16

131 16 17
                                    

Her şey o kadar karışmıştı ki. Şu anda Bartu göz altında tutuluyordu. Annem, Derya Hanım, Helin ve ben yan yana oturuyorduk. Kafamı annemin omzuna yasladım. Hiç tepki vermedi.

"Anne?" dedim çekingen bir şekilde "Kızdın mı?"
"Bana haber vermemene kızdım."
"Ha yani karakola düşmeme değil?"
"Suçlu olan sen değilsin Nehir sana neden kızmam gerekiyor?"
"Bilmem."

Kafamı derya hanıma çebirdiğimde halinden mutlu gibiydi. Helin ise oldukça endişeliydi. Elimi elinin üzerine koydum.
"Endişelenme..."
Helin dolu gözlerle kulağıma yaklaşmıştı.
"Nehir biraz dışarıda konuşabilir miyiz?"
Kafamı salladım ve Helinle dışarı çıktım.

"Ne oldu?"
"Nehir ben..."
"Evet sen?"
"Ben..."
"Söylesene."
"Ben ifademi Bartu'nun aleyhine verdim."
"Pardon?"

*flashback*

"Evet Helin Güner Demir. Emre Demir'in karısı ve Bartu Güner'in kız kardeşi. Unutma bu durumda aslında en çok etkili olan sorgu senin sorgun. İki tarafla da bağlantın var."

"Ben o gün hastanedeydim çünkü hamile olduğumu öğrenmiştik. Emre ve abimler kutlama yapmak için eğlenceye gideceklerdi. Normalde Emre ne olursa olsun yanına silah alırdı. Nedenini bilmiyorum ama alırdı. O gün almamıştı. Kim çocuğunun olduğunu öğrendiği kutlamaya giderken yanına silah alır ki. Ben kocamın ölümünün abim tarafındal olduğunu düşünüyorum."

" Neden peki? Kim yeğeninin babasını öldürmek isterdi. "

" Çünkü Emre, Nehir'in eski erkek arkadaşı. "

" Anladım. "

*flashbackfin*

" PEKİ NEDEN! " diye bağırmıştım" NEDEN YAPTIN BUNU! O KOCAM DEDİĞİN ADAM SENİ ÖLDÜRÜYORDU! BENDEN, ABİNDEN YARDIM İSTEDİN SEN! NEDEN YAPTIN BUNU HELİN?" sonlara doğru sesim kısılmıştı"...Neden."

"Bilmiyorum..." dedi "Bilmiyorum. Başım dönüyordü, midem bulandı kendimde değil gibiydim. Ne dediğim hakkında gram fikrim yoktu."
Sinirle içeri girip memuru buldum.

"Merhaba memur bey. Helin Güner Demir, Bartu Güner hakkındaki sorgusunda aklının başında olmadığını söyledi."
"Kanıtınız yoksa benim zamanımı almayın."
Cebimden telefonumu çıkardım. Herkes başıma toplanmıştı.

Ses kaydını açıp oynatmaya başladığımda memurun kaşları çatıldı.
"Peki bu bir kanıt sayılabilir sanırım. Sorgularınızın tekrar gözden geçirilmesini söyleyeceğim."

Yüzüme büyük bir gülümseme yayılırken sırtıma dolanan kollarla kendime kelbiştim.

"Ulan bu cici bacıyı aşırı seviyorum be!"
"Çiğköftem benim ya!"
"Nehir dile benden ne dilersen!"

Fuat Bey ve diğerleri de gelip sarılmıştı bir kişi dışında.
Derya Hanım. Atahan Bey sinirli olsa da babamın ve annemin yanına gelmişti.

"Dolunay? Deniz? Hiç selam vermediniz?"
Annem ve babam birbirlerine bakıp kıkırdamıştı.
"Çok üzgünüz selam vermediysek bilerek olmuştur." diyip babamın koluna girmişti annem. Sonra da bana döndü.
"Hadi gelin Bartu'nun yanına gidelim."

Hep birlikte Bartu'nun göz altında tutulduğu yere gittik. Bir iki dakika dsonra Bartu serbest bırakılmıştı. Hemen koşup ona sarıldım.

"Çok şükür! Allah'ım kalbime iniyordu!"
"Bakıyorum da merak etmişsin?"
Ondan ayrılıp sol omzuna yumruk attım.
"Tabii ki merak ettim aptal!"
Gülümseyip diğerlerine de sarılmıştı.
"Helin nerede?"

O sırada Fuat Bey söze girmişti.
"Onu eve gönderdim. Biraz bizimle kalması gerekiyor. Zaten biz de annenle gideceğiz."
"Tamam."

#

Bir kafede oturuyorduk.
"Abi altıma sıçtım birşey olacak sana diye!"
"Yok korkma hiçbir şey olmaz bana."

Herkes önündeki muzlu sütünden bir yudum alırken telefonum çaldı.

"Kim arıyor?"
"Berk."
"Eşek desek daha mantıklı olur."
"Bartu!"

Bartu omuz silkerken telefonu açmıştım.

"Alo? Berk naber?"
"İyiyim. Buluşalım mı diyecektim?"
"Eee... Bilmem. Olabilir."
"Sen dışarıda mısın?"
"Evet bizim çocuklarla oturuyoruz."
"Tamam konum at. Pelin ve Tunahan ile geliyorum."
"Of... Tamam."

Telefonu kapatıp diyeceğim şeyleri bekleyen çakma fbı lar ile karşılaştım.

"Buraya geliyorlar."
"Lar derken cicibacı?"
"Pelin ve Tunahan da geliyor."

#

Yaklaşık yirmi dakika sonra berk, tunahan ve pelin üçlüsü arabadan inip yanımıza gelmişti.
Ayağa kalkıp Berk ve Tunahan'a sarılmıştım.
"Pelin?"
"Nehir!"
Diyip üzerime atlamıştı.
"Sen hasta falan mı oldun?"
"Neden?"
"Pelin, sen bana sarılmayı bırak dokunmazsın bile?"
"Ya bak onlar eskide kalsın tamam mı? O zamanki kafamdan nefret ediyorum ve hatırladıkça utanıyorum."

İki dakika noyunca şaşkın bir şekilde Pelinle bakıştık.
"Ha sen ciddisin?"
"Evet!"
Deyip tekrardan sarılmıştı.

Pelin ile sarılma seanslarımız bittiğinde masaya oturmuştuk. Herkes sohbet ederken ben de pelin geldiğinden beri ağzının suyu akaraka Pelin'e bakan Arda'ya mesaj attım.

KOCA BEBEK

Bak şu an ağzının suyunun akarak baktığın kızın abisi ve küçük kardeşinin arasında oturuyorsun .

Yani

Yani biraz daha öküz gibi peline bakmaya devam edersen o ikisi seni daha demin sipariş ettiğin dönerin yerine koyar.

Ok

Sana ok
Mal
(görüldü)


HAYALİM İÇİN HER ŞEY (2. nesil)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin