HAYALİM İÇİN HER ŞEY (2. nesil)

36

Pelin'den

Birlikte bir bankta oturmuş denizi seyrediyorduk.

"Pelin..." dedi düşümceli bir ses tonuyla.
"Buyur?"
"Ben 21 yaşıma geldim sen 20."
"Ee yani?"
"Ee si şu tamam ailelerimiz bir sevgilimiz olduğunu biliyor ama resmi olarak ne sen benim ailemle ne de ben senin ailenle tanıştım."
"Yani Arda?"
"Güzel ikimizin de ailesinin nir araya geleceği bir yemek organize etsek de hem aileler tanışsa hem de biz? Nasıl fikir?"
"Çok güzel..."

Gözlerimi Arda'dan ayıramıyordum.

"Neden ban öyle bakıyorsun prenses?"
"Teşekkür ederim Arda."
"Pardon ne için güzelim?"
"Şu zamana kadar ki her şey için. Her saniyemiz için birlikte güldüğümüz her gün için teşekkür ederim."

Sadece gülümsemiş ve alnıma bir öpücük kondurmuştu.

"Seni seviyorum Pelin."
"Ben de seni seviyorum Arda."

İkimiz birbirimize sarılırken bir ablanın sesi duyulmuştu.

"Abe  burada bir güzel kız bir yakışıklı otururmuş. Falcı bacınız güzel kızın falına bakabilir mi ya?"
"Aslında inanmam böyle şeylere ama olur."

Arda yana kayınca Falcı da yanımıza oturmuştu. Elimi elinin içine koyup bakmaya başlamıştı. Biraz elimi inceledikten sonra hemen yanımızdan kalkmıştı.

"Ne oldu?"
"Ben bakamam bu fala bea!"
"Neden abla?"
"Ben bunca yılır aha bu işi yaparım ama böyle kötü bir olay görmedim."
"Ne gördün abla anlat."
"Yok kızım ben sizi sıkmayam siz bakın keyfinize."

Kadın kaçar gibi uzaklaşırken şaşkınlıkla Arda'ya dönmüştüm.

"Korkma kızım ya fal işte ne kadar doğru bakılabilir ki boşver!"

Nehir'den

Saatime bakarken arkamdan sarılan iki elle gülümsemiştim.

"Çok bekledin mi?"
"Geç kaldın Bartu ya!"

Kıkırdarken kolumdan çekip kayalıklara oturtturmuştu beni.
Bir anda rüzgar eserken bana dönmüştü.

"Üşüdün mü?"
Kafamı hayır anlamında sallarken kafamı omzuna yaslamıştım.

"Valla seninle burada huzur içindeyim ya... Başka hiçbir şey istemem bu hayatta."
"Emin misin?"
"Evrt... Olmamam mı gerek?"
"Yani bu hayatta tek isteğin ben miyim?"
"Evet... Sen olmaman mı gerekiyor anlamadım ben şimdi."
"Şahsen benim hayattaki tek isteğim değilsin senim dışında bir kızı daha istiyorum."

Kaşlarımı çatarak kafamı kaldırmıştım.
"Pardon? Ne dediğinin farkında mısın?"
"Kimi istediğimi sormadın?"
"Ne gerek var? Benden başkasını istiyorsan beni aldatıyorsun demektir Bartu!"
"Bir de kızımızı istiyorum bu hayatta... Senden başka bir de kızımız hatta oğlumuz, çocuklarımız. İlerdeki tek isteklerimden bir kaç tanesi."
"Peki Bartu Bey kaç çocuk istiyor acaba?"
"Bilmem bir beş altı tane olsa fena olmaz."
"Sanırım başka planların var beş altı tame ne Allah için?"
"Ne olmaz mı? Sen kaç tane istiyorsun?"
"Aslında... 3 oğlumun 1 kızımın olmasınımistiyorum."
"1,5 tl farkla büyük boy kola da olsun mu küçük hanım?"

Kıkırdarken omzuna vurmuştum.
"Salak..."
"Salağım evet..."

Gözüm ilerdeki çiçekçinin sepetindeki papatyalara takılmıştı.

"Papatyalar çok güzel."

O da benimle birlikte aynı yere bakmıştı.

"Ama alamam çünkü eğer alırsam senin yanında sönük kalırlar."
"Al demedim zaten..."

Derin bir nefes alıp yanımdan kalkmış ve bir dakika sonra elimde koca bir sepet papatyayla yanıma oturmuştu.

"O ki istediniz alın sizin olsun Nehir Hanım."

Bir kaç dakika çiçeklerle oynadıktan sonra Bartu'nun sorduğu soruyla yerin dibine girmiştim.

"Bir ara okul gezisi için gittiğimiz piknikte seviyor, sevmiyor yapıyordun kim içindi?"

*flashback*

"Seviyor, sevmiyor, seviyor, sevmiyor, seviyor, sevmiyor vee SEVİYOR!"
"Kim seviyor?"
Telaşla elimdeki papatyayı göle fıralttım ve arkamı döndüm.
"Kimse!"

*flashbackfin*

"Şey... Aslında senin içindi."
Kıkırdmaıştı. "Sen ciddi misin?"
Daha da çok gülerken omzuna vurmuştum.

"Ne?"
"Gülme ya!"
"Tamam tamam gülmüyorum o zaman sana bir teklifim var saklambaç oynayalım mı?"
"Gece gece?"
"Evet."
"İyi olur."

#

"7, 8, 9 ve 10."
"Nereye kaybodun kızım ya?"

Kıkırdayarak çıktığım yerden kokruyla bana bakmış ve sarılmıştı.

Can'dan

Murat ile kol kola sahilde dolanıyorduk.

"Valla abicim Nehir ile Bartu oldu, Pelin ile Arda'nın son kullanma tarihi bile geçti. Senin de kesin aklında biri var bir ben kaldım ya!"
"Seni de bulır illaki biri kardeşim hayırlısı."
"Kanka Nihat Hatipoğluyla Sahura Doğru programı gibi konuşma benle!"

Kıkırdarken sırtıma vurmuştu.
"Her şey hallolur be boşver."
"Neyse... Sen kimi düşünüyorsun bakalım?"
"Helin'i."
"Hm ditorsun ki illa Bartu'dan dayak yiyeceğim. Olur kardeşim ama elimi sürmem haberin olsun Nehir bacımla orda oturup izleriz sizi."
"Sence o beni seviyor mu peki?"
"Tabii lan seni kim sevmez. Mantıklı bakınca gruptaki tek normal insan olabilirsin."