SIÇTIĞIMIZIN RESMİNİ ÇİZEBİLİR MİSİN?

156 15 0
                                    

Özgeden...
"Euzubillahimineşşeytanirracim bismillahirrahmanirrahim.O ne lan öyle.Ben hayatta binemem.Yok valla.Aklım sıçrar,dilim tutulur."
"Ya hayır Özge bineceğiz."
"Kızım sen manyak mısın? Gençliğimin baharındayım ben.Daha torunlarımı seveceğim."
"Ben binmek istiyorum."
"Hayır Nilay,valla birşey olur."
"Birşey olmaz bütün güvenlik önlemleri alınıyor zaten.Gerisi de Allah'a emanet."Ben;
"Birde pişkin pişkin Allah'a emanet demez mi? Neyse Yağızla ben binmiyoruz." deyince Yağız;
"Anlamadım canım?"
"Anlamayacak birşey yok aşkım.Bangy jumping yapmayacaksın."
"Neden neden ?"
"Çünkü yıllarca beklemişim,turnayı gözünden vurmuşum sevgilimi bi bungy jumpingte kaybedemem."
"Valla övdün mü şimdi sen beni anlamadım."
"Övdüm övdüm."
Nilayla Savaş isimlerini yazdırıp bilgilerini doldurunca asma bir asansörle yukarı çıktılar.Benim aşağıdan bakarken bile midem bulanıyor.Yaklaşık 7 bin fit yüksekliğe çıktıklarında havada nokta gibi görünmeye başladılar.İlk önce Nilay atladı ve aşağıya indikçe vovvv seslerini duymaya başladık.Nilay'ın ardından bu sefer de Savaş atladı.Nilay yukarı çekilirken o aşağı iniyordu.Havada denk geldikleri yerde ipler durdu ve Savaş Nilay'ı kendine çekip öptü.Biz aşağıda dumur olmuş vaziyetteyken Yağız birden ayağa kalktı ve ıslık çalıp alkışlamaya başladı.Herkes alkışlamaya başladığında ikisi de yukarı çekildi.
Asansör aşağıya indiğinde rengi atmış bir Nilay ve 32 diş sırıtan bir Savaşla karşılaştık.Hemen koşup Nilay'a sarıldım.Ödüm koptu ya.Sarılınca kalp atışlarını daha iyi duydum.Nilay Savaş'ın yanındayken aynen şöyle: Hani bir hastanın kalbi durur,doktorlar kalp masajına başlarlar ya.Bir süre sonra kalp eskisinden daha iyi tempoyla atmaya başlar.Nilay hep öyle Savaş yokken elleri bile soğuk.Ama onun yanındaykeni boşver adını duyunca bile elleri ısınmaya başlıyor.
Bazen ona imreniyorum.Aşkından ayrı kalmasına rağmen hala devam edebiliyor sevmeye.Ben bunu başaramazdım.Dağılırdım,darmadağın olurdum.
Nilay şokun etkisinden çıkınca arabaya binip eve gittik.İkisi de hiç konuşmuyor.Yağız ortamı neşelendirmek için bir müzik açtı.Ona minnetle baktım.Açtığı nostalji şarkı şuan ortama birebir uygun.
"Darıldın canım bana,
Hiç bakmıyorsun bu yana."
Savaş şarkının bu kısmı gelince Nilay'ın kolunu dürtükledi.Ne kadar gülmememi bastırsam da bir anda Yağızla birbirimize bakıp kahkahalara boğulduk.Bize Savaş da eklenince Nilay da daha fazla dayanamadı ve o da bastı kahkahayı.
Şarkı bitip diğeri başlayınca bu sefer derin bir sessizlik çöktü.Bu nasıl bir şarkıdır a dostlar.
"Yaklaşa yaklaşa mesafe kalmadı
Dünden hazırız ama cesaret olmalı,
Bir adım sen beş adım ben
Usta sen ol bu sefer çırağım ben"
Yağız'ın şarkıyı duymasıyla yüzünün Piç smile ya dönüşmesi bir oldu ve hemen şarkıyı değiştirmeye çalıştım.Ama ellerim o kadar titriyor ki kapatma düğmesi hariç her düğmeye bastım.
Ananı sikeyto,sarı bez nerde bu off ,off offff! En sonunda şarkıyı kapttığımda bizim eve varmış olduk.
Apartmanın önüne geldiğimizde beyler de bizimle beraber indiler.Şimdi ben Yağız'ı çağırsam Savaş'a ayıp olacak.Çünkü Nilay istemez.Çağırmasam da Yağız'a yazık.Kafamda deli sorular.
Ben kendi kendimi yerken Nilay kendinden beklenmeyecek bir ses tonuyla
"Yemeğe gelir misiniz?" dedi.
"Holl shit."
"Sana küfür etti Nilay."
"Hayır canım küfür etmedim şaşırdım biraz."
"Tabi tabi."
"Neyse geliyor musunuz?"
"Tamam o zaman."
Apartmandan içeriye girdiğimizde Yağız'ın olmadığını farkettim.
"Yağız nerede?"
"O önden çıktı."
"Tabi yemek lafını duyunca."
Yukarı kata çıktığımızda Yağız bizim kapıya yaslanmış şarkı söylüyor.Bende kapıyı açtım.
"İstersen şan dersine birlikte gidelim Yağız."
"Canım senin sevgilin yeri geldiğinde bir Pavorotti ,yeri geldiğinde bir Cem Adrian ,yeri geldiğinde bir İzzet Altınmeşe,yeri geldiğinde bir Ajdar."
"Lütfen o yer hiç gelmesin ama sen hep Cem Adrian kalabilirsin yani."
"Hadi canım,yerim senin Cem Adrianını."
İçeri geçtiğimizde Nilay hemen kendini duşa attı.Bende dolaptaki mantıyı çıkarıp kaynar suya attım.Yağızlar salonda otururken hemen odamdaki duşa girdim.Çıkınca yemeği hazırlamaya başladım.Evet yalnız hazırlıyorum.
Çünkü Nilay duşta,Savaş kaçıncı kez izlediğimi bilmediğim Açlık Oyunları'nı izliyor,Yağızsa ayaklarını sehpaya uzatmış koltuğun üstünde kalan tişörtüme sarılmış uyukluyor.
Savaş'ın bütün ilgisi filmde ve duvardaki Nilay'ın fotoğrafındayken ,Yağız'ın yanına yaklaşıp dudağının kenarından öptüm.O da gözleri kapalı beni öptü.Elinden tutup kaldırırken
"Bana yardım et de yemeği hazırlayalım." dedim.
"Tişörtün çok güzel kokuyor.Ama bana yetmez bana ana kaynak lazım."
"Eğer yardım edersen neden olmasın." dediğimix duyup hemen mutfağa gitti.Onu kapıdan izlerken yoğurdu çıkarıp sos hazırlamaya başladı.Ve bir anda masa doldu.Nilay da duştan çıkıp masaya geçti.İkisi masadayken Yağız'ı mutfaktan çıkmadan yakalayıp
"Eline sağlık evinin kadını."dedim.Çünkü üzerinde benim Nil Karaibrahimgil baskılı önlüğüm var.
"Kaşınma canım,ayrıca tabiki de sana yardım edeceğim.Bu dağın görünen kısmı,hele bir evlenelim."
"Ee evlenelim nolacak."
"Daha neler göreceksin."
"Hemen öküzleş hemen."
"Ne dedim ya daha tatlı da yapıyorum onu kastetmiştim,sen ne anladın?" ba ba ba laflara bak.
"Allah'ım bana sabır ver."
Mutfaktan çıktığımda arkamdan Yağız'ın bağırışını duydum.
"Bende seni seviyorum vanilyam benim."
*******
Yemeklerimizi yedikten sonra film açtık.Ben üçlü koltukta Yağızla oturuyorum.Daha doğrusu o dizimde yatıyor bende saçlarıyla oynuyorum.Nilaysa tekli koltukta hem Tweet atıyor hem de film izliyor.Sanırım hiçbir şey olmamış gibi davranıyor Savaş'a .Onu delirtmek istiyor ki başarıyor da.Savaş da ikili koltukta yatıyor.Bu şekilde yayılmış yarı uyurlarken ikisi de tamamen uyudular.
Bir ara kapının kilit sesi duyuldu.Ve biz daha ne olduğunu anlamadan bir adet Demet Karaaslan ve Buğra Apak salonumuzda belirdi ve sevgili arkadaşlar bir ayrınti var ki ömürlere bedel : Şu an Yağız kucağımda yatıyor ve kafası karnımda yana dönük.
Ah be aşkısı madem yatıyorsun düz dursana.Sevgilim uyku mahmuru gözlerini açtığında onun gözlerine bakıp resmen son sözlerimi söylüyorum.
"Sıçtığımızın resmini çizebilir misin?"
"Ha?"
*********
"Özge ne oluyor burada?"
"Ne olmuş anneciğim?"
"Bana soruyla cevap verme!"
"Nasıl cevap vereyim?"
"Özgee!"
"Efendim anneciğim."
"Bu çocukların burada ne işi var?"
"Onlar şeyy Savaş zaten arkadaşımız Yağız da şeyy."
"Ney?"
"Şey."
"Ney!"
"Babamın buradaki spor salonunun ortağının oğlu bilirsin belki.Ve birşey daha ver benim sevgilim."
"Sevgilin?"
"Hı hı"
"Biz seni..."
"Siz beni okulunu okumam ,iş güç sahibi olmam ,kendi ayaklarımın üstünde durmam için İzmir'e gönderdiniz."
"Aferin iyi çalışmışsın devamını da söyle bari. "
"Ve ben bu dediklerinizin hepsini yaptım,hem de en iyi şekilde."
"Demet Teyze araya giriyorum ama siz nereden çıktınız ayıptır sorması ?" dedi Nilay hemen Buğra cevap verdi.
"Aşkolsun Nilay ben sen bunları biliyorsun sanıyordum.Bak şimdi biz.."
"Bana bak sefil ergen onu biliyoruz hayırdır diyorum."
"Birincisi ergen değilim.Sonuçta Deryayla aramızda 5 dakika 32 saniye var.Ve seninle aynı yaştayım.İkinci bu bir baskındır."
"Onu anladık basıldık zaten de anahtarlar?"
"Bursada sizden gizli bir kopyasını yaptırdık." Tabi ben lafa daldım.
"İnanmıyorum anne.Kocaman insanlarsınız.Ayrıca ben istediğimi yapmakta özgürüm." Bizi şaşkınca izleyen Yağız yanıma gelip elimi tuttu.
"Demet Hanım oturun önce bir. Herşeyi konuşuruz."
********
Sevgili arkadaşlar sizlere İzmir Karşıyaka'dan Mumçiçeği apartmanı Kat=6 Numara : 12 den sesleniyorum.
Annem tekli koltukta,ben Yağız ve Buğra 3'lüde Nilay ve Savaş da ikili koltukta oturuyor.
"Anlatın."
"Neyi?"
"Ne zamandır birliktesiniz?"
"2,5 aydır."
"Özgeyle spor salonunda mı tanıştınız?"
"Evet kardeşimin meditasyon hocasıydı.Zaten ortak arkadaşlarımız da var,o şekilde tanıştık."
"Bakın ben size karşı değilim."
"İyi ki."
"Sadece benden saklamanız ağırıma gitti."
"Anne herşey çok yeni ve benim ilk defa erkek arkadaşım oluyor ve çok özel bir şekilde tanışmanızı istedim."Yağız hemen elimi daha sıkı tutup gülümsedi.
"Yağız bak oğlum.Murat Özge'ye çok düşkündür.Bazen aralarındaki diyaloğu ben bile kıskanıyorum.O yüzden güvenmediği birine asla kız vermez. Önce onun güvenini kazanman lazım."
"Bakın ben Özgeyi çok seviyorum ve ondan vazgeçmem.Ona olan sevgim geçici birşey değil.Haddimi aşmak istemem ama eğer Özgeyi benden uzaklaştırırsanız tepkimi fazlasıyla gösteririm."
"Yavaş.Sakin Yağız abi.Relax.Kimse Özgeyi almıyor.Ama Murat Amca sizin aranızdaki deniz olabilir." Buğra'nın dediği şeyle Yagız'a her ne kadar 'denizleri da gel kurbanın olam' demek istesem de ortamın atmosferine uygun olarak çıtımı çıkartmıyorum.
"Neyse biz kalkalım hadi Savaş ."
Yağız ve Savaş herkese iyi geceler deyip kapıya yöneldiler.Biz de Nilayla yolcu etmek için arkalarından gittik.
"Aşkım canını sıkma.Ben annemi ayarlarım."
"Asıl sen canını sıkma, bu gece annemlerle konuşacağım.Zaten seninle tanıştı.Baban vermezse de seni kaçırırım."
"Thor'um benim."
"İyi geceler vanilyam."
Yağız beni kendine çekip dudaklarımı öpmeye başladı.İçini çeke çeke öpüyor.Nilay yanımızda öksurünce ayrıldık ve gittiler.Uykumuz gelince Derya'nın odasını anneme hazırladık. Buğra da salonda yatacak ama şimdilik benim odamda laflıyoruz.
"Anlat bakalım nereden çıktı bu baskın Buğra."
"Şöyle oldu canlarım.Demet Teyze siz İzmir'e döner dönmez hatta Bursa'ya giderken uçakta annemlere anlattı.Sonra sana çeyiz hazırlamaya başladılar.Murat Amca hayırdır deyince annem ona da herşeyi anlattı.
"Oha babamın herşeyden haberi var yani."
"O kadar detaylı bilmiyor.Ama Yağız'ın sevgilin olduğunu biliyor.Sonra bizimkilerin aklına senin burada yalnız olduğun,Yağız'ın sana birşey yapıp yapmayacağı düştü."
"Kesin İnci Teyze değil mi? O akıllarına soktu.Bu kadın bana hiç güvenmiyor mu ya." İnci Teyze bizim Bursadaki yakın komşumuz olur kendisi.
"Daha neler var..Sonra bunlar araştırma yapmışlar şirkette ve Yağız'ın İzmir'ın en ünlü çapkınlarından olduğunu öğrendiler.Bu sefer de bu kesin Özgeyi aldatır diye seni Yağız'dan vazgeçirmek için koca adayı bakmaya başladılar."
"Vay amına koyayım lan.Ebesinin amı."
"Oha Nilay."
"Ne kızım,şunlara baksana bayağı federal ajan olmuşlar."
"Ben ne yapacağım ya babam hayatta izin vermez ."
"Neyse kızlar benden bu kadar.Ya bir de beni taktı peşine senin bu annen."
"Tabi sen buraya gelince Bursa'nın kızları bu yakışıklılıktan mahrum kalacak."
"Aynen öyle fıstıklar.Yeni bir araba aldım.Bursa'da FSM'ye çıkınca resmen uçan kuş bile beni kesiyor."
"Hadi odana egoist manyak."
"İyi geceler beybiler."
"İyi geceler."
Okuduğunuz için teşekkür ederim.Biraz geç geldi bölüm özür diliyorum:) :)

İZMİR'İN KIZLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin