31. Bölüm

133 14 2
                                    

5 yıl sonra,

   Yıllar yılları kovaladı. Herkes artık hayatlarına devam ediyorlardı. Ramona'nın tanıdığı herkes Hogwarts'tan mezun olmuştu.

  Bellatrix, ağabeyi Rodolphus'la evlenmiş; Narcissa ve Lucius nişanlanmıştı. Regulus sonunda bir ölüm yiyen olmuştu.


  Remus, Peter, James ve Sirius hem zümrüdüanka yoldaşlığına girmiş, hem de bakanlıkta iş bulmuşlardı. Tabii Remus ve Peter hariç. Remus'un yine her dolunayı zehir gibi geçerken maalesef iş bulmasına engel oluyordu. Peter'ın ise Fybs'leri iyi olmadığı için bulamamıştı.



  Neyseki bu Peter için bir sorun değildi sonuçta kimse bilmese de hem Zümrüdüanka yoldaşlık üyesi hem de bir ölüm yiyendi. Tek yapması gereken sol iç kolundaki işareti saklamaktı. Ki bir şeyleri saklamak konusunda epey iyiydi.



  Sirius iki yıl önce Ramona'yı aramayı bırakmıştı. Severus'a defalarca sormasına, tehdit etmesine, hatta onunla düello etmesine rağmen hiçbir şey söylememişti.


O da vazgeçti.. Arasa dâhi bulamadığı aşkından vazgeçti...


  Severus, Ramona'dan sonra eski soğuk hallerine geri dönmüştü. Kendisini zırt pırt rahatsız eden Sirius'u güzelce lanetledikten sonra bir daha gelmeyeceğini düşünmüştü ama Sirius yanında Çapulcuların geri kalanıyla tekrar buldu kendisini. Zaten Lily'ye kendini affettiremeyen Severus, James'in o sırtarık suratını görünce bütün yapılan kışkırtmalara göz yumarak düelloyu başlatmalarına izin vermişti. İlkin James'i temiz bir şekilde yenerken dört arkadaşın birlik olması sonucunda eski günlere geri dönmüş gibiydi. Yine o aşağılanma hissi sarmıştı zihnini. Katlandığı bunca alay geldi aklına, sonra ise patladı. Ramona'nın gizlice kendine gönderdiği büyü kitaplarından öğrendiği kara büyülerle Sirius'u ve Remus'u kolayca alt etti. Peter sıranın kendisine gelmeden kaçmıştı zaten. En sona James kaldığındaysa Severus'un gözleri tamamen dönmüştü. Karşısındaki adam sadece ona Hogwarts yıllarını zehir etmekle kalmamış hem de şu hayattaki tek gerçek aşkını da çalmıştı. Asasını tüm bunları düşünerek kaldırdı dudakları öldüren laneti okumak için sabırsızlanıyordu. Ve tam doğru hareketi yapıp asasını indireceği vakit o geldi. Lily Evans parmağında hoş bir alyansla tam karşısında, James ve kendisinin arasındaydı. Öfkeli gözlerinde yeni bir duygu da sezdi. Nefret...

"Ne yaptığını sanıyorsun sen! Burada neler oluyor böyle!? Onun haline bir bak! " -Lily Avans

James Lily'nin kolundan tutarak onu kenara çekti.

"Benim hatam Lily. Ben kışkırttım, o sadece kendini savunuyordu." -James Potter

  James gerçek bir pişmanlıkla devam etti.

"Seninle barışma düşüncesi beni çıldırttı. Ve Ramona'nın yerini bildiğini düşünüyorduk ama kesinlikle abarttık. Üzgünüm Severus, her şey için..." -James Potter

  James daha önce hiç Severus'la bu kadar içten konuşmamıştı. Hatta ne kadar kışkırtsa dahi ciddi bir büyü yapmamıştı bile, her zamanki Çatalak'lığını yapıyordu. Nereden bilecekti ki Severus'un karanlık büyülere başvuracağını. Ondan ne kadar hiç hoşnut olmasa da öldüren lanet gibi kapkaranlık bir büyüyü kullanmaya niyetleneceğini düşünmemişti hiç. Onun için Severus Snape; amansızca Lily'ye saplanmış, şaka yaptıkları ve arada da dalga geçtikleri birinden başkası değildi..


  Severus'un yüzünde bir mimik bile oynamadı. İçindeki bu kin bir özürle hemencecik kaybolacak bir şey değildi. Arkasına bile bakmadı Severus. Sadece gitti. O günden bu yana kendi kendine Lily'yi görmemek için söz verdi.


Bir Lestrange HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin