[Chan]
Kollarım arasında olan omegaya bakmıştım gülümseyerek. Üzerindeki kıyafetime biraz daha sarılmış, bana biraz daha sokularak önümüzdeki manzarayı seyretmeye başlamıştı. Son zamanlarda ise karnı hafif hafif büyümeye başlamıştı ve bu onun sevimli olan görüntüsüne ayrı bir sevimlilik katmıştı.
İki elimi de onun şiş olan karnına koymuş, hafifçe okşamaya başlamıştım. O ise rahatladığı için mırıldanırken başını omzuma koymuş, iyice bana yaslanmıştı.
"Ağrım olduğunu nereden anladın?"
"Kokundan." demiştim mırıldanarak. Kıyafetini biraz indirmiş, karnının altını canını yakmayacak şekilde okşamaya başlamıştım. "Ne zaman ağrın olsa kokun değişiyor, oradan anlıyorum."
Açıklamam ile beraber bir süre bana bakmış, ardından yanağımdan öpüp gülümsemişti. Onun bu hareketi ile ben de gülümsemiş, aynı şekilde karşılık vermiştim.
Onunla tanıştığımızdan bu yana onu kıramamıştım hiçbir zaman. Her dediğini yapmış ve onu sürekli yanımda tutmak istemiştim. Bunu ona söylememiştim, sonuç olarak onun da bir hayatı vardı ve benim ona karışmaya hakkım yoktu.
Şimdi ise hem evlenmiş hem mühürlenmiştik. Kurtlarımız mühürlenmemizle huzura kavuşmuştu. Onların daha önce tamamlayamadığı şeyi biz tamamlamıştık.
O yüzden mühürlendiğimizden bu yana bizi rahatsız etmemişlerdi.
"Channie."
Eşimin seslenmesi ile beraber bakışlarımı ona çevirmiştim. Ağrısının geçtiğini fark edince üzerini düzeltmiş, ellerimi yine onun karnına koymuştum. O da kendi ellerini benim ellerimin üzerşne koymuş, gülümseyerek karnına bakmaya başlamıştı.
"Sürekli onu düşünüyorum." demişti. Sesindeki mutluluk yüzümdeki gülümsemeyi giderek büyütmeye yetmişti. "Daha doğrusu, onları. Sanırım ikizlerimiz olabilir."
"Ciddi misin?"
Başını sallaması ile beraber ona sarılmış, yanaklarından öpmeye başlamıştım. Bununla birlikte o da gülmeye başlarken durmamı söylemişti. Bir süre daha o şekilde durmuş, ardından başımı onun omzuna koymuştum.
"Ne düşündün peki çocuklarımız hakkında?"
"İkincisi kesinlikle sonradan katılma."
Dediği ile kıkırdamış ve boynunu öpmüştüm hafifçe. O ise başını bana doğru çevirmiş ve dudaklarını büzmüştü.
"Bu sabah revirdeki doktor ile konuşmuştum. İkiz olma ihtimalini o söyledi. Kesin bir şey demese bile ihtimalini verdi kısaca."
Onu dikkatle dinlemeye devam ederken o bir elimi tutmuş ve parmaklarımla oynamaya başlamıştı. Ardından derin bir şekilde nefes alıp vermiş, yüzündeki gülümseme ile beraber çocuklarımız hakkında kurduğu hayalleri anlatmaya başlamıştı.
"Eğer... Eğer biri kız olursa, ona bir prenses gibi bakacağım. Ve sana benzesin isterdim, sana benzeyen bir kızımız..."
Dediği ile beraber kendimi tutamamış ve geniş bir şekilde gülümsemeye başlamıştım. Söylediği her şeyi hayal etmiştim o an ve gözümün önüne gelen o görüntülerle beraber kalbim duracak gibi olmuştu.
"Bir oğlumuz olursa da ikimize benzesin isterdim." demişti gökyüzüne bakarak. "Senin gibi güçlü olsun, benim gibi kendini koruyabilsin."
"Belki ikisi de senin gibi şirin olur?"
"Olabilir. Belki oğlumuz senin gibi yakışıklı olur?"
İkimiz de kıkırdamaya başlarken ayağa kalkmış, onun da kalkmasına yardım etmiştim. Birbirimizin ellerini tutarak evimize yürümeye başladığımızda onu konuşurken dinlemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Luna •Chanmin
Fanfic"Sonunda seni buldum, Luna'm." [Bang Christopher Chan + Kim Seungmin]