🌜🌛 •28•

911 84 193
                                    

Şarkı: Halsey - Graveyard

İyi okumalar 💜

"Azıcık daha dayan bak" Öksürdüğüm için cümleyi tamamlayamamıştım. Sadece bir kat inebilmiştik. "Hadi be Misafir Çocuğu az kendine gel. Bak ayı kadarsın." Öksürüklerimin arasından konuşuyordum. Ama o beni duymuyordu. Belki duyuyordu ama tepki vermiyordu. İtfaiyenin geldiğini kulaklarıma dolan seslerden anlamıştım. Okulda kimse yoktu bizden başka. Emir'i tek kolunu boynuma dolamıştım ama böyle çok zor ilerliyorduk. Tüm gücüm zaten çekilmişti ama yine de çabalıyordum. "Emir aç şu gözünü. Böyle olmayacak." Öksürüklerimin arasından konuşuyordum. O ise hiçbir tepki vermiyordu. Emir'in kolunu omzumun diğer tarafına koydum ve iki kolunu da boynuma doladım. Ayakları yere sürünüyordu ama bu daha hızlı olmamızı sağlayabilirdi. İçimden bir umut diye geçirdim. Bir kat daha inmiştik. Ama nefesim kesiliyor gibiydi. Merdivenleri zorlukla iniyordum. Zorlukla zemin kata kadar gelmiştim ama bayılacak gibiydim. Öksürmekten, dumandan boğazım yanıyordu. Dış kapıyı gözüme kestirdim ve zorlukla oraya doğru gitmeye başladım. Emir'in ise hiç ses çıkmıyordu. Dışarıya çıkmamıza en fazla iki üç dakika vardı ama gücüm ilerledikçe daha da azalıyordu. Zorlukla ilerlemeye devam ediyordum. İlerlerken bir şeyin yukarıdan geldiğini fark ettiğimde sol kolumu biraz yukarı kaldırdım. Koluma değeceğini fark etmiştim bu yüzden gözümü sıkıca kapattım. Koluma ateşin değdiğini hissettiğimde ağzımdan acı dolu bir inleme koptu. Koluma değen şeyi geri ittirip başka bir tarafa gönderdim. Kolumu karnıma bastırdım. Gözlerime yaşlar akın ediyordu ama kafamı iki yana salladım ve ilerlemeye devam ettim. İlerlemekten başka şansım yoktu çünkü.

"Arkadaşım içeride diyorum size. Bıraksanıza beni." İrem'in sesi kulaklarıma dolduğunda yüzümde belli belirsiz bir gülümseme oluştu ve biraz daha zorlanarak ilerlemeye devam ettim. "Bıraksana kardeşim. Durmuş orada bir şey yaptığı da yok. Eğer o kıza bir şey olursa yemin ederim bu okulu bir daha yakar içine de seni atarım." 

"İrem." Bağırmaya çalıştım ama sesim pek çıkmıyordu. Öksürmeye başlamıştım tekrardan. İçeri itfaiyeciler girdiğinde zorda olsa gülümsemeye çalıştım. "Kurtulduk Misafir Çocuğu. Yat kalk bana dua et." Öksürmeye başlamıştım tekrardan. Birisi sırtımdaki Emir'i almıştı. Dengemi kaybettiğimde düşecekken başka birisi de beni tutmuştu. Dışarı çıktığımızda zorlukla nefes alıyordum. Birkaç kez derin nefes aldıktan sonra beni saran kollar nefes almamı tekrardan engellemişti. 

"Kızım sen mal mısın? Beni ne kadar korkuttun haberin var mı? Birde bensiz atlıyor yangına. Hani anca beraber kanca beraberdi? Gerizekalı iyi misin?" Ellerimle omzuna vurmaya çalıştım ama bırakmıyordu. 

"Değilim. Bırak kızım nefes alamıyorum." Birden geri çekildi ve yüzümü elleri arasına alıp çevirmeye başladı. Birkaç kez yüzüme tükürünce yüzümü buruşturdum. Öksürüklerim devam ediyordu ve boğazım da hâlâ yanıyordu.

"Maşallah. Görünürde şeyin yok. Ama gel seni de Emir'in peşinden doktora götürelim. Bakarsın aynı odada kalırsınız." Gözlerim kocaman açıldı ve kafasına vurdum. 

"Salak salak konuşma. Hem iyiyim-" Öksürmeye başladım birden. Yavaşça aşağı iniyorduk. Herkes bir köşeye çekilmiş olanları anlatıyor gibiydi birbirlerine. Bu dedikodu aşkı nereden geliyordu bunlara? Hani baş karakter yangın. Başkası olsa neyse. 

"Çok iyisin. Şimdi abini arıyorum seni babana götürüyoruz. Çünkü bir tek o senin hakkından gelebilir." Kafamı iki yana sallıyordum ama boşuna. Bu kız lanet olsun ki bana çekmişti. Aklına koyduğunu yapana kadar rahat durmazdı yerinde ve asla vazgeçmezdi. 

"Of baba. Bak bir şeyim yok. Turp gibiyim. Hadi daha eve gideyim. Hatta gel beraber gidelim." Bıkkınlıkla nefesimi dışarı verdim ve oturduğum sedyeden kalkmaya çalışıyordum ama babam bırakır mı? Tabii ki de hayır. 

•Misafir Çocuğu• |¾TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin