My Luna •Chanmin

|Chapter Four: I'm not alone anymore|

|Seungmin|

Sürü evine geldikten sonra beni revire bırakmış, ardından da işleri olduğunu söyleyerek yanımdan ayrılmıştı lider alfa. Kardeşi ise bana bir oda ve giyecek bir şeyler hazırlayacağını söylemişti.

Revirdeki beta doktor, ayağımla ilgilenmiş ve dinlenmemi söylemişti. Küçük bir çatlak oluştuğunu ama yürüdüğüm için onu zorladığımdam bahsetmişti ek olarak. İşi bittiğinde ise o da revirden çıkmış, beni burada yalnız bırakmıştı.

'Leeknow ne yapıyordur, sence?'

Luna'nın konuşması ile beraber camdan dışarıya bakmıştım. Aklıma gelen anılar ile beraber gülümsemiş, ardından sessiz bir şekilde mırıldanarak ona cevap vermiştim.

"Bilmiyorum, bunu sen bilebilirsin Luna. Sonuçta, o ayrılmadan önce kurdu ile iletişimde olan sendin."

Ondan ses gelmediğinde bir süre beklemiş, konuşmayacağını düşündüğümde ise camdan dışarı bakmaya devam etmiştim. Dışarıda koşturan küçük yavruları görünce kendi kendime gülümsemeye başlamıştım.

Onları görünce eski anılar gelmişti aklıma. Kardeşimle biz de öyleydik. Ben ondan kaçardım, o da beni yakalamaya çalışırdı. O gidene kadar hep bu şekildeydi.

En son onu, ilk kızgınlığıma girdiğimde görmüşrüm. Yedi yıl önce bana yardım getirmek için gideceğini söylemişti. Ama ondan sonra onu görmemiştim.

Onu görmediğim zamanlar bir şekilde Luna onun kurdunu hissedebiliyordu. Ama bir yıla kadar sürmüştü bu da.

'Seungmin.'

Kurdumun seslenmesi ile beraber düşüncelerimden kurtulmuş ve onu dinlemeye başlamıştım. O ise, aynı ciddiyetle benimle konuşuyordu.

'Ayağın iyileştiği zaman, buradan gitmeliyiz.' demişti ciddi bir şekilde. Ben ise ister istemez şaşırmıştım. 'Biliyorum burada kalmak istiyorsun, ama sürekli burada kalırsak onları tehlikeye atarız. En yakın zamanda nehrin oraya gitmen gerek, dolunay gecesine sadece bir ay kaldı.'

"Tamam Luna, endişelenme."

Dediklerim ile beraber gülümsediğini hissetmiştim. Onunla beraber ben de gülümsemiş, açılan kapı ile beraber kapıya bakmıştım.

Lider alfanın kardeşi, gülümseyerek bana bakıyor ve kapıda duruyordu.

"Neden kapıda duruyorsun? Gelsene içeri, bir sorun yok."

Dediklerim ile beraber yüzündeki gülümseme büyümüştü. İçeriye geçmiş, yanıma oturarak bana bakmaya başlamıştı.

"Daha iyi misin?"

Sorduğu soruya başımı olumlu anlamda sallayarak cevap vermiştim. O ise gülümseyerek bana bakmaya devam ediyordu.

"Ne oldu-"

"Senin de bir Luna'n var, değil mi?" demişti aynı şekilde. Ben ise şaşkın bir şekilde ona bakıyordum. "Şey, aniden sorduğum için özür dilerim. Sadrce heyecanlandım."

Dedikleri ile beraber kıkırdamış, sorduğu soruya olumlu anlamda crvap vermiştim başımla. O ise gülümsemişti.

Göz rengi, onunla ilk tanıştığım zamanki gibi değildi. Buz mavisi rengini almış, gülümseyerek bana bakıyordu.

"Sen, o efsanelerdeki Luna'sın." demişti aniden. Ben ise şaşırmış bir şekilde ona bakıyordum. "Evet her sürüde bir beyaz kürklü omega bulunuyor, ama Luna'lar dünyada çok nadir. Ve senin Luna'n, efsanelerde bahsedilen ve beyaz kürklü omegaların, daha doğrusu tüm omegaların lideri. Sen o bahsedilen kurtsun Seungmin, en azından benim kurdum o olduğunu düşünüyor."

---
Çok kısa bir şeyden bahsedeceğim çünkü diğer bölüm bu bahsedeceğim şey üzerine yazılı.
Luna bildiğiniz üzere Seungmin'in kurdu. Onunla ve yakınındaki (ailesindeki veya çevresindeki) diğer kurtlar ile iletişime geçebiliyor. Ama o kurtların hangi oğlanın bedenlerinde olduğunu bilmiyor.

Sadece LeeKnow'u, yani Minho'nun kurdunu, biliyor. Çünkü aynı Minho ve Seungmin gibi Lune ve LeeKnow da kardeş.

Luna eşi olan alfayı tanıyor, yani Chris'i. Ama onun hangi oğlanın bedeninde olduğunu bilmiyor. Aynı şekilde Chris de öyle. Sadece eski anılara sahipler.

Bence bu kadar spoi yeter :'3 Okuduğunuz için teşekkür ederim 💓💞💕