🌜🌛 •35•

1K 80 18
                                    

Şarkı: Katy Perry - Never Really Over

İyi okumalar 💜

"Şimdi siz oha. Ama bir şey diyeyim mi biliyordum. Sen de garip garip haller vardı. Belliydi." Yüzümdeki aptal sırıtış kaybolmuyordu. Antrenmandan çıkmıştık ve eve gidiyorduk. Her yerimin ağrımasına rağmen gülüyordum. Kim beş saatlik antrenmandan sonra hâlen daha gülebilirdi ki? İşte bunu benim gibi deliler yapardı. "Bak, bak sen şuna. Gülüyor. Normalde birkaç küfür edip huysuzlanman lazım. Dur bu haline de alışırım."

"Kız deme lan öyle. Hem sen nasıl inanıyorsun? Ben hâlen daha inanmıyorum."

"Ben de sana inanamıyorum. Bunca zaman nasıl duygularına yenik düşüp çocuğa söylemedin?"

"Ne bileyim? Bana kalsaydı eğer şu an bile hiçbir şey hissetmiyorum diye diretir daha sonra unutmaya çalışırdım."

"İyi ki de sana kalmamış. Eniştem en azından senin gibi hödük değil. Hem garip geliyor lan Thor dışında birine enişte demek."

"Bana bak. O şu an bile enişten, tamam mı? Hem Thor'u mu kıskanacak?"

Aklıma dün dediği şeyler gelince yüzümde bir gülümseme oluştu. Thor'u bile kıskanıyordu. Ama alışır zamanla. Sonuçta ben Thor'u düşünmeden bir dakika bile duramayan insanım. Bir de kasları yok mu? Tamam bu konulara daha fazla girmeyelim. Yoksa çıkamayız.

"Açelya çocuğa eminim 'Thor senden daha yakışıklı' hatta 'Ah sen kimsin ki Thor'un yanında?' demediysen veya demeyeceksen ben de senin en yakın arkadaşın değilim."

"Ama doğru ki. Hem bazen korkmuyor değilim beni benden daha iyi tanımandan."

"Bari çocuğun yüzüne daha söyleme. Ama bu sefer de belli edersin. Bence Thor'u unut yanında. Hem oğlum sen nasıl o çocuğun yanında Thor'u düşünüyorsun? Senin ki de büyük başarı."

"E, Açelya olmak bunu gerektirir. Lan bu yol ne kadar çabuk bitti? Gelsene bize. Zaten adam gibi konuştuğumuz da yok. Hep beni konuşuyoruz. Daha doğrusu Emir'i."

"Çok isterdim hatta emin ol çok istiyorum ama sınavlar maçtan sonra başlıyor. Ve seneye de üniversite sınavı. O yüzden çalışmam gerek. Alınamazsın değil mi?"

Yüzümü ciddi bir hale soktum hemen. "Bir daha arkadaşım olma şerefine erişemeyeceksin, İrem." Daha fazla tutamamıştım kendimi ve gülmeye başladım. "Kızım manyak mısın? Önümüzde bir sürü zaman var. O araya neler sıkıştırırız."

"Yaparız biz. O zaman görüşürüz." Vedalaştıktan sonra adımlarımı eve doğru yönlendirdim. Yüzümde aptal bir sırıtış vardı ve silinmiyordu. Kapıyı açıp eve girdiğimde salona yönlendirdim adımlarımı. Babam gözlüklerini takmış kitap okuyordu. Evde başka kimse yoktu büyük ihtimalle. Bunu fırsat bilip çantamı kapının yanına koydum ve babamın yanına doğru ilerlemeye başladım. Beni görünce kaldığı yerin arasına ayracını koydu ve gözlüklerini de üzerine koyup yanına bıraktı.

"Evde kimse yok gibi." Kafasını onaylayarak salladığında yanına oturmuştum.

"Abin yine arkadaşlarıyla buluşmaya gitti. Annende davası üzerinde araştırma yaptığı için karakolda. Ben de böyle işte."

"Tek senin olman biraz işime gelir. Sana bir şey söyleyeceğim." Kafasını onaylar biçimde salladığında konuşmama devam ettim. "Önce sana söylüyorum çünkü annemin ne tepki vereceğini tahmin etmek çok zor. Çok uzattım. Ben Emir ile çıkıyorum galiba."

Tepkisini ölçmek için yüzüne baktım ama hiçbir şey anlayamadım. "Ahmet demi?" Kafamı salladığımda yüzünde gülümseme oluşunca şaşırmıştım. "Keretaya bak. Hızlı çıktı. Ben daha bekler sanıyordum." Şaşırmış bir şekilde babamın yüzüne bakıyordum hâlân daha.

•Misafir Çocuğu• |¾TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin