
"Bay Park rose'yi bulabildiniz mi ?"
"Evet Nayeon"
Koltuktan kalkıp nayeon'a döndüm.
"Benden sana izin bugün erken çıkabilirsin"
"Bay Park siz bana bu saate asla izin vermezdiniz ?"
"Fikrimi değiştiremeden git"
"Aa peki"
Diyerek koşmaya başlayınca güldüm.Asansöre bir üst kata çıktım. Cebimdeki telefon çalınca elime aldım. Soo jin neden beni arıyor ?!
+Evet
-Jimin-ah bugün bana gelsene film izleriz yada yemek yeriz veya...biraz yaramazlık yaparız.
+İşim var
-Sen bu dediğime asla hayır demezdin
+Aaa öyle mi ?
-Evet
+O zaman iyi dinle...hayır
-N-ne ? Ama nede-
Telefonu yüzüne kapattım. Rose'nin odasına gelmiştim derin bir nefes aldım ve gülerek içeri girdim.
"Rose"
Rose yatakta yatıyordu sırtı bana dönüktü.Yanındaki sandalyeye oturarak kafamı rose'nin omzuna dayadım.
"Yoruldum"
Rose bana döndü, ağlamıştı! Diklendim
"Ne oldu sana ?!"
DedimRose yatakta oturur pozisyona gelince ona yaklaştım.
"Neler oluyor sevgil-"
"Bana sevgilim deme !"
Şaşkınca yüzüne baktım."Ne oldu ?"
"Ne mi oldu ?! B-bu en başından yanlıştı, doğru söyledin aslında, ben bir deliyim ve sense...doktorum"
LANET OLSUN ! Duymuştu..."Rose-"
"Jung woo'dan pek bir farkın yok sende vücudum için benimle birliktesin"
"Sana yemin ederim arzularım için seninle çıkmadım. O-o duyduğun şeyse-"
"Gerçekler"
Diyip bana arkasını döndü ve yattı.