14. Doyoung's farewell

106 7 22
                                    

Yine tek başıma okula gelmiştim. Son 1 haftadır olduğu gibi. Yuta evde dinleniyor ve Japonya için hazırlık yapıyordu büyük ihtimalle.

Sınıfa girer girmez kendimi sırama atıp kafamı sıraya gömdüm ve gözlerimi kapattım. Çok uykum vardı.

''Seolhyun.'' Dibimde biri bana sesleniyordu. Kafamı kaldırdığımda Minji'nin elinde cüzdanıyla ayakta olduğunu gördüm. ''Kantine gidelim.''

Kantine gittiğimizde Soobin'in boş bir masada oturduğunu görmüştük. Minji sıraya girerken ben de Soobin'in yanına gitmiştim. ''Selam tavşan çocuk.''

Ağzı dolu olduğu için başıyla selam vermişti. Şişmiş yanaklarıyla tam bir tavşandı.

Minji de yanımıza geldiğinde peşinden Jeno gelmişti. Hepimiz toplandığımıza göre bazı şeyleri açıklamam gerekiyordu sanırım. ''Yuta hasta olduğu için yarın Japonya'ya gidiyor. Tedavisi için.''

Hepsinin yüzüne tek tek baktığımda Jeno ve Minji gözlerini kaçırmıştı. Soobin ise olayları bilmediği için kocaman olmuş gözleriyle bana bakıyordu. ''Ne demek hasta, ne zamandır?''

''Daha yeni.''

''Peki ne zaman geri gelecek?''

Omuzlarımı düşürüp Jeno'ya baktım. ''Bilmiyorum. Ne zaman iyileşirse.''

''Doyoung'dan haber var mı?''

Soobin'in sorusuyla üçümüz de kafamızı sağa sola sallamıştık. Telefonları kapalıydı, evini de bilmiyorduk zaten.

🌸🌸🌸

Okul bittiğinde çantamı toplayıp Jeno ile Minji'yi beklemiştik.

Okuldan çıktığımızda biraz ileride duran Doyoung'u görmüştüm.

''Doyoung!''

Ona seslendiğimde bakışları bizi bulmuş ve bize doğru yürürken gülümsemişti.

''Selam.''

Jeno Doyoung'un omzuna yumruğunu geçirmişti. ''Neredesin lan kaç gündür sen? Meraktan götümüz düştü.''

Jeno'nun dediğine gülerken Doyoung gülerek kolunu tutuyordu. ''Geldim işte. Ama size veda etmeye.''

''Nereye gidiyorsun, daha yeni gelmiştin zaten.''

''Başka bir şehre taşınıyorum. Taeyong'dan uzak bir yere. Onunla değil aynı evde kalmak, ismini bile duymak istemiyorum. Amcamla konuştum, Taeyong'u halledeceğini söyledi.''

Doyoung'un gideceğini duyunca gözlerim dolmuştu. Herkes tek tek gitmek zorunda mıydı? Neden herkes elimden tek tek kayıp gidiyordu?

Biraz daha konuştuktan sonra Jeno ve Minji'ye sarılmıştı son defa. ''Bağlantıyı koparmayalım yine de. Belki arada yanına geliriz.''

Jeno göz kırparak Doyoung'a baktığında Doyoung da ona göz kırpmıştı. ''Tabiki de gelin. Arayı açmayı düşünmüyordum zaten.''

Ardından bana baktı. ''Biraz seninle konuşabilir miyiz? Özel olarak.''

Jeno ve Minji hemen tüymüştü arkamdan. Vedalaşmışlardı zaten.

Yakındaki bir parka girdiğimizde boş bir banka oturmuştuk. ''Ne diyeceksin bakalım Dodo.''

''Sanırım en çok Dodo demeni özleyeceğim Seol.''

Gülmüş ve etrafa bakınmıştı. Kelimelerini toparlaması için biraz zamana ihtiyacı var gibi görünüyordu. ''Sakin olsana, gerilmene gerek yok.''

''Ben senden hoşlanıyorum.''

Bir şey söyleyememiştim, ne söylemem gerektiğini de bilmiyordum zaten. Sessizliğimi görmüş ve konuşmaya devam etmişti.

''Bir şey söylemeni istemiyorum, cevap da istemiyorum. Sadece gitmeden önce bilmen gerektiğini düşündüm. Söylemezsem içim rahat etmezdi.''

Kafamı onaylar anlamda sallayıp ellerimle oynamaya başlamıştım. Yüzüne bakmak zor gelmişti bir anda.

''Hey Seol, yüzüme bak. Çekinmene gerek yok.''

Yavaşça gözlerimi gözlerine diktiğimde gülmüştü. ''Yüzüne bak kıpkırmızı olmuşsun!'' O kahkaha atarken ben de onunla birlikte gülmüştüm. Omzuna Bir yumruk da ben geçirirken kolunu tutmuştu tekrar. ''Gitmeden önce hatıra olarak morluk mu bırakıyorsunuz bana? Böyle güzel bir hediye alacağımı düşünmemiştim cidden.''

Gülerek ayağı kalktığında ben de kalkmıştım. Gitme zamanı gelmişti demek ki. Kollarını açıp bana baktığında dudaklarında tebessüm vardı. ''Son kez sarılabilir miyiz?''

Direkt kollarımı bedenine sararken sırtımda hissettiğim ellerle gülümseyip akmaya hazır gözyaşlarımı geri göndermiştim. Şuan ağlayamazdım.

Ayrıldığımızda birkaç adım geri gitti ve bana el salladı. Ben de ona el sallarken onun da gözleri dolmuştu. Aramızdaki mesafe iyice açıldığında son kez el salladı ve arkasını döndü. O döndüğünde ise gözyaşlarım çoktan akmaya başlamıştı bile.

°°°

When Will You Come Back? ▪︎NAKAMOTO YUTA✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin