🌜🌛 •7•

1.6K 120 35
                                    

Şarkı: XXXTentacion - Moonlıght

İyi okumalar 💜

Bu sefer de arkadan apaçi çalıyordu.

Yani birisi neden böyle saçma şarkılar eşliğinde uyanmak isterdi ki? 

Hem rüyamın en güzel yerindeydim. Geri gitmek istiyorum. Lütfen, lütfen. Thor karşıma geçmiş ilanı aşk ediyordu. Arkadan apaçi eşliğinde. 

Yüzü koyun yatıp kafamı daha çok yastığa gömdüm. Bu evrenin bana oynadığı en büyük oyundu. Bu hayallerimin yıkılışıydı. Yataktan kalkar kalkmaz direk abimin odasına daldım. Hâlen daha uyanmamıştı. Masasının üzerindeki su dolu bardağı gördüğümde hemen elime aldım ve içindeki suyu suratına fırlattım. Gönül isterdi ki bardağı yüzünde parçalamak ama ölmek için daha çok gencim ben.

"Anasını seveyim." diye bağırarak uyandı. Gözleri beni buldu. 

"Kimin anasını seviyorsun bilmiyorum ama benimkini sevmediğin kesin. Hem kulaklarımıza bu işkenceyi yapmaya hakkın var mı?" Telefonunu susturdum ve yatağa fırlattım. 

"Açelya hayatını bağışlamam için on saniyen var." Durdu ve gözlerime baktı. "On." diye yataktan fırladı ve beni kovalamaya başladı.

"Asıl benim senin hayatını bağışlamam lazımdı. Sen benim rüyalarımın katilisin." Aşağı inmiştim ve hâlen daha koşuyordum. Beni yakalamaya çalışıyordu. 

Şimdi eminim ki aklınızda bir soru. Neden her zaman güne böyle başlıyoruz? Açıklaması kolay. Eğer salak mı salak ve türünün tek örneği abiniz varsa günü daha başlamadan zehir ederdi size. 

Abim ben koşarken beni yakalamıştı. Her zamanki gibi. Elinden kaçmaya çalışırken beni tutuyordu. Bir kez daha. 

"Söyle bakayım bir daha beni uykumdan su ile uyandıracak mısın?" 

"Ama sen hiç benim hayallerimin nasıl yıkıldığını düşünmüyorsun ki. Bu haksızlık. Hem apaçi ne ya? Kaçıncı yüzyılda kaldın?" 

"Neymiş senin hayalin? Mantıklıysa bırakacağım." 

"Thor. Thor ilanı aşk ediyordu bana. Beş çocuğumuz olacaktı. Sen çocuklarımın ve geleceğimin katilisin." 

"Beyinsiz biri için bu kadar uğraşmaya değmez." Beni anında bıraktı. Ve yere kapaklandım. 

"Doğru beyinsiz biri için-" Hızla yerden kalktım ve gözlerine baktım. "Ne dedin? Ne dedin?" Kaşlarımı çatıp yüzüne bakmaya devam ettim. 

"Hem köşeli de." Kafasını iki yana sallıyordu ve yüzünü ovuyordu.

"Bana bak sen! Abi misin değil misin bilmiyorum ama insan hiç mi hiç değilsin. Eti pufların kaybolsun. Sevgilinden ayrılırsın umarım. Ama dur bu iyi bir şey olur. Aman ayrılın benim için daha iyi. O şeytan görünümlü deccal." 

"Sen benim sevgilime laf mı ettin?" Üstüme doğru gelmeye başladığında biraz geri gittim.

"Ben? Hiç de bile. Yani tek ben değil. Herkes. O kızda ne buluyorsun?" Bacağıma sürtünen kedimi eğilip kucağıma aldım. "Abi seni de mi uykudan uyandırdı? Mal abi. Salak abi. Sevgilisinden ayrılsın abi." Kafama eliyle vurdu. 

"Dua et kucağında şu kedi var. Yoksa seni parçalara ayırırdım. Hem sabah sabah başıma bela mısın? Hem de her sabah." Arkasını dönüp merdivenlere yöneldi. 

"Onun adı şu değil. Tosun. Değil mi Tosun'um?" Burnunu burnuma sürttüm ve onu da yanıma alıp odama gittim. 

"Saat nasıl daha altı olur? Hemze sıfır sıfır. Hayır ya. Senden nefret ediyorum abi. Nefret." Kedimi yere bıraktıktan sonra eşofmanlarımı giyindim.

•Misafir Çocuğu• |¾TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin