Siz: Misafir Çocuğu bak hele bana.
Siz: O üstün senin olduğunu niye söylemedin? Ah! Tam bir rezillik. Bir günde kaç etti?
Misafir Çocuğu: Beşten sonrasını sayamadım. Hem ben söylesem eğlencesi kalmazdı.
Siz: Sallama lan ne beşi? İmkansız yani en en en en fazla 1 falan.
Misafir Çocuğu: Seninle bunun tartışmasına giremeyeceğim. Sonunda eksilere falan düşeceğini biliyorum.
Siz: Vay be beni tanımışsın ha. Gözüm yaşardı. Hem ciddi ol. Niye demedin ya? Sana bildiğin senin üstünle hava attım.
Misafir Çocuğu: Biraz öyle oldu denebilir. Öyle çok konuştun ki fırsat vermedin bile söylememe. Sonra delirdin falan. Hem söylesem ne olacak ki?
Siz: Bak baştan söylüyorum öyle abarttığım kadar güzel değil abimin olduğunu sandığım için öyle tatlı geldi. Hem delirmeyeceksem niye yaşıyorum abi bu hayatı?
Siz:
Siz: Eskiden senin olan üstün.
Siz: Bence bu konuda anlaşmayabiliriz.
Siz: Pardon anlaşalım.
Misafir Çocuğu: Çok istiyorsun madem al senin olsun.
Siz: Ne? Ciddi misin?
Siz: Hiç diretmeyecek misin? Lütfen diret.
Misafir Çocuğu: Kızım manyak mısın? İstedin verdim işte daha niye direteyim?
Siz: Evet manyağım. Ama öyle eğlencesi olmaz ki. Sen bu üstü sevmiyor musun lan? Ben olsam vermem mesela. Ama sen beni dinleme.
Misafir Çocuğu: Yani uğruna savaşacak kadar seviyor değilim. Al işte senin olsun. Biraz da git abine hava at.
Siz: Bak sen şu Misafir Çocuğuna alttan alttan laf da sokarmış.
Misafir Çocuğu: Hâşâ koskoca Açelya karşısında ne haddime?
Siz: Bak bunda haklısın. Şimdi hiç hayır vermiyorum falan demeyecek misin?
Misafir Çocuğu: Dersem verecek misin?
Siz: Tabii ki de hayır.
Siz: Ama seninle savaşıp alırsam daha da güzel olur. Ama gene oyun bozanlık yaptın. Terbiyesiz. Puu):
Misafir Çocuğu: İyilik yapıp pislik olan ilk insan olabilirim sayende.
Siz: Açelya farkıyla. Hem ne bekliyordun ki? Ben suçluyu suçsuz suçsuzu da suçlu yapabilecek güçte bir dile sahibim.
Siz: Hem iyice kurulandın mı? Yağmurda o kadar ıslandıktan sonra kendine dikkat etmezsen beş gün yatakta yatarsın.
Misafir Çocuğu: Vay sen beni de mi düşünürdün?
Siz: Sormadım varsay. Hem bana ne ki? Nasıl olsa hasta olan ben olmayacağım.
Misafir Çocuğu: Asıl sen iyi kurulandın mı? Yağmurda dans etmek de her delinin harcı değil.
Siz: Bunu iltifat olarak kabul ediyorum. Ben turp gibiyim bana bir şey olmaz. Hem diyene bak yağmurun altında deli dana gibi koşturan sendin.
Misafir Çocuğu: Sanki tek başıma koştum. Yanımda sen de vardın.
Siz: O zaman ben de tek başıma dans ettim değil mi? Bana deli diyor birde.
Misafir Çocuğu: Tamam ben senin yerine de deli olurum.
Siz: Olmana gerek yok. Zaten öyleydin.
Misafir Çocuğu: Evet Açelya sahalara geri döndü.
Siz: Biliyorum beni çok özledin.
Misafir Çocuğu: Ne demezsin gözüm yollarda kaldı. Domestos ile yıkamam lazım.
Siz: Bak espri anlayışı olmayan Misafir Bozuntusu da geldi. Ama hiç hoş gelmedi.
Misafir Çocuğu: O kadar seninle delirdik hâlen daha Misafir Çocuğu ha?
Siz: Ay ne be alışkanlık olmuş. Hem sen bana de bakayım ben sen de ne diye kayıtlıyım?
Misafir Çocuğu: Tahmin etmesi pek zor değil. Domestos.
Siz: O kadar seninle deli dana gibi koştum hâlen daha mı Domestos?
Misafir Çocuğu: Kusura bakma senin kadar yaratıcı olamayız. Hem benim laflarımı bana söylemekten vazgeç.
Siz: Elbette olamazsın. Bir Açelya kolay şartlarda mı yetişir? Hem istediğimi derim.
Misafir Çocuğu: Bak onu unutmuşum. Yoksa kim milleti delirtecek?
Siz: Hiç komik değilsin. Hem bir şey soracağım. Hangi parfüm kullanıyorsun? Abime aldırayım da sonra bende ondan araklarım. Ondan alınca daha da güzel oluyor.
Misafir Çocuğu: Parfüm pek kullanmam. Kullansam da ayda yılda bir.
Siz: Hadi lan oradan. O kadar güzel kokan şey neydi o zaman?
Siz: Yani kendi kokun olamaz değil mi?
Misafir Çocuğu: Yani bana mis gibi kokuyorsun mu demek bu dolaylı yoldan?
Siz: Ne münasebet. O deterjan falandır.
Misafir Çocuğu: Yalnız üstü en son ben giymiştim. Ama yine de sen bilirsin. Bu arada bunu iltifat olarak kabul ediyorum.
Misafir Çocuğu: İlk kez iltifat ettin. Kıyamet falan mı kopacak?
Siz: Etme, hiçbir şeyi kabul etme.Hem benim ağzımdan öyle bir şey çıktı mı? Ve benim lafımı bana kullanma.
Misafir Çocuğu: Çıkmasına gerek kaldı mı?
Siz: Bari daha fazla rezil olmadan kabul edeyim ama öyle abartılacak kadar güzel değildi ben yine de söyleyeyim. Sonra havalara falan girme.
Siz: Bu arada en yakın arkadaşım beni bekliyor. Kim olduğunu merak etmişsindir şimdi söyleyeyim sen meraktan ölmeden. Kendileri midemin dostu olur.
Siz: Hadi görüşürüz ve senden hâlen daha nefret ediyorum. Kıyafet için de hiç teşekkür etmeyeceğim alacağıma bin pişman ettin.
Misafir Çocuğu: Tepe tepe kullan. Bu arada afiyet olsun diyelim. Sonra demediğimiz için de terbiyesiz falan oluruz.
İkiz ama SALAK olanından: Durum raporu ver. Israr etmedi değil mi? Hem iyi ki seni engellemeyip interneti kapatmışım. Yoksa kaybetsen konusunu bile açmazdın.
İkiz ama SALAK olanından: Bazen ben de bu zekam karşısında hayrete düşmüyor değilim. Ve kaybettiğini yazmanı daha doğrusu söylemeni iple çekiyorum.
ADİOS 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Misafir Çocuğu• |¾Texting
Novela JuvenilSiz: Neden misafir çocuklarından nefret ettiğimi sormuştun ya. (✓) Şimdi söyleyeceğim. Mesajların gitmemesine rağmen. Göremeyeceğini bildiğim için söylüyorum.(✓) Çünkü misafir çocukları evine geldiğinde her şeyi dağıtıp gider toplamaya bile yardım...