Odamın penceresinden süzülen ay ışığıyla sabahtan beri çalıştığım ve neredeyse hepsini ezberlediğim büyü kitabını masama bıraktım. Üzerimdekileri bir çırpıda çıkarttım ve komidinin üzerine fırlattım. Üzerime geniş bir t-shirt geçirdikten sonra bol bir eşofman altı ile hazırdım. Ellerimi hemen çene hizama kestiğim saçlarımın arasından geçirdim ve dağınık halimi biraz da olsun düzeltmeyi denedim.
Asamı da son anda kapmamla odamdan çıkıp hızla merdivenlerden aşağıya indim. Büyükannem Rilla'ya hızlı bir öpücükle veda ettikten sonra dün buluşma kararı aldığımız Severus ile kararlaştırdığımız yere gitmek için evden ayrıldım.
Regulus'a gönderdiğim mektubun cevabı hiç gelmemişti. Aslında tatilin neredeyse tamamı bitmiş olmasına rağmen sadece başında konuşmuştuk. Aileler toplantısından bu yana (ki üzerinden iki ay geçmişti) hiç konuşmamıştık. Birileri benden oldukça sıkılmış olmalıydı belli ki.
Her neyse.. Bunun dışında neredeyse her gün Severus ile konuşmuş ve bir kaç defa da buluşmuştuk. Bugün de onlardan biriydi tabii ama daha farklı olacak gibi hissediyordum çünkü Severus beni bir yere götüreceğini söylemişti bu sefer.
Spinner's End'in yakınlarında olan bir parkta oturdum. Karanlık caddede salıncakta yavaşça sallanan benden başka kimse yoktu. Saat gece yarısını geçtiği için muggle'ların lambaları hep kapalıydı.
Karanlık ve ürkütücü duran ara sokakların birinden siyah bir süliet bana doğru yaklaşıyordu. Kendi kendime sırıttım ve bu tatilde benimkilere kıyasla daha da uzun olan saçlara sahip oğlana baktım. Severus Snape tam da kendine yakışır bir yerde yaşıyordu.
Ağır adımlarla bana yaklaştı tâki ayakları, salıncakta kafamı eğmiş yere bakarkenki görüş açıma girene kadar. Kafamı yavaşça kaldırdım ve gülümseyerek suratına kadar çıkardım. Duygusuz bakışları artık aynı bakışlara sahip olan gözlerimle buluştu. İşte o zaman alayla sırıttı ve elini bana uzattı.
"Saçların yakışmış Mona.. Sana yeni bir hava katmış." -Severus
"Teşekkürler Sev, bana da yeni bir hava lazımdı diye düşünmüştüm zaten." -Ramona
Severus ile konuşmadan boş bir alana doğru yürüdük. Zaten caddeler hep boştu ama yine de görülme riskini göze alamazdık.
Sonunda bir tarlanın ortasında bulunan büyük bir ağacın kovuğuna girdik (Şaşırtıcı derecede kocamandı).
" Bir saniye bir saniye! Bura bana anlattığın yer değil mi? Evans ile ilk tanıştığınız yer?" -Ramona
Severus bir süre durdu ve kovuğun parçalı yerinin arasından hafifçe gülümseyerek dışarıya baktı sonra ise hayal kırıklığına uğramış gözlerle bana bakarak yavaşça başını salladı.
Bir süre ikimizde bekledik sonra ise sessizliğimizi Severus bozdu.
"Her neyse Ramona. Haydi gidelim! Bakalım onunla tanıştığında neler olacak." -Severus
"Kiminle tanıştığımaAAAAAAAAA--" -Ramona
Severus elimi sıkıca tuttu ve daha konuşmamı bitirmeden sanki bir iğne deliğinden geçiyormuşuz gibi hissederek sanırım cisimlendik. Eğer böyle cisimleneceksek şahsen sonsuza kadar süpürgeyi tercih ederim.
Büyük bir mide bulantısıyla bedenimi Severus'a yasladım. Halinden oldukça memnun hatta epeyce eğlenmiş duruyordu. Koluna bir tane geçirdim ve bu onun için son nokta olmalı ki hafifçe kıkırdadı.
"Cisimlenme dersinden geçebileceğini hiç sanmıyorum. Şuna bak kusacak mısın yoksa;)" -Severus
Eğlenerek sorduğu soruyla bu sefer daha sert geçirdim koluna
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Lestrange Hikayesi
ФанфикRodolphus Lestrange'in kardeşi Rabastan'ın bir ikizi olduğunu düşünün... Ramona Lestrange...