SANA KIRMIZI ÇOK YAKIŞIYOR!

223 20 0
                                    

Deryadan...

Sahilden geldiğimizden beri Doruğa ulaşmaya çalışıyorum ama telefonu kapalı.Yağız'a da sordum ama onun da haberi yok.İyice meraklanmaya başladım.Nerede bu çocuk ya.Ailesine de soramıyorum,kafayı yiyeceğim.Yarın sabahtan da dersim var uyumam lazım ama bir türlü uyuyamıyorum.İnşallah başına birşey gelmemiştir.

*****

Yatakta debelenmemle geçen iki saatin sonunda uykuya daldım ve sabah gözlerim şiş bir şekilde uyandım.Kızlar da benim telaşımdan gece boyu uyumadıkları için erkenden okula gittik.İnşallah Doruk okula uğrar.Okula gittiğimizde ben direk kantine geçtim ve karşımda sapasağlam bir şekilde kahvesini içen Dorukla karşılaştım.Allah'ım sana şükürler olsun.Tam Doruğun yanına gidecekken okulumuzun kendini bir bok zanneden İlayda ve yakın arkadaşı İrem yırtık sondan çıkar gibi önüne damladılar.

"Hayırdır"

"Derya Doruğun yanına gidiyorsun sanırım.Zahmet olmazsa şunu da kendisine verir misin? Ayrıca teşekkür ettiğimi de iletirsin." dedi ve siyah boxerı burnuma doğru sallamaya başladı.Hoop ne oluyor lan burada .Şu anda sinirden bağırsam atraftaki camları yere indirebilirim.Tam elimi İlayda'nın saçına atıyordum ki Nilay'ın kolumu çekmesiyle yanlarından ayrıldık ve koridora ilerledik.O sırada Özge de olanları görmüş olacak ki yanımıza geldi.

"Kızım niye beni tutuyorsunuz,bıraksaydınız da sıçsaydım ağızlarına."

"Derya bi sakin ol önce.O da senden bunu bekliyor.Bak karşıdaki masaya oturmuş senin Dorukla kavga etmeni bekliyor.Sipariş bile vermemiş siz kavga ettikten sonra keyif kahvesi içecek.Hem ayrıca sana yalan söylüyor ben herşeyi duydum." dedi Nilay.

"Nasıl ya anlatsana şu işi bana."

*****

Flashback

Nilaydan...

Kızlarla kantine gitmeden önce kütüphaneye gidiyordum.Tam kütüphaneye girecekken amfinin kapısında İlayda ve İrem'in konuşmalarıyla olduğum yerde çakılı kaldım.Gerçekten bu kadar düşmüşler miydi?

"İrem beni dinle şimdi.Az önce Derya'nın fıldır fıldır Doruğu aradığını gördüm.Onlara güzel bir oyun oynayacağız."

"Nasıl"

"Sanki ben dün gece Dorukla birlikte olmuş gibi Deryayı kandıracağım."

Vay Sürtük vayy.Kendin mutlu değilsin diye başkalarının mutluluklarına göz dikersin ha.Sana bizimle oyun oynamanın ne demek olduğunu gösteririz.

Flashback son

"İşte böyle şimdi ne yapacağız biliyor musunuz? Sen şimdi hiçbirşey olmamış gibi Doruğun yanına git,dün akşam nerede olduğunu falan sor."

"Sonra?"

"Sonrasına bakarız."

Nilay'ın anlattıklarından sonra içimdeki öfke daha da büyümüştü.İlayada'nın burnuma doğru tuttuğu boxerı gördüğümde kan beynime sıçramıştı.Eğer Nilay olanları duymasaydı , salak gibi inanacaktım.

Dorukların olduğu masaya doğru ilerlerken sol tarafta oturan İlayda'nın sinsi bakışlarını üzerimde hissediyordum.Kimseye aldırış etmeden masaya gittim ve Doruğun dudaklarını dudaklarıma hapsettim.Önce şaşkınlıktan tepki veremese de daha sonra dudakları arzuyla aralandı ve öpücüğüme karşılık verdi.İşin kötü yerlere gittiğini farkettiğimde kendimi yavaşça geri çektim ve

"Neredeydin aşkım dün gece sana ulaşmadım?" dedim.

"Haa o şey ya dün gece bir aile yemeğimiz vardı telefonu da annemlerde unutmuşum cevapsız aramalarını gördüm ama uyumuşsundur diye geri dönmedim."

"Ben de baya merak ettim.Birşey oldu zannettim."

"Merak etme canım senin sevgiline hiçbir şey olmaz."

Biz böyle aşkımla aşk tazelerken İlayda'nın yanımızdan hızla çekip gittiğini ve tuvalete girdiğini gördüm.

"Derya bir tuvalete gidelim mi?"dedi Özge kaş göz işareti yaparak.Sanırım bir planı var.Kesin ondan sadistçe birşeyler çıkacak.

"Gidelim canım.Görüşürüz beyler biz oradan sınıfa geçersiz.3 de bizi almaya gelirsiniz."

"Tabi hanımefendi emrinize amadeyiz."

Doruk ve Yağızlardan uzaklaştıktan sonra Özge hemen lafa atladı.

"Yanında kırmızı ojesi olan var mı?"

"Bende var?"

"Özge ne planlıyorsun?"

"Görürsünüz şimdi.Hadi gidelim de İlayda hanımı daha fazla bekletmeyelim."

Hızla tuvalete girdik.Biraz bekledikten sonra tuvalette bizden başka kimse kalmamıştı.Arada İlayda'nın hıçkırıkları duyuluyordu.Özge hızla tuvaletin kapısını açtı.

"Aaa bakın burada kimler varmış."deyince İlayda

"Ne yapacaksınız bana ?"diye sordu.Bende

"Sen söyle baklım ne yapalım?"

"Lütfen Derya bak bir daha size bulaşmayacağım."deyince Nilay

"Tabiki bulaşmayacaksın da biz güzel ayrılalım diyoruz değil mi kızlar?"

"Aynen aynen."

Özge çantasından çıkardığı fularla İlaydayı klozete bağladı ve Nilay da çantasından kırmızı ojeyi çıkardı.Sonra İlayda bağırmaya başladı.

"Bırakın beniii!"

"Sakin ol tatlım.Çok güzel olacaksın merak etme."dedim ve kırmızi ojeyi dudaklarına sürdüm.İlayda'nın çığlıkları ağzına giren ojeyle yerini öğürmelere bıraktı.Şuan tam bir şebeğe benziyordu.Nilay

"Özge sanki birşeyler eksik ne dersin?"

"Evet sence de yanakları biraz soluk kalmadı mı?"

"Haklısın canım hemen renklendirelim."

Nilay dediğini yapıp ojenin fırçasıyla ojeyi İlayda'nın yanaklarına boca etmişti.

"Bence gözlerini biraz çarpıcı yapabiliriz ."dedim ve çantamdan çıkardığım siyah ojeyle gözlerinin etrafını boyadım.

"Şimdi anlamışsındır inşallah bize oyun oynayamayacağını.Seni bir daha yakınında görmeyeceğim ANLADIN MI BENİ?"dedim.Ona iki tokat atmamak için kendimi zor tutuyordum.

"Aaaanlaaddım."dedi ürkekçe.Gerçekten de korkmuştu.Her zaman küçümseyici ve kıskanç bakan gözlerinde bugün korkudan başka bir duygu yoktu.Tam gideceğimiz sırada ona doğru döndüm ve

"Haa bu arada SANA KIRMIZI ÇOK YAKIŞIYOR"deyip çıktım.

Okuduğunuz için çok çok teşekkür ederim :))

İZMİR'İN KIZLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin