29

101 13 2
                                    

Bartu'dan

Nehirle konuşmamız bittiğinde aşağı inip dışarı çıkmıştım. Ödev falan vardı ama hiç yapasım yoktu. Önüme çıkan ilk markete girdim ve cips kola tarzı şeyler aldım. Yavaş yavaş ilerlediğimde her zaman bizimkilerle takıldığımız basketbol sahasını gördüm. İçeri gidip bir yere oturdum. Kolayı açıp içmeye başladığımda yanımda minik adım sesleri duydum. Kafamı çevirdiğimde küçük bir çocuğun yanıma oturduğunu gördüm. Elinde mendil tarzı şeyler vardı.

"Merhaba?" dedim sakin bir ses tonunu ayarlamaya çalışarsk. Onu ürkitmek istemiyordum.
"Merhaba." dedi o da. Gözü yanımdaki poşetteydi.

"Aç mısın?"
Kafasını yavaşça sallayınca aldığım sandviçin poşetini açıp ona uzattım.

"Teşekkür ederim." dedi ve gülümsedi. İştahlıca yerken gözü bir yere takılmıştı.

"Sen bir melek misin?"
"Ne?"

Gözleriyle bileklerimi işaret etmişti.
"Annem bana kimin bileklerinde işaret varsa onların melek olduğunu söylemişti."

Gülümseyip saçlarını karıştırmıştım.
"Hayır bir melek değilim."
"Tabii ki öylesin! Annem dedi ki sadece melekler kendilerine zarar verirlermiş. Çünkü bu dünyadaki yaşantılarını sevmezlermiş. Bu dünya onlara acı ve yorgunluk verir onları paramparça edermiş. Bu yüzden kendilerine zarar verip tekrardan cennete dönmek isterlermiş. Hem kendi hem de başkalarının acılarına karşı çok hassas olurlarmış. "

Gözüm hafif dolarken elimi çocuğun küçük elinin üzerine koymuştum.

" Annen bir bilge küçük adam. "
" Teşekkür ederim. Ama biliyor musun o çoktan evine döndü! Onun için çok mutluyum! "

Sırıtmam yarıda kalıken gözümden bir damla çocuğun eline düştü.

" Ağlama! Melekler her zaman mutlu olmalı!"
"Biliyor musun? Benim annem de evine döndü."

Çocuk kıkırdarken yanağımı öpmüştü.
"Umarım cennette iyi arkadaş olurlar!"
"Umarım..."

Aklıma gelen soruyla tekrar ona bakmıştım.
"Baban nerede?"
"Babamın nerde olduğunu bilmiyorum."
"Sana bir şey soracağım. Benimle gelmek ister misin? Sana güzel bir ev ve arkadaş bulabilirim?"
"Gerçekten mi?"
"Evet!"

Ayağa kalkıp zıpmaıştı.

"Teşekkür ederim!"

#

Küçük adamı arabadan indirirken evin kapısını çalmıştım. Evin kapısı gıcırdanıp açılırken elimi tutan el daha da geriliyordu.

"Bartu Bey?"
"Merhaba size yeni bir misafir getirdim!"

Lila eğilip çocuğun elini tutmuştu.

"Merhaba! Ben lila bundan sonra senin hem öğretmenin hem de arkadaşın olacağım!"

Çocuk bana döndüğünde kafamı sallamıştım.
"Ben de Hakan."

Onun elini bırakıp çömelmiştim.
"Burası senin yeni evin. Merak etme seni sık sık ziyarete geleceğim."

O kafasını sallayınca lila da onu içeri almıştı. Ben tam arkamı dönüp giderken Lila seslendi.

"Bartu! Tekrar birlikte olamaz mıyız?"

Gözlerimi devirirken lilaya yaklaştım.
"Lila sevgilim var ve onu çok seviyorum anlaşıldı mı? Arkadaş kalmak ikimiz için de en iyisi olacak."

Lila gülümseyip kafasını olumlu anlamda sallayınca ben de arabaya geri binniştim.

HAYALİM İÇİN HER ŞEY (2. nesil)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin