Bir Lestrange Hikayesi

Yasak Orman

Olayın üzerinden 1 hafta geçmişti. Profesör Dumbledore bu olayın peşini bırakmıştı ama ben acayip paranoyak biri olduğum için göze batacak birşey yapmamayı tercih ediyordum. Sessizce derslere giriyor sonra ise günün geri kalanını herkesden uzakta, yasak ormanın başında geçiriyordum.

Bugün de aynısını yaptım. Tılsım dersinden çıktıktan sonra çantamı da alıp yasak ormanın başlarına doğru yürüdüm.

  Bugün diğer günlerden daha farklıydı. Hagrid ve Çapulcuları orada görmeyi hiç beklemiyordum doğrusu. Onları görünce anında geriye dönsem de Hagrid beni görmüştü.

"Aaa Ramona! Buraya gelsene.." -Hagrid

  Hagrid ile bu bir haftada iki yakın arkadaş olmuştuk resmen. O kadar da kötü biri değilmiş.. melez olduğu yüzünden bizimkiler tarafından sevilmiyordu. Ama şöyle düşünmeye başladım ki sonuçta Slytherin binasında da melezler var. En başta Severus mesela. Neyse işte Hagrid iyi biri.. en azından bana oldukça cana yakın ve samimi davranıyor. Hemde safkan olduğum için değil.. kendim olduğum için...  

  "Evet Hagrid? Birşey mi var?" -Ramona

"Aslında evet var.. şey senden rica etsem çocuklara yardım eder misin?" -Hagrid

Kaşlarımı daha da çattım...

"Hangi konuda yardımcı olacağım?" -Ramona

"Profesör Dumbledore bana bir görev verdi ve onun için Diagon Yoluna gitmeliyim. Ama Profesör McGonagall da çocuklara ceza vermiş ve bana yasak ormanda yardımcı olacaklar. Yani eğer sakıncası olmazsa hepiniz beraber fazla uzaklaşmadan şu ölmüş bitkileri temizler misiniz?" -Hagrid

Profesör McGonagall St Mungo'dan gelmiş ve anında görevine geri dönmüştü. Doktorlar onun ölebileceğini söylemişler.. o kadar korktum ki. Daha önce birini öldürmemiştim hiç -e normal olarak- birinin ölümüne de şahit olmamıştım. Bu cidden berbat bir hismiş.. benim yüzümden ölebilirdi! Buna ben sebep olabilirdim...

  Gözlerim tekrar dolmuştu ama neyseki yaş akmadı. Yok ta bana koskoca Ramona Ursula Lestrange'e  ölü bitki mi toplatacaktı resmen.. ahh bu iyi biri olma işi cidden zormuş diye geçirdim içimden. Dışımdan ise sadece şunlarla yetindim;

  "Ah.. tamam... tabii yardımcı olurum. Sen merak etme Hagrid. Gözün arkada kalmasın." -Ramona

"Hiç gerek yok Hagrid! Biz halledebiliriz.." -James

"Aa olmaz çocuklar.. Neyse ben gidiyorum hadi kolay gelsin.. dediğim gibi fazla derinlere gitmeyin. Tehlikeli olabilir." -Hagrid

  Bir süre hepimiz Hagrid'in uzaklaşmasını izledik. Sonra ise onlara döndüm ve kısa bir bakış attıktan sonra ormana doğru ilerledim. Gülüşmeleriyle arkamdan geldiklerini belli ediyorlardı.

  Biraz daha ilerlediğimizde ölmüş bitkileri gördük. Simsiyah olmuşlardı. Etrafındakiler ise gayet yeşildi. Bitkilere doğru uzanan Pettigrew'un kolunu hızla kavradım ve geriye ittim.

"Yok uğraşmayalım dedikçe sen illa uğraşın benimle diyorsun!" -Peter

"Hıh! Asıl ben olmasam elinde o bitkiler gibi yanıp çüriyecekti! Bu gördüğünüz şey bir Yangoz izi.. etraflarda bir yangoz olmalı!" -Ramona

"Ne!? Yangoz mu? O da ne be?" -Peter

"Yangoz, Saatte bir rengi değişen dev bir salyangoz." -Remus

"Ayrıca arkasında da böyle zehirli bir iz bırakır ve üzerinden geçtiği bütün bitkileri yakıp büzer." -Ramona

"Bunu nereden biliyorsunuz?" -Peter