|Chapter Fifteenth: Don't Touch My Omega.|

2.2K 246 119
                                    

[Seungmin]

Üzerimdeki alfadan kaçmaya çalışırken o ayaklarıma oturmuş, bir elini boğazıma yerleştirmişti. Sırıtarak bana bakmaya başlarken ben ise sinirli bir şekilde ona bakıyordum.

Luna, alfası ile konuştuktan sonra evden çıkmış ve nehre kadar koşmuştum. Tabii buraya geldiğimde arkamda olan alfa beni köşeye sıkıştırmıştı. Şu an ise vücudumda birkaç yara vardı ve bir eli boynumdaydı.

Elini biraz daha sıkmaya başlarken nefesimin yavaş yavaş kesilmeye başladığını hissetmiştim. Zar zor nefes alırken o alfanın iğrenç sesini duymuştum.

"Senden o zaman kurtulmalıydım." demişri bana bakarak. Boşta olan eli ile yanında taşıdığı küçük bıçağı çıkarmıştı cebinden. "Doğduğun an bir beta olur demişlerdi. Minho gittikten sonra sen evden hiç çıkmadın, işe bakın ki evinizden de tatlı bir koku geliyordu."

"Kısacası Seungmin, senin kaçtığın gün o çukurdan sağ çıkmamalıydın. Oraya düştüğünde yaşaman imkansız demiştim ama yanılmışım."

İki elimi boynundaki elini çekmek için kullanırken öksürmeye başlamıştım. Ben kurtulmaya çalıştıkça o daha çok elini bastırıyor ve beni köşeye sıkıştırıyordu.

"Ama şu an seni elimden kurtaran kimse olmayacak. Kardeşin bile yok yanında, gerçi sen alışkınsın değil mi?"

Sinirle ona bakmaya başlarken nefesim kesilmek üzereydi. Diğer elindeki bıçağı göğsüme doğru tutmuş ve tekrar bana bakmıştı. Elini havaya kaldırdığında gözlerimi kapamış ve olacak olanı beklemiştim.

Bir süre daha beklediğimde bir acı hissetmemiştim. Gözlerimi açtığımda ise gördüğüm kıpkırmızı gözler, sinirden dolayı parlıyordu.

Chan, sinirli bir şekilde üzerimdeki alfaya bakarken boynumdaki eli çekmiş ve onu üzerimden atmıştı. Bana doğru eğilmiş, bir kolunu belime dolarken beni kendisine doğru çekmişti.

Öksürmeye başladığımda beni sakinleştirmek için hafifçe belimi okşuyordu. Başımı omzuna koyduğumda ise bir yandan kokusunu almıştım.

Sinirli olsa bile beni sakinleştirmek için elinden geleni yapıyordu.

"Üzgünüm, biraz geciktim." demişti mırıldanarak. Ardından üzerindeki hırkayı bana giydirmiş, saçlarımı okşamıştı. "Burada bekle, benim küçük bir işim daha var."

Ben şaşkın bir şekilde ona bakarken kurdumun kıkırdadığını duymuştum. Onun eşinin Chan'ın kurdu olduğunu bilmiyordum.

Benim eşimin de Chan olduğunu tahmin etmemiştim.

"Sana bir şey söyleyeceğim."

Sinirli bir şekilde demin bana saldıran alfaya yaklaşmış, onu yakalarından tutarak kaldırmıştı. Yakınımda oldukları için ne dediklerini duyabiliyordum.

Ama bunu duymamayı tercih etmek istemiştim.

"Yanlış kişinin omegasına saldırdın." demişti sinirle gülümseyerek. Ardından o alfayı bırakmış ve demin boynumu tutan eli tutmuştu. "Bu elinle mi omegamı boğmaya kalkıştın? Yoksa ben mi yanlış gördüm?"

Adamın elini tutmaya devam ederken kolunu sırtına doğru çevirmiş ve yüzüne yumruk atmıştı. O alfaya öldüresiye saldırırken ben ise olduğum yerde donmuştum.

Onu ilk defa bu kadar sinirli görüyordum.

"O şu an Chris'in kontrolünde. Bizi gördüğü anda Chris kontrolü eline aldı." demişti Luna. Ben ise onlara bakarken bir yandan onu dinliyordum. "Seungmin, lütfen senin yerine geçmeme izin ver. Yoksa Chris o adamı öldürecek ve yine o katliam yaşanacak."

My Luna •ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin