Limonlu Kek

6K 319 534
                                    

0.9

●●●

İşim biter bitmez askılığa bıraktığım havluya sarınıp banyodan çıktım.

Tam odama geçerken geniş holün karşısında Joseph'i birden görmek, ufak çaplı bir çığlık koparmama sebep oldu. Bir de korkudan dolayı panikleyip, yere düşünce her şey tastamam olmuştu.

"Alessa!?"

Ayağım takılınca, kalçamın üstüne fena halde düşmüştüm tabii. Kalçamda ve ayak bileğimde dehşet bir ağrı vardı hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladığımda, gerçekten bu olup biten karşısında neye uğradığımı şaşırmıştım. Aklıma birden Joseph'in orada olduğu gelince beynime yayılan panik dalgalarından bahsetmiyordum bile. Neyseki bornozum vardı ama bu utanmamı engelleyemedi.

"Sakın gelme! Arkanı dön!"

"Alessa gelmiyorum, bakmıyorum da, Hiçbir şey görmedim merak etme."

"Sen iyi misin?"

Nasıl yere kapaklandığımı gördüğünü biliyordum. Hissettiğim acıyla birlikte vücuduma yayılan rezillik hissi ağlamamı şiddetlendiriyordu.

"Alessandra!? Artık geliyorum!"

"Hayır! Gelme!!!" diye öyle bir bağırdım ki, kendi kulağım çınlamıştı.

Ağrımı hiçe sayıp, ayaklandım ve ağlayarak karşıdaki odama geçtim. Dünyanın en boktan günü bugün ilan edilmeliydi. Kapım tıklatıldığında, gelenin Joseph olduğunu bilmek, canımı ekstra sıkmıştı.

"Ale?"

"Girebilir miyim?"

Tabii ki girmesine izin vermeyecektim. Resmen karşısında ruhumu teslim etmiştim ve bu görsel açıdan pek iç açıcı değildi, hatta hiç iç açıcı değildi.

"Hayır." dedim.

"Bir şeyin var mı?"

"Müsait misin, giriyorum?"

"Hayır Joseph, müsait değilim, ayrıca bir şeyim yok lütfen beni yalnız bırak." diye üsteledim ağladığım için titreşen ses tonumla.

"Seni korkuttuğum için çok özür dilerim. Cüzdanımı unuttuğum için dönmek zorunda kaldım."

"Akşam döndüğümde iyi olduğunu görmek istiyorum."

●●●

Joseph gittiğinde bir şekilde sızlana sızlana üstümü giyinmiş, bir süre yatakta öylece uzanmıştım. Ağrımın geçmesini beklerken daha da artınca ayaklanmaya çalıştım ama pek yardımı olmayınca kendimi tekrar yatağa bırakıvermiştim. Kalçamdan başlayan bu ağrıyı nasıl geçireceğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu, ama dayanabilirdim. Ebeveynlerimin evinde çok daha kötülerini yaşamıştım, buna da dayanabilirdim elbette, ama aksine her geçen dakika direncimi kaybettiğimi hissediyordum. Gözyaşlarım kendiliğinden akıyordu ve ben kendimi durduramıyordum. Çok susamıştım, bacağımda dehşet bir ağrı vardı ve ben joseph'i arayıp, endişelemesine sebep olmayı hiç istemiyordum.

"Tanrım sen bana güç ver."

"Joseph gelmek üzeredir, toparlanmalısın."

"Sadece biraz daha dayan Alessandra."

Hava kararmaya başlarken salonda kalan telefon çalmaya başladı. Gidip almak istesemde, gün boyu bir şey yemediğim için, ağrı beni oldukça yorgun düşürüyordu. Haliyle yerimden kalkamadım.

Cheers Darlin'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin