Hagrid'in kulübesinde aşırı eğlenmiştik. Potter ve Sirius bize aileleriyle olan komik anılarını anlatmışlardı. O kadar çok gülmüştüm ki kahkahalarım duyulmasın diye ağzıma yumruğumu sokmuştum. Ama tabii her güzel şeyin bir sonu vardı...
"Güzel bir gündü.. sağ olun çocuklar." -Ramona
"Ne demek... bu arada Ramona şu Quidditch Maçında olanlar hakkında şüphelendiğin birileri var mı?" -Remus
"Yoo.. yani yok hayır yok." -Ramona
"Pekâlâ.. birşeyler bulursan bize haber vermeyi unutma!" -Remus
"Yani.. ne gerek varki oldu bitti sonuçta." -Ramona
"O da ne demek öyle! Neredeyse profesörümüzü öldürüyordu! Ve James'in de kafası kırılıyordu!" -Sirius
"Yani bence planlanmış birşey değildi. Yani neden profesörü öldürmek istesin ki.." -Ramona
"Bunu bizde bilmiyoruz Ramona.. ama yine de çok ileri gitti ve dersini almalı." -Peter
"Eh.. tabii.. birşeyler bulursam haber veririm size. Görüşürüz." -Ramona
Korkuyla arkamı döndüm ve Hogwarts' a doğru koşmaya başladım. Zindanlara gidip ortak salonumuza girdim ve kendimi bizimkilerin yanına attım.
"Ne oldu Ramona. Şu sıralar değişiksin.." -Gloria
"Birşey olmadı Ria. Sadece biraz yorgunum o kadar. Yoksa ne olmuş olabilir ki?" -Ramona
"İyi iyi.. birşey olmasın da." -Gloria
"Eee kızlar.. aranızda Regulus'u göreniniz var mı?" -Ramona
"En son yatakhanesindeydi." -Narcissa
"Okay.." -Ramona
Erkekler yatakhanesine çıktım ve Regulus'ların odasına girdim. Rabastan, Jacob, Barty ve Regulus kalıyorlardı. Hepside oradaydı. Onlara aldırış etmeden Regulus'un üzerine atladım.
"Özledim seni Reggie.. benimle hiç ilgilenmez oldun." -Ramona
"Aslında şu sıralar sen biraz değişiksin Mona. Bir sorun yoktur umarım." -Regulus
"Hiçbir sorun yok Regulus. Inan bana.. sadece biraz yorgunum şu aralar " -Ramona
Hiçbirşey demedi. Beni kollarının arasına aldı ve göğsüne itti kafamı. Kollarımı beline doladım ve gözlerimi kapattım. Onunla uyumak huzur vericiydi. Ve şuan huzura oldukça ihtiyacım vardı...
Sabah sabah burnuma dolan koku ile gülümsedim. Ellerim uzun saçları ararken onun yerine, çene hizasına gelecek şekilde bir uzunluğa sahip yani umduğuma kıyasla daha da kısa olan saçları kavramıştı. Gülümsemem solarken gözlerimi araladım.. Regulus'un inip kalkan göğsündeydim. Kafamı kaldırdım ve etrafa bir göz attım. Rabe ve diğerleri hâlâ uyuyordu. Regulus'u uyandırmadan kalktım ve odadan çıktım. Kendi odama geldiğimde ilk yaptığım şey uzunca bir duş almak oldu. Kendimi bir güzel temizledim ve güzel kokulardan sıktım tenime. Banyodan çıkınca yeşil cüppemi giydim ve saçlarımı ise iki taraftan bağladım. Aynadaki yansımamı görünce ise hızla çözdüm saçlarımı. Açık bıraksam da kıvırtmıştım. Kıvır kıvır olmuşlardı. Ellerimle son birkez daha karıştırdım ve çantamı da alıp ilkin odayı sonra ise ortak salonu terk ettim.
Büyük salona vardığımda gözüm Gryffindor'ların oraya kaydı. Remus dışında Çapulculardan kimse yoktu.
Bizimkilerde daha uyanmadıkları için bomboştu masamız. Nasıl olsa kimse görmez diye hızla yanına gittim. Beni gördüğüne şaşırmıştı. Eh.. uzaktan nasıl görünüyorumdur kimbilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Lestrange Hikayesi
FanfictionRodolphus Lestrange'in kardeşi Rabastan'ın bir ikizi olduğunu düşünün... Ramona Lestrange...