|Chapter Eighteen: I... Love You?|

1.8K 200 93
                                    

[Chan]

Gözlerimi araladığım zaman yan tarafımda uyuyan eşime bakmıştım uykulu gözlerle. Yüzüstü bir şekilde yatmış, yastığına sarılarak uyumaya devam etmişti. Yorgan üzerinden biraz düşmüş ve çıplak olan sırtını açıkta bırakmıştı.

Birkaç gün önce ikimiz de kızışmalar için olan evlerden birine girmiştik. Daha doğrusu burayı özel olarak ayarlamıştım çünkü onunla ayrı bir evde yaşamak istemiştim. Onunla bir aile kurmak istemiştim ki bu isteğim kızışmamın yaklaşması ile giderek artmıştı.

Eve geldiğimizden birkaç gün sonra ikimiz de kızışmaya girmiştik. En azından ev sürü evinden biraz uzakta kalıyordu, böylece diğer kurtlar bizim kokumuzdan etkilenmemişti.

Şimdi ise kızışmamız bitmiş ve ikimiz de birbirimizi mühürlemiştik. O benim mührümü taşırken ben de onun mührünü taşıyordum, bu durum ise mutlu ve huzurlu hissetmemi sağlamıştı.

Olduğum yerde oturur pozisyona geçmiş, bir süre etrafa bakınarak kendime gelmeye çalışmıştım. Ardından tekrar yan tarafımda uyuyan eşime bakmış, bir elimi dağılmış olan kahverengi saçlarına koyarak okşamaya başlamıştım.

Saçlarını okşamamla beraber bir süre mırıldanmış, ardından gözlerini açmıştı. Bir süre aynı pozisyonda kalmış, sonra başını kaldırıp bana bakmıştı.

Bana baktığı zaman gülümsememe engel olamamıştım. O da gülümsemiş, sırtüstü dönerek bana bakmıştı.

"Günaydın."

"Günaydın güzelim." demiştim ona bakarak. Ardından ona doğru eğilmiş ve gözüken mührüne minik bir öpücük bırakmıştım. "Nasılsın?"

"Bir sürü alfa bana saldırmış gibi..."

Dedikleri ile beraber gülmüş, yanına yatıp onu kendime doğru çekmiştim. O da başını göğsüme koymuş, kollarını belime dolamıştı.

"Çok yoruldum, bugün dinleneceğim."

"Dinlen, güzelim."

Bir elimi saçlarına koymuş, hafifçe okşamaya başlamıştım. Hafif hafif gardenya kokusu alıyordum ondan, kokusundan huzurlu olduğu anlaşılıyordu.

Kalbimin atımına bir atım daha eklenmişti onunla mühürlendikten sonra. Diğer yarımı bulmuştum, eşimi bulmuştum.

"Channie."

Bana seslenmesi ile beraber başımı eğmiş ve ona bakmıştım. O da bana bakmış, bana yaklaşıp hafifçe dudaklarımdan öpmüştü beni. Duygu dolu bir öpücüktü bu, tüm duyguları hissettiriyordu.

"Kardeşim seni parçalayacak." demişti kıkırdayarak. Bir kolumu dikkatli bir şekilde onun beline dolamıştı. "Biliyorsun bana nasıl düşkün olduğunu ve kıskançk olduğunu."

Dedikleriyle kıkırdamış ve onu alnından öpmüştüm. O da gülümsemiş ve bana bakmaya devam etmişti. Çok güzeldi, Seungmin her şeyden ve herkesten daha güzel ve kusursuzdu.

"Ne olursa olsun seni bırakmam artık, kardeşin kıskanırsa kıskansın."

"Ona meydan okurum diyorsun yani?"

"Evet, sonuç olarak artık eşimsin."

Gülümsemeye başlaması ile beraber ben de gülümsemiş ve tekrar öpmüştüm onu. O da karşılık vermiş, ardından geri çekilip tekrar göğsüme yatmıştı.

Rahattım, hiç olmadığım kadar mutlu ve huzurluydum. Seungmin, benim için iyi bir eş olacaktı. Ben de ona iyi bir eş olmaya çalışacaktım.

•••••••
Aklımda manyak bir şey var
Chris ve Luna ile ilgili bir hikaye yazayım mı?
Konu yine aynı, sadece birbirlerini kaybetmeden önceki hikayeyi el alıyor

Eğer isterseniz hemen başlayacağım Kİ AKLIMDA CİDDEN ÇOK GÜZEL ŞEYLER VAR
Ama yansıtabilir miyim bilmiyorum :'D

Umarım iyisinizdir canlarım, sizleri çok seviyorum. Kendinize çok dikkat edin uwu 💘💕💖💝❤️

Seungmin seni ısırabilir miyim?

My Luna •ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin