🌜🌛 •55•

462 40 48
                                    

Şarkı: 5 Seconds Of Summer  - Babylon

İyi okumalar💜

"Yemin ediyorum Emir ile aynı sınıfta oldum olası bir kere bile aynı derse giremedim. Şimdi ben ağlamayayım da kim ağlasın ha?" Sinirle elimde tuttuğum topu karşıya göndermiştim. Maçtan önce biraz daha antrenman yapıyorduk. Şanssızdım hatta şanssız değil şanssızlığın vücut bulmuş haliydim. 

Şanssız olunmaz doğulur çünkü değil mi ama? 

Şu an sinir olmamın tek sebebi ise Gizem denilen kızdı. Cidden elimde kalacaktı. Fen lisesindeki voleybol takımının kaptanıydı ama cidden gerizekalıydı. Yani ne diye sevgilisi olduğunu bildiğin çocuğa zorla sırnaşmaya çalışırsın ki? Emir uzaklaşıyordu hatta kıza git bile dedi ama yok anam. Kız zorla koynuna girmeye çalışıyor. Ve bunları ben yanındayken yapıyordu. Elimde kalacaktı ciddi anlamda. Zil çalınca gitmişti. İyi ki derse girmiyordu Emir. Bu yelloz daha da sırnaşırdı.

"Açelya yavrum sakin ol. Vallaha bak değmez. Emir kızı yanına yaklaştırmıyor bile. Hem bir kere bile o kıza bakmadı. Zil çalsın gelir zaten yanına. Yeni evlenen karı koca gibisiniz birbirinizin kıçından ayrılmıyorsunuz." İrem'in kaldırdığı topa zıplayıp vurmuştum sertçe. 

"Ya ben ona güvenmiyorum diye bir şey mi dedim? Sadece kız fazla yanında. Ya abi çocuğun bir kovmadığı kaldı ama anlamıyor bak yine sinirlendim. Ya cidden anlamıyorum çocuğun sevgilisi var sevgilisi. Hayır yani bir geçireceğim suratına görecek. Bu çocuk niye bu kadar tatlı aynı zamanda yakışıklı hatta düşünceli olmak zorunda ki? Her gün bir deli daha katılıp sinirlerimi hoplatıyor." İrem arkama bakıyordu sadece bir şey demek yerine. "İrem cevap versene. Dut yemiş bülbüle döndün." Gözleri benimkilerle buluşmuştu. 

"Ha kıskandın sen şimdi çocuğu?" 

"Herhalde. Maşallahı var." Ama bunu söyleyen kişi İrem değildi ki. Yüzümü Emir'e döneceğim sırada arkamdan sarılıp yanağımdan öpmüştü. 

"Sanırım biraz daha izin verseydin evlenme teklifi de ederdi. Hem aile var lan burada. Ayıp ayıp." İrem göz kırpıp arkasını dönmüştü ve Merve'nin yanına gidip servis atmaya başlamışlardı. 

"Sen kıskanınca daha da güzel oluyormuşsun. Hep beni kıskansan mı?" Yanağımdan bir defa daha öpmüştü. Yüzümde tebessüm oluşmuştu ama anında silindi dediği şeyi anlayınca.

"Bana bak hoşuna mı gidiyor? Ha yani diyorsun kızların hepsi bana aşık olsun Açelya da dövsün hepsini. Vallaha yaparım. Başta o Gizem denen yer elmasından başlamam lazım." 

"Sevseler ne olur ki? Benim gözüm senden başkasına bakmaz. Ve bu kalpte ancak ritmini senin için değiştirir güzelim unutma." Anında dudaklarımı büzüp ona dönmüştüm. 

"Öyle mi?" Kafasını salladığında sıkıca ona sarıldım. "Yanlış anlama sana güvenmiyor falan değilim sadece çok sinir oldum. Yanımda sevgilime kur yapıyor bildiğin kız." Saçlarımın arasına bir kez daha buse kondurmuştu. 

"Takma onu. Yakında bırakır büyük ihtimalle yakanı. Bırakmazsa sakin olacağımı zaten düşünmüyorum ama umarım beni fazla zorlamaz." Ya bu çocuk insan mıydı? Vallaha yerim ben bunu. 

"Seni yerim bak. Böyle yanaklarını koparana kadar da ısırırım." Yüzünde gülümseme oluşmuştu ve kaşları sorgular bir biçimde havalanmıştı. Ağzından bir inilti kaçtığında kaşlarım çatılmıştı. Eliyle kafasını tutuyordu. Gözlerimi kapattım. Umarım düşündüğüm kişi değildir. İkimiz de kafamızı onun arkasına çevirmiştik birbirimizden ayrılırken. 

Merve elini kaldırmıştı gülerken İrem ise eliyle yüzünü kapatıyordu. Düşündüğüm şey ve düşündüğüm kişi. "Enişte kusura bakma. Elim şey etti. Hem okuldayız haberiniz var mı bilmiyorum ama ayıp ayıp. Millet size bakıyor." Elimle yüzümü örtmüş kafamı iki yana sallıyordum. Sen hele bir sevgili yap Merve ikinizi de çöpe sokmazsam benim adım da Açelya değil. 

•Misafir Çocuğu• |¾TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin