Arkadaşlar farkındayım bölüm yazmayalı baya oldu.Ancak malum tatil ve ben tatilde bol bol doping aldım.Biliyorum şahane bir kitap değil ama kendimi geliştirmeye çalışıyorum.Hepinizden gecikme için özür dileyip bölüme geçiyorum. TABİ HALA OKUYAN VARSA!!!!
NİLAY
İtalya italya italya sonunda kavuşabildim ya.Oh bir ay boyunca Savaş yok,onun salak salak imaları olmadan hem tatil yapıp hem de işimi yapacaktım.Tam Savaş'ın böyle imaları hoşuma gidiyor olabilir ama sonuçta biz ayrıldık ve ailesi nedensiz bir şekilde beni sevmiyor.
Aslında ilk başlarda herşey güzeldi.Sevdiğim adam yanımda zaten gerisi boş diyordum ama işler ciddileşince düşüncelerimde ciddiye bindi. Önce Savaş'ın halası soğuk davranmaya başladı ,sonra annesi en son babası .Ne olduğunu anlayamadan istenmeyen gelin olmuştum .Sevdiğimin aşkı hep bana dayanak olmuştu ama onun ailesi tarafından istenilmemek derin yaralar açmaya başlamıştı bende.Benim ailem daha Savaş'ı ilk gördüğünde damat sıfatını yakıştırırken Savaş'ın ailesinin beni nedeni bilmeden istenmeyen gelin yapması özgüvenimi zedelemişti.
Bu durum Savaş'la aramıza görünmez bir duvar örmüştü ve şüphesiz ilk tuğlayı ben koymuştum.Savaş bu duruma dayanamayınca ailesine karşı gelip benimle evlenmek istediğini söyleyince hem ördüümüz duvar yerle bir oldu hem Savaş'ın ailesi .Önce Savaş'ı evden kovdular,arabalar kredi kartları Savaş'ın üstüne olan rezidans herşeyi aldılar.Onlar kendilerince Savaş'tan ayrılacağımı düşünürken biz biribirimize daha çok bağlanmıştık .Tabi bu durum birilerini fena halde kızdırmıştı.
Aşkımız tüm baskı ve yıldırmalara hep göğüs gerdi,hep direndik.Ailem,kızlar hep yanımızdaydı .Hatta okuldaki edebiyat hocamız Atakan Bey bile.
Ne kadar dirensekte yaşadıklarımız bizi ciddi anlamda hırpalamıştı.Ve bir gün Savaş'ın halası gelip bana haddimi bilmemi söyledi . Nasıl mı?
FLASHBACK
Savaş'la annemlerin bizim için tuttukları Karşıyakadaki evimize gidiyordum. Okulda sergi için çok yoruluyordum ve Savaş her şekilde bana yardımcı oluyordu.Ama yinede okulda çok görüşemiyorduk. O olimpiyatlara hazırlanırken boş zamanların da da serginin son çizimlerini yapıyordu. Her ne kadar aynı bölümü okusakta çok göremiyorduk biribirimizi .
Otobüs bizim eve iki durak kala durunca bende inip hem biraz yürümek hemde akşam yemeği için erken inmiştim .Belkide kaderdi beni oradan indiren...
Markete tam girecekken telefonuma gelen mesaj sesiyle hemen koca çantamda telefonumu aramaya başladım. Arayan numarayı tanımıyordum normalde böyle telefonları Savaş açardı .Biraz korku ve tedirginlikle telefonu açtım
-Alo ?
-Alo Nilay hekimoğlu'yla mı görüşüyorum?
-Evet benim
-Ben Savaş'ın halası Sude sizinle görüşebilmem mümkün mü?
Bu kadının adını daha önce duymamıştım .Bizim etrafımızda dolanan hala daha sert sesli ve iticiydi ve adı kesinlikle Sude değildi.
-Tabi ne zaman?
-Aslında şuan aranızdaki arabanın içindeyim
Hemen arkamı dönmemle Savaş'a aşırı derecede benzeyen , kırklı yaşlarının sonunda , gayet şık giyimli bir hanımefendi bana el salladı . telefonu kulağımdan çekmeden konuşmaya devam ettim.
-Geliyorum Sude Hanım...
Arkadaşlar yeni bölüm bu hafta değil en geç cuma gelir . Yazarınız Mardin yolcusu. Hala okuyucum var mı bilmiyorum ama söylemek istediğim bir kaç şey var.
Öncelikle ben Özge .Size söylemek istediğim şey bu zamana kadar sayısız hikayemi oku diye mesaj aldım ama hiç birine sende benim hikayemi oku demedim.Nedense reklam yapmak bana biraz garip geliyor ve içime sinmiyor. Okulda yakın arkadaşlarıma bile hikayemi oku demedim çünkü herkesin karşısına kalemim gelişmiş bir şekilde çıkmak istemem. Sizden nacizane ricam yorumlarla ilk bölümlerden itibaren kendimi geliştirip geliştirmediğimi bana söylemeniz kesinlikle geri dönüş yapacağım.Şimdiden teşekkür ederim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZMİR'İN KIZLARI
HumorKapak bu kadar siyah ama onlar o kadar renkli ve eğlenceliler ki.. 3 deli kız ve 3 deli oğlan ile İzmir'in ne kadar eğlenceli olduğunu bilmek istiyorsanız doğru yerdesiniz..