Görüşmeyi başlatmak için başlat tuşuna bastıktan birkaç saniye sonra ekranda Yuta belirmişti. Sarışın saçları dikkatimi çeken ilk şey olmuştu. Tam bir şey söyleyeceğim sırada odaya annem girmişti.
''Yuta, nasılsın kuzum?'' Annemi gören Yuta el sallamıştı anneme.
''İyiyim, çok iyiyim. Siz de iyisiniz sanırım. İyi gördüm sizi.''
''Biz de iyiyiz. Yakında belki-''
Annemin söyleyeceği şeyi anlayıp ayağına vurmuştum susması için. Annem de olayı anlayıp susmuştu zaten. ''Benin ocakta yemeğim vardı ona bir bakayım. Sonra yine görüşürüz. Annenlere selam söyle.''
''Söylerim.''
Annem gittiğinde baş başa kalmıştık.
''Bu sefer sarışın olacağımı söylemiştim.'' Elleri saçlarında dolanırken gülümsüyordu.
''Sözünü tutmuşsun, aferin.''
Odanın kapısı açılınca Yuta kafasını yan tarafa çevirip gelenlere bakmıştı. ''Yuta, hani birlikte resim çizecektik?! Neden gelmiyorsun?''
Küçük bir kız sesi gelmişti kulaklarıma.
''Birazdan yapacağız Elly. Bu arada gel seni Seolhyun ile tanıştırayım. Sicheng sen de gel.''
Kamera açısına giren 2 kişi ile onları sürdüm biraz. Sicheng olan çocuk, küçük kızın arkasında ellerini omuzlarına koymuş bir şekilde bana bakıyordu. Elly ise ellerini omzundaki ellerin üstüne koymuştu.
''Merhaba Seolhyun. Ben Elly ve tam 7 yaşındayım!''
Bir elinin tüm parmaklarını gösterirken öbür eliyle sadece 2 parmağını göstermişti. Kafasına geçirmiş olduğu pembe galoş ve üstündeki kırmızı hırkasıyla oldukça şirin görünüyordu.
''Ben de Sicheng, sonunda tanıştığımıza sevindim. Yuta senden çok bahsetti.''
''Çok değil Sicheng, her gün.''
''Sicheng'a abi demen için kaç defa daha uyaracağız seni küçük hanım?''
Elly sol elinin parmaklarını çenesine getirdi ve düşünmeye başladı. ''Benimle evlenirsen neden olmasın Yuta'cım?''
''Ne?''
Gülmeye başladığımda Elly kaşlarını çatmıştı, Yuta ise şakaklarını ovuyordu. ''Kendinden 11 yaş büyük biriyle evlenemezsin Elly.''
Sicheng'ın dediklerini takmadan omuzlarını silkmişti Elly. ''Bana ne, Yuta ile evleneceğim ben!''
''Uykun geldi sanırım Elly, uyumaya gidelim hadi.''
Sicheng, Elly'i zorla odadan çıkarmaya çalışırken Elly direniyordu. ''Hayır gitmek istemiyorum! Yuta'nın yanında kalacağım! Yuta ile ben evleneceğim!''
Ben hâlâ gülerken Yuta da bana bakmaya başlamıştı.
''Hâlâ gülüyor musun sen? Çok mu komik?''
Gülmemi durduramadığım için cevap olarak kafamı aşağı yukarı sallamakla yetinmiştim.
''Ay çok güldüm Yuta.'' Eşimle karnımı tutuyordum hâlâ. Küçük kızın hayal gücü oldukça şaşırtmıştı beni.
''11 yaş küçük bir gelinin olacak ha? Hayatta o cimcimeyle başarılar Yuta'cım.''
Yuta sakince derin bir nefes aldı ve bana baktı. ''11 yaş küçük değil, 5 ay büyük biri benim gelinim olacak.''
Gülümsemem yüzümde donarken gülme sırası ondaydı.
''Noldu Seohyun hanım, sustunuz?''
Elim ayağıma dolaşmıştı bir anda. ''Y-yok bir şey. Ders çalışmam gerek benim. Kapatıyorum.''
O güzel gülümsemesini bahşetmişti. ''Utanma tamam. İyi ders çalışmalar sana güzelim.''
''En kısa zamanda yine görüşelim.''
Bilgisayarın kapağını indirmeden önce birbirimize el salladık ve görüşmeyi sonlandırdık. Her ne kadar utanmış olsam da mutluydum. Yuta orada yalnız değildi ve iyileşiyordu.
°°°°
SARIŞIN YUTA WORLD DOMINATION
ŞİMDİ OKUDUĞUN
When Will You Come Back? ▪︎NAKAMOTO YUTA✅
Fanfiction''Ben hastayım." Hıçkırıklarının arasından zorla konuştuğunda saçlarını okşadım. Saçlarını okşamayı seviyordum. "Koca adam oldun hâlâ hasta oluyorsun." Ağlamakla gülmek arasında dediğim şeyle ayrıldı benden. "Değil mi, koca adam oldum ama hâlâ has...