33

93 15 6
                                    

Bartu'dan

Nehir odadan çıktığı anda derin bir nefes alıp gülmeye başlamıştım.

"Çıkın lan çıkın gitti."

Bizimkiler saklandığı yerden çıktı.

"Olm bu yıl ki  Oscar to Bartu yani! Maşallahın var he!"

Murat'ın verdiği tepkiye gülüp daha demin elimden bıraktığım kitabı inceleyen Can'a döndüm.

"Einstein'ın bilim defteri mi? Bu kitabı senin almadığına yemin edebilirim."
"Tabii ki ben almadım. Sinanın kitaplığından çaldım."

Herkes kıkırdarken odaya babamın asistanı girmişti.

"Bartu Bey merhaba."
"Merhaba?"
"Fuat Bey bu akşam ki tanışma yemeğine katılıp katılmayacağınızı soruyor."
"Katılıyorum."
"Tamam o zaman."

Asistanı odadan çıkarken bizim çakma fbı'lar bana dönmüştü.

"İsterseniz siz de gelin. Şirkete yeni bir ortak geliyormuş onunla tanışacağım."
"Olur geliriz."

Nehir' den

Eve geleli 2 saat oluyordu. O ki o beni silmişti ben de onu silecektim. Ama şu an ondan daha önemli işlerim vardı. Mesela akşam ki yemek için ne giyeceğimdi.

Gri hafif kısa elbiseyi üzerime tutup aynada kendime baktığım sırada annem içeri girmişiti.

"Bu elbiseye mi karar verdin?"
"Bilmiyorum oldu mu?"
"Bence yakıştı."

Kafamı sallayıp elbiseyi aldığım yere geri bırakmıştım.

"Baban, yeni ortağın karısıyla iyi anlaşacağımızı söyledi."
"Bakalım... Babam bir çok kişiyle iyi anlaşacağımızı söylüyor ama sonuç?"

Annem kıkırdayıp kendini armut koltuklardan birine atmıştı.

"Ee. Bartu ile görüştün mü?"
"Evet. Beni sildiğini söyledi. O ki o beni sildi şimdi sıra bende. Ben de onu sileceğim."
"Bence de seni silmiş hiçbir kişiden hayır bekleme."

Annem oturduğu koltuktan ayağa kalkmıştı.

"Ben gidip üçüzlere bakıyorum."

Kafamı sallayıp onaylamış ve gri elbisenin aştına ayakkabı seçmek için giyinme odama gitmiştim.

#

Yemek yenecek restoranta girdiğimizde masamızda zaten birilerinin oturduğunu gördüm. Biraz daha yaklaşınca bizim çocukların ve Bartuların orda olduğunu gördüm. Bartu'nun yanında bir kız vardı ve bartu işe beraber ortalarına oturan bebeği seviyorlardı.

Masaya geldiğimzde Fuat Bey ayağa kalkıp bizimle tokalaşmıştı.

"Gökhan beyler de burada olur yakın bir zamanda."

Babam kafasını sallarken yan taraftan cırtlak bir ses duymuştum.

"Nehir!"

Kafamı kaldırdığımda Bartu'nun yanında oturan kızın Helin olduğunu anladım.

"H-helin?"

O bana sıkıca sarılırken şok olmuştum.

"Sen ne ara geldin?''
''Asıl sen ne ara geldin? ben geleli 3 ay oluyor!''

Şaşkınlığım giderek artarken arkadan gelen bebek kıkırdaması kafamı o tarafa çevirmeme neden oldu.

''Kızın mı oldu?''

gülümseyerek kafasını sallamıştı.

''Evet.''
''Adı ne?''
''Nil.''
''Çok tatlıymış ismi, sevebilir miyim?''
''Sen onun teyzesisin tabii ki sevebilirsin!''

kıkırdayıp Bartu'nun kucağında oturan minik kızın elini tutmuştum.

''Merhaba Nil! Ben Nehir.''

küçük kız kıkırdamıştı. Çantamı Helin'in oturduğu koltuğa koyup hafif yere eğilmiş ve Nil'le oynamaya başlamıştım. 

''Oğlum varya sizden on numara aile olur. şunlara bak!''

arkadan bağıran Arda'ya döndüğümde Murat'ın, Arda'nın kafasına vurduğunu gördüm.

''Ne ailesi Arda ya?''

Bartu'nun sinirli bir şekilde sorduğu soruya biraz da olsa bozulmuştum.

''Aslında Bartu'da tam bir baba tipi var.''

demişti Murat.

''Ama ne babası?''
Arda kıkırdayarak Murat'a cevap vermişti.
''İskele!''

ikisi yumruklarını tokuşturup kahkaha atarken babamın öksürüğü restorant duvarları içinde haykırdı. Herkes babama dönmüştü.

''Niye öyle bakıyorsunuz? Gökhan Bey kapıda görmüyor musunuz?''

hepimiz kapıya döndüğümzde yaklaşık 95 yaşlarında bir amca ve onun yanında durn benden bile genç gözüken bir kadın vardı. ayağa kalkıp Pelin ve Helin'in yanına gittim.

''Kızıyla mı gelmiş?''
''Bilmem ama kızı güzelmiş.''
''Bence de. acaba kaç yaşında.''

annem koluyla bizi dürtmüş ve hafifçe kulağımıza fısıldamıştı.

''Baban yemekten sonra yan taraftaki oturma salonuna geçeceğimizi söyledi. onlar iş konuşurken biz de orda oturacakmışız. o zaman her şey öğreniriz şimdi şş!''

üçümüz de kafamızla annemi onaylamıştık.

#

yemek bitmişti. tüm kadınlar ve çakma fbı'Lar yan odaya geçmiştik. ben hala Bartu'nun kucağında oturan Nil'le oynarken Pelin kadınla sohbet kurmaya çalışmıştı.

''Şey Gökhan Bey'in neyi oluyorsunuz acaba?''
''Eşiyim.''

kadının verdiği cevapla herkes bir saniyeliğine duraksarken odada ölüm sessizliği vardı.

''Nerede tanıştınız peki?''

annemin sorduğu soruya gülümseyerek cevap verdi.

''İnternet üzerinden diyebiliriz.''
''Sosyal medya gibi mi?''
''Yani bir site gibi bir yerdi.''
''Site derken?''

Kolumu Helin'e geçirmiştim.

''Ne diye kadını sorguya çekiyorsun he de geç.''

o sırada herkesi şoka uğratan bir cevap Ozan'dan gelmişti.

''Mezarınıbul.com'dan falan mı tanıştınız? Çünkü bu  yaşta bir adamın doğru düzgün gördüğünü bile düşünmüyorum.''

hepimiiz gülmemek için dudaklarımızı sıkarken kadın kafasına avizze fırlamış gibi ayağa kalkt.

''Ne terbiyesizlik bu!'' deyip gitmişti.

#

''Anlatın bakalım Selenay Hanım neden kafasına avize düşmüş gibi Gökhan beyi de alıp gitti.''
''Baba ben anlatabilir miyim?'' demişti Ozan. babam kafasını sallayınca o da ne konuştuysak anlatmıştı.

''Yani Ozan t-tam olarak böyle mi dedin?''
''Evet... Kızdın mı?''

Babam biraz daha bize baktıktan sonra kahkaha atmıştı.

''İşte benim oğlum!''

hepimiz dayanamayıp babam gibi gülmeye başlamıştık. Ailemi seviyordum. diğer hiç bir aile gibi değildi. sanırım tüm hayattaki şansımı bu ailede doğmakla kullanmıştım...

HAYALİM İÇİN HER ŞEY (2. nesil)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin