Ramona, hiçbilmediği bir yerde yaşamaya çalışıyordu. Büyükannesi Rilla öleli iki yıl olmuştu. Amerika'ya gitmiş oranın yaşamına ayak uydurmaya çalışıyordu. Karanlık büyüler konusunda epey uzman olduğu için Muggle'lardan birkaçını imperio laneti altına almıştı ve onlarla beraber yaşıyordu. Buraya geldiğinde henüz reşit olmadığı için bir aileye ihtiyaç duymuştu. Sonuçta geldiğinde daha 16 yaşında bi genç kızdı, şimdi ise 18 yaşına basmıştı.
Beraber yaşadıkları muggle'ları terk edip -ki bu onları özgür bırakmak da denebilirdi- kendi yoluna gitmişti. Bir sürü karanlık büyü öğreten yerler bulmuş, yeni insanlarla tanışmıştı. Hatta burada ufak çaplı saldırılar düzenleyerek ortalığı birbirine katmış en sonunda ise ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştı. Sonuçta artık kaçak olarak yaşıyordu.
İngiltere ye geri dönmek istese de gönlü henüz oraya dönmek için hazır değildi. Hâlâ unutulması gerekenler vardı orada ve hâlâ küçük bir kız olduğunu düşünüyordu. Daha öğrenmesi gereken çok şey vardı.
Yine yağmurlu bir günken, gökyüzü kapkara bulutlar dans ediyor ve masmavi ışıklar dünyayı aydınlatıyorken, Ramona bi kahveciden çıkmış boş sokaklarda tek başına ilerliyordu. Burada da kimsesi olmadığı için henüz içine girecek bir ev seçmemişti kendine. Saat o kadar geçti ki henüz çıktığı kafe hemencecik kapatmıştı kepenkleri. Sokak lambaları ve şimşekler dışında sokağı aydınlatacak tek bir ışık bile yoktu. Arabalar en son iki saat önce caddeden geçmeyi bırakmıştı. Boş sokağın ortasında sadece Ramona vardı.
Sadece yürürken arkasından gelen sesleri işitince durdu. Omzunun üzerinden şöylece bir bakmıştı. Yaklaşık altı, orta yaşlı erkek -ve belli ki sarhoş- kendisine doğru ilerliyorlardı. Ramona'nın gözü pantolonunun kemeriyle oynayana kaydı. Ne pislik insanlar vardı böyle..
Hemen kaçmak istiyordu ama gelin görün ki adamlar hem daha yapılı hemde epey uzun bacaklıydılar, Ramona sokağı şöyle bir gözden geçirdi yine, şansına kimsecikler yoktu.
Çok ileride simsiyah çarşafların altında olan bedeni henüz fark etmemişti Ramona
Elini cübbesinin altından asasına attı. Neyseki her daim buradaydı. Kemerini çıkartmış olan adam gevşek gevşek konuştu
"Sence de dışarıda olmak senin için biraz tehlikeli değil mi küçük kız;)"
Ramona cevap vermedi. Merlin bilir daha kaç kıza böyle sarkıntılık yapmışlardı.
"Hadi ama güzelim, amma nazlısın.."
Arkalarda duran diğerlerine göre genç duran -en fazla yirmi beşinde gibiydi- adam elini kemerini çıkartan adamın omuzuna koydu ve kulağına birşeyler fısıldadı. Ne dedi tam olarak duyamamıştı Ramona. Adam biraz geri çekildi. Öne geçen sarışın adam gülümsedi
"büyücülere inanır mısın güzel kız,"
Arka cebinden bir asa çıkarınca şaşırdı Ramona, arkada duran muggle'lara baktı. Onlar sanki sarışına hizmet ediyorlar gibi gözüküyordu.
Ramona yine hiçbir şey söylemedi. Sarışın çocuk ise birkaç adım daha atarak Ramona'nın dibine girmişti bile.
"Şimdi eğer zarar görmek istemiyorsan dizlerinin üzerine çök,"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Lestrange Hikayesi
Fiksi PenggemarRodolphus Lestrange'in kardeşi Rabastan'ın bir ikizi olduğunu düşünün... Ramona Lestrange...