Nefret

5.2K 298 460
                                    

1.2

●●●

Hava iyice bozarken burada böyle oturamayacağıma karar vermem uzun sürmemişti. Çektiklerim yetmezmiş gibi, bir de hasta olmaya kesinlikle niyetim yoktu.

Üstümde ağlamanın vermiş olduğu aciz bir yorgunluk olsada bir şekilde ayaklandım. Tam o sırada iskelenin kırık tahtasına takılıp, buz gibi suya düşmem bir olmuştu.

Neye uğradığıma şaşırmama bile fırsat kalmadan yüzmeyi bilmediğim aklıma geldi, ve burası benim için oldukça derindi. İskelenin tahtasına tutunmaya çalıştım ama su, gelecek fırtınadan dolayı fazla akıntılıydı. Çırpındıkca dibe doğru battım. Suyun içine kaçan çığlıklarımı kim duyabilirdi ki!?

Kesinlikle ölmek istemiyordum.

●●●

"Hey! Beni duyuyor musun!?"

"Aptal mısın Thomas? Çekil kalp masajı yapacağım!"

"Sunii Tenefüs yap Ash!!"

Göğsümde hissettiğim derin baskıyla beraber sağıma doğru kusarak, büyük bir şok etkisiyle uyandım.

"Sana kalp masajı işe yarar demiştim aptal."

Nefes nefeseydim. Nefesimi düzene sokana kadar vücudumda hissettiğim basınç etkisi midemi daha çok bulandırıyordu. Sanki her nefes alışımda kalbim ve midem basınçtan patlayacak gibi oluyordu. Tam o sırada tuzlu sudan dolayı yanan gözlerimin açısına iki kişi girdi.

"Beni duyuyor musun?"

"Ashley, kız üşüyor olmalı montumu getirsene."

Ben daha neler olduğunu idrak edemeden adının Ashley olduğunu öğrendiğim genç kız, yerdeki montu alıp yanındaki genç adama uzattı. Adam montu kaptığı gibi üzerime serdi.

"İyi misin? Beni duyabiliyor musun?"

Başımı yattığım yerden zorlukla 'evet' anlamında salladığımda, ikisi de derin bir nefes aldılar.

"Şükürler olsun! Thomas, ambulansı ara hemen."

Thomas denen adam telefonunu çıkardığı sırada;

"Ha-hayır. Lütfen aramayın ben iyiyim." diye konuştum. Boğazım yanıyordu.

"Bir doktora görünsen senin için çok daha iyi olur." diyen Thomas'a döndüm. Üstünün sırılsıklam olduğunu o zaman farkettim.

"Cidden gerek yok. Çok teşekkürler hayatımı kurtardınız."

Ayaklanmaya çalıştığımda yalpaladım. Ashley hemen koluma girdi, Thomas ise omzumdan tuttu. Başım çok dönüyordu. Fazla su yutmuş olmalıydım.

"Bu şekilde pat diye ayaklanamazsın. Gerçekten bir hastaneye götürmeliyiz seni." dedi Ashley.

Hastaneye gidersem, Joseph'e haber vermek zorunda kalırdım ya da en kötü ihtimal her ne kadar reşit olsamda aileme bir şekilde ulaşırlardı. Hem başımın dönmesi ve midemin bulanması dışında hiçbir şeyim yoktu. Birazdan geçerdi, biliyordum.

Gerçekten de hiçbir şeyin yokmuş aptal.

Thomas iskelenin kenarındaki çantamı aldı.

"Bu senin olmalı?" başımla onayladığımda omzuna geçirdi.

"En azından evine kadar eşlik etmemize izin vermelisin. Burada daha fazla böyle durursan üşüteceksin." Thomas'ı başımla onayladığımda bu sefer Ashley lafa girdi.

Cheers Darlin'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin