•Misafir Çocuğu• |¾Texting

🌜🌛 •53•

Şarkı : Alesso - Remedy

İyi okumalar💜

Antrenmandan yeni çıkmıştık ve Merve, İrem ve ben çıkışa doğru yürüyorduk. Merve'ye trip atıyordum kelimenin tam anlamıyla şu an. Ama o ise gönlümü almak yerine dövmekle tehdit ediyordu. Ne kadar da normal bir aileyiz ama!

"Ya kızım şekil mekil yapma bana alırım ayağımın altına ha benle konuşmazsan. Ne olmuş yani çikolatanı yediysem ve sütünü içtiysem?"

"Merve bence bu ikisi seni şu an yola atması için çok iyi bir sebep ama yine de sen bilirsin." İrem Merve'ye susması için yaptıklarını hatırlatmıştı.

"Sağ ol ya sen de çok yardımcı oluyorsun. Gelsene sen şuraya. Bir de hızlı hızlı yürüyor." Merve peşimden kovaladığında ben de koşmaya başlamıştım.

"Gelmiyorum. Kovalamasana beni." Hızlıca koşup ondan uzaklaşıyordum ama inadı tutmuştu bırakmazdı ki peşimi. Okuldan dışarı çıkmıştım ama hâlen daha peşimdeydi. "Gelmesene. Hoşt." Ama bu dediklerim daha da hızlı koşmasına sebep olmuştu. "Hem suçlu hem güçlü."

"Gelsene buraya. Ya kızım mal mısın? Deli dana gibi oradan oraya koşuyorsun. Affettim de durayım."

"Üç çikolata, beş süt, pizza ve hamburgere anlaşabiliriz. Yoksa anca peşimden koşarsın." Bağıra bağıra koşuyorduk ikimizde. Dediklerimi asla kabul etmezdi.

"Üstüne birde seni dövmemi eklersek neden olmasın?" Koşarken orta parmağımı çıkarıp havaya kaldırmıştım ve öyle koşmaya devam etmiştim. "Terbiyesize bak."

"Rahat bırakın beni. İşim var. Verin şu telefonumu." Duyduğum seslerle yavaşlamış ve en sonunda durmuştum. Kolumu sol tarafıma doğru uzatıp Merve'yi durdurdum. Sesler yanımızda duran duvarın arkasından geliyordu.

"Ya şu bizim sigara parasını verirsin ya da verene kadar böyle beklersin. Baban zengin ne de olsa. Çıkar senden iki üç kuruş." Kaşlarım çatık bir şekilde sese doğru yürüyordum. Ve Merve de peşimden geliyordu. Adım seslerinden anlamıştım.

"Ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Verin kızın telefonunu." Yanlarına gittiğimizde tüm bakışlar benim üzerimde toplanmıştı. İki kız vardı ve aralarına da birini almışlardı. Kıza baktığımda bugünkü maçta konuştuğum kızdı. Diğer ikisi de takımdandı.

"Seni ilgilendirmez. Şimdi yürü git." Yanlarına kadar gidip elinden telefonu sertçe çektim ve kızın elini tutup kendime doğru çektim. "Bak bana bulaşma. Siktir git kendi işine. Belanı bulma." Kızı arkama alıp öne doğru bir adım attım. Haksızlığa, zorbalığa gelemediğimi söylemiş miydim? Ve sonunda zarar gören ben olsam bile asla durmazdım.

"Halla halla. Belanı sen mi arıyorsun? Sağına bak ve el salla. Kamera kayıtlarını almam emin ol iki dakika bile sürmez. Okulunuza vermem de öyle. Voleybol takımında kalmayı istiyorsan eğer şimdi sen siktir git. Tövbe yarabbim ağzımızı da bozduk salak biri yüzünden." Üzerime doğru yürümeye başladığında araya Merve girmişti.

"Yol al. Ha çok istiyorsan biriyle uğraşmayı dengine göre birini al. Korkutup üstünlük sağlayabileceğin birini değil." Merve ciddi bir şekilde konuşmaya başlamıştı. Bir iki saniye güldükten sonra eski ciddiyetine dönüp bize baktı.

"Bana bak böyle atarlı giderli hallerin bana sökmez. Kamera oradaydı değil mi? Bir iki vurma ile hapse girecek değilim."

"Ama benim bir iki vurmam ile hastaneye gidebilecek birisin. Bak güzelce söylüyorken yürü git." Merve dişlerini sıkarak konuşuyordu. İkisine de yeterdi. Böyle şeylere de pek meraklıydı zaten.