Özgeden...
Sıkıcı uçak yolculuğundan sonra nihayet İzmir'e gelebilmiştik.Evet Bursalıyız ama İzmir bizim özgürlük şehrimiz.Üçümüz de ilk aşklarımızı burada bulmuş,hayatın gerçekleri ile ilk burada karşılaşmıştık.Her ne kadar Nilayla ben kavuşmamış olsak da..Aslında Nilay'ın hala bir şansı vardı ama önce katır inadından kurtulması gerekiyordu.Ama ben yerimde sayıyorum.Sağolsun Yağız da bu konuda kılını bile kıpırdatmıyor.
"Özgee kirlin varsa getir,makinayı çalıştıracağım." Yani Derya kirlin varsa ne demek zaten çamaşır makinasına kirli atılır.
"Getiriyorum bekle."
Bavuldan çıkan kirli çamaşırlarımız bir güzel yıkandı,evin de köşe bucak her yerini temizledik.
Şu an her birimiz koltukları yığılmış durumdayız.Nilay ayrılamadığı twitter da dolaşıyor,Derya whatsappta Dorukla konuşuyor.Ben de televizyonda egemenliğimi sürdürüyorum.
"Derya senden iyi ev hanımı olur ha.Temizlikte bayağı iyisin."
"Sağol canım ya.Övünmek gibi olmasın,bu işte annemi bile geçerim." iyiki övünmedin ya.Bir ara Deryanın telefonu çaldı.Aptal aptal sırıtmasıyla Doruk ile konuştuğunu anladık.Ayağındaki pofidikleri sürüyerek odasına gitti.Biz de Nilayla başbaşa kaldık.Midemden gelen seslerle acıktığımı anladım ama hiç yemekle uğraşasım yok.
"Nilay makarneks yer misin?"
"Özge senden daha güzel şeyler beklerdim."
"Valla yorgunum yoksa size güzel bir mantı yapardım."
"Tamam yap da yiyelim o zaman."******
Nilayla salonda oturmuş makarnekslerimizi yerken Deryanın odasından gelen kahkaha sesleri ile kapıyı örttük.Off buram buram aşk kokuyor.Tabiki kıskanmadım(!) sadece birazcık ,çok azcık imrendim.
"Derya'nın keyfi yerinde anlaşılan."dedim.
"Hem de fazlasıyla.Ama sen mutlu değilsin galiba."
"Yani aslında birşey oldu ama ben size anlatmadım."
"Ne oldu?"
Nilay'ın biraz huysuzlaştığını hissettim. Ortalama bir Nilay Hekimoğlu bizden habersiz birşey yaptığında ya dudağını kemirir yada elleriyle oynar.
"Bursa'dan dönmeden önce Yağızla konuştum.Bana bir kıza aşık olduğunu söyledi.İzmir'e dönünce ona hem ilan-ı aşk edecekmiş hem de parti verecekmiş.Beni de davet etti."
"Öyle mi? Fazla takmamaya çalış ya ." dedi ve odasına gitti.
Nilay'ın tuhaf hareketleri sinirlerimi bozdu.Benim şu an salya sümük Nutella yiyerek ağlamam lazım ama arkadaşlarım beni kızlarına bile takmıyorlar.Neyse yakında çıkar nasıl olsa kokusu.
Biraz daha düşünüce kızların garip hallerine de bakılırsa düşüncemin doğru olabileceğini farkettim ama bunun doğruluğunu öğrenmek tek kişiye bağlıydı.Onu da ancak yarın öğrenebilirdim.
Fazla umutlanmak istemiyorum ama Yağız'ın ilanı aşk edeceği kız ben olabilirdim.Eğer bunlar bana böyle bir oyun yaptılarsa benim oyunuma merhaba demeye hazırlanmak zorunda kaldılar.
********
Sabah kalkıp kızlara güzel bir kahvaltı hazırladım.Deryayı uyandırmak için odasına gittim ama yoktu.İnsan bir haber verir ya. Yatağındaki notta Dorukla kahvaltıya gideceği yazıyordu.Tabi milletin sevgilisi var.
Derya'nın odasından çıkıp Nilay'ın odasına girdim.O da yoktu. Nerede lan bu.O sırada cebimde titreyen telefona baktım.Nilay arıyordu.
"Özge ben evde yokum."
"Sağol ya söylemesen bilmiyordum."
"Ne güzel işte." arkasından gelen kıkırtı sesleriyle dalga geçtiğini anladım.
"Nilay nerdesin?"
"Bağırma ya.Mithat hocaylayım.Şirkette staj ayarlayacak."
"Tamam bende evde pineklerim o zaman."
"Peki."deyip kapattı.
Evde tek kalmam işime gelmişti aslında.Kahvaltımıedip mutfağı toparladım.Sonra idama geçip üzerimi değiştirdim.Dışarı çıkıp Peri'nin annesini aradım.Umarım Yağız açmaz,umarım Yağız açmaz.
"Alo Özge tatlım merhaba." ohh çok şükür.
"Merhaba Zeynep Hanım Peri evde mi acaba?"
"Evet,evde de ne oldu ? Okulla ilgili bir sorun yoktur umarım."
"Hayır hayır herhangi bir sorun yok.Ben evde çok sıkıldım ve Peri evdeyse onunla ilgilenerek zaman geçiririm diye düşünmüştüm. "
"Çok iyi düsünmüşsün tatlım o da çok sıkılıyordu.Ben Periyi hazırlayayım, sende gel al olur mu?"
"Tabi tabi ben hemen çıkıyorum."
Telefonu kapattıktan sonra ana yola çıkıp bir taksi çevirdim ve evlerine gittim.Annesi onu hazırlamıştı onu alıp bir kafeye gittik.
"Pericim bak sana bir soru soracağım, bana doğru cevabı vermeni istiyorum.Eğer bana doğru cevabı söylersen seninle bir oyun oynayacağız."
Peri, önce biraz huysuzlandı ama sonra oyun lafını duyunca hemen gözleri parladı.Masaya yaklaşıp
"Ne oyunu?"dedi.
Kafamı iki yana sakladım.
"Cık olmaz,önce senin bana cevap vermen lazım."dedim.
"Tamam ne soracaksın?" dedi.He he he he
"Şimdiii söyle bakalım Peri Hanım .Abin bugünkü partiyi kimin için veriyor?"
Peri'nin gözleri o kadar büyüdü ki bir ara fırlayacak zannettim.
"Şeyy ama Özge Abla ben bunu sana söyleyemem ki abime söz verdim."
"Ne dedin peki söz verirken?"
"Özge ablaya söylemeyeceğim dedim."
"Peki bana neden söylemiyorsun?"
"E o zaman sürprizi gider."
"Ne sürprizi?"
"Ya hani abim sana aşk...." bunu söylemesi ile elleri ile ağzını kapatması bir oldu.Bu hali çok sevimliydi.
"Tamaaam şimdi madem artık biliyorum sende benim bildiğimi sakın abine söyleme eğer söylemezsen seni yarın lunaparka götüreceğim."dedim.Sevinçle zıplayıp
"Tamam." dedi.
Oyun başlasın.
*******Planını başlatmak için önce eve uğradım.Nilay gelmişti.Saat 12.30 du.Gideceğim yer biraz uzaktı 4,5 saat o sürerdi kıyafet alışverişi ve kuaför de 1,5 saat sürse parti de 9 da başlasa hahayy yemek yiyecek vaktim bile kalıyordu.
Nilaydan arabanın anahtarlarını istedim ve akşamki partinin yerini öğrenip Balıkesir'e doğru yola çıktım.
Yolda Emreyi aradım.Emre'nin babası bizim şirkette babamın yanında çalışıyordu ve annesi de annemle ilkokul arkadaşıydı.
Uzun bir yolculuğun ardından navigasyonla Emre'nin dediği kafeye gittim.Olan biteni ona anlatıp hemen İzmir'e doğru yola çıktık.İzmir'e gelince kendimizi direk bir AVM ye attık.İlk önce Emreyi imzaya girdirdim.Orda ona siyah bir takım elbise aldık.
Emre uzun boylu,kumral ve dikkat çeken biriydi.Bu iyiydi.
Onun alışverişi bitince o İzmir deki arkadaşlarının yanına gitti bende kolları sıvayıp işe başladım.
Girdiğim altıncı mağazdan şarap kırmızısı bir elbise aldım.Bununla acayip seksi olmuştum.Ayakkabılarımı da alıp dominosta orta boy bir pizzayı mideye indirdim.Tabii Özge olmak bunu gerektirir.
Daha sonra kuaföre gidip kendimi kuaförün ellerine bıraktım.
Kuaförde işim bittiğinde saat 20.30 a geliyordu telefonuma baktığımda Nilay ve Derya aramışlardı.Nilay'ı aradım.
"Alo Özge neredesin kızım sen?"
"Nilay benim bir işim çıktı, siz gidin ben sonra geleceğim oraya."
"İyi peki geç kalma biz gidiyoruz."
"Tamam"deyip kapattım.Size oyunu göstereceğim ben.
Kuaförde kıyafetlerimi giyip arabaya bindim.Emrenin yanına gittim.O da üzerini giyinmişti.Beni görünce sırıtıp
"Özge senin o sümüklü küçük kız olduğuna hala inanmıyorum."deyip omzuna vurdu.
"Vay vayyy ben senin "anne bittiii" diye bağırdığın zamanları bilirim be."dedim.
"Bak seen."devam edecekken onu hemen susturup
"Hadi hadi geç kalıyoruz al şu anahtarları."deyip arabaya bindim.
******
Parti yerine geldiğimizde sesler dışarı kadar geliyordu.Emre inip kapımı açtı bana göz kırpıp kolunu uzattı.Kolunu girdim ve ilerlemeye başladık.Emre yanımıza gelen valeye anahtarı verip gönderdi.İçeri girdiğimizde herkes kendi halindeydi ama üç şaşkın ve bir sinirli göz haricinde..
Nilay ve Derya yanıma gelip
"Özge neden bize Emreyle geleceğini söylemedin?"dediler.
"Ne yapayım tek mi gelseydim?" dedim.Sonra kızların kulaklarına eğilip
"Hem yeni aşklara yelken açmak iyidir ."dedim ve doğruldum. Bana şaşkın şaşkın bakıyorlardı.
Yağız'ın yanına gittim. Bana sinirli bir bakış atıp geri önüne döndü.Koluna dokunup
"Hayırdır arkadaşım sevgilin seni ekti mi?" dedim.Yanımdaki Emreye bakıp hiç soru sormamışım gibi
"Hayırdır arkadaşım yeni sevgili yapmışsın." dedi. Gülmemek için yanağımı kemiriyorum.Emrenin koluna daha da sarılıp
"Yoo sevgili sayılmayız.Yani henüz."deyince rengi iyice attı.Oyyy kıyamam.
Birden beni belinden tutup kendine çekti.
"Biraz konuşabilir miyiz arkadaşım?"deyip cevap vermemi beklemeden beni dışarı doğru çekiştirmeye başladı.Dışarı çıktığımızda beni duvara yaslayıp üzerime eğildi.
"Sen ne yapıyorsun Özge? O yanındaki adam da kim? Hem de böyle bir günde nasıl onunla gelirsin?" Ayağımdaki topuklulara rağmen bana tepeden bakıyordu.Masum bir tavır takınıp
"Nasıl bir günmüş bu ben bir farklılık göremiyorum."dedim. Bana sinirle bakıp derin bir nefes aldı.
"Ne sanıyordun? Senin lunaparkla kandırdığın çocuğu kandıramayacağımı mı falan mı?"dedi.Hain Peri beni sattı.
"Ne olmuş oğrendiysem? Ne bekliyordun bunu senin yanına bırakacağımı mı? Arkamdan iş çevirdiniz benim be."diye bağırdım.
"Sanki çok masummuş gibi konuşma bana.Giymiş kırmızı elbiseyi, takmış koluna bir adam , gelmiş bana çemkiriyor.Yok bundan sonra öyle birşey.Değil bir erkeğin koluna girmek ,ben hariç karşı cinsine bir yaklaş da gösteririm ben sana." dedi.Altta kalmamak amacıyla
"Sen kimsin de bana karışıyorsun ya!" diye bağırdım.Cevabı fazla gecikmedi.
Dudaklarıma kapanan dudaklarıyla cevabımı fazlasıyla almıştım...Okuduğunuz için çok teşekkür ederim.Sizleri çok seviyorum.Öpüldünüzz <3 <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZMİR'İN KIZLARI
HumorKapak bu kadar siyah ama onlar o kadar renkli ve eğlenceliler ki.. 3 deli kız ve 3 deli oğlan ile İzmir'in ne kadar eğlenceli olduğunu bilmek istiyorsanız doğru yerdesiniz..