Klişe

E

"Evde buluşabilirdiniz."

Oh! Paşam giymiş seksi pijamalarını. Ben de dizi çıkmış grilerimle arzıendam ediyorum.

"Niye? Altın Bamya Ödüllü performansımızı izlemek çok mu cazip geliyor?"

"Girebilir miyim?"

"İnan hiç havamda değilim Sinan. Sikecek başkalarını bulabilirsin."

Dedi ve pişman oldu, caps.

"Ne okuyorsun?"

Bak cicim. Okumak denirse tabii ki. 

"Yüksek Topuklar. Nasıl?"

"İyi gidiyor."

"Ne diyor?"

"Evlenmeye direnen bir ka-"

"Abin, İlhan."

Offf! Biri beynimi alıp yıkasın lütfen.

"Kafa ütülemek gibi bir hobisi var."

Ciddi ciddi dinlemek istiyor. Öf!

"Annem. Geçen gün biraz dertleştik. Gerçi ona kalsa kolum kopmamış, beynim gözlerimden akmamışsa dertten söz etmemeliyim."

"Kaysana biraz."

Yatakta psikoloji seansı yapacak herhal. Ne yaptığını biliyordur umarım.

"Ona birazcık şeyden bahsetmiş olabilirim."

Adı ne lan bu durumun? Literatürü ayağıma serin!

"İsim vermeden Arda'nın varlığından."

"Vavv! Bu ciddi bir adım."

"Korkma. Sadece böyle bir durum olsa nasıl tepki vereceğini falan sordum. Nutku tutuldu tabii. Geçen sefer de Arda'yı götürmüştüm. Prova mı yaptın, dedi."

"Evet?"

Nefes almaya müsaade et.

"O gün ucunu açık bıraktım anlayacağın. O da açık olan kısımları abimle doldurmaya çalışmış. Sanki böyle bir şey olsa ilk ona gidermişim gibi. Annem bazen çok hayalperest olabiliyor. Of!"

"Hoşuna gitmeyecek belki ama söylemek zorundayım. Haklı."

Zorunda değilsen ne diye söylüyorsun ki? Bugün bitsin artık ya.

"Biliyorum. Benim dışımda herkes haklı zaten."

"Bak. Annen nasıl biridir bilmiyorum. Ama yaşadığımız ülkeyi biliyorum. Ne kadar iyi yürekli biri olursa olsun öğrenecekleri onu şaşırtacak. Belki de üzecek. Hatta belki nefret edip reddetmesine neden olacak."

"Annem öyle biri değil. En fazla şaşırdığı için kalp krizi geçirebilir."

"İşine karışmak istemem. Konuyu sevdiklerine açıp açmaman senin kararın. Ama bunu yapmadan önce her şeye hazırlıklı olduğundan emin ol."

Kim bilir nasıl zorlu bir süreç geçirdin. Şu an gözüme öyle olgun ama aynı zamanda öyle kuvvetli biri gibi görünüyorsun ki anlatamam.

"Sorun da bu ya. Ben daha kendim neler olduğunun farkında değilim ki. Bir günde baba oluverdim. Yanlış anlama ama bir günde benim gibi birinin anca üç hayata sığdıracağı kadar gariplikle karşılaştım. Yani bilmiyorum. Bazen durduğum zaman 'Ne yapıyorum ben?' hissi oluşuyor ve mantıklı bir cevap veremiyorum."

"Ne yapıyorsun sen?"

Ciddi misin?

"Şaka yapıyorum. Havan değişsin diye."

"O kadar yapamıyorsun, sende o kadar eğreti duruyor ki götüm yese yumruğu basacağım. Ama yemiyor işte."

"Baş başayken içinden küfürbaz biri çıkıyor ya..."

Oooo, öpücük geliyor! En sevdiğim...

"... çok tatlı oluyorsun."

Duş mu almış bu? Acayip güzel kokuyor.

"Bir şey sorabilir miyim?"

Çünkü artık tutamayacağım kendimi. Ne olacaksa olsun.

"Tabii ki."

"Biraz klişe olacak ama en azından hayatımın bir alanında belirsizlikten kurtulacağım."

Kaşlarını kaldırma ya! Korkutuyorsun.

"Dur tahmin edeyim."

"Et bakalım."

"Biz şimdi neyiz?"

"Madem sordun, söyleyeyim."

Böyle aynı anda güldüğümüz, aynı anda neşelendiğimiz anlar var ya Sinan. Aklıma kazıyorum onları. Ama bunu asla yüzüne söylemeyeceğim.

"Çok tatlısın."

"Aslında hayır. Ya da evet. Yani bilmiyorum, o kapıya çıkabilir tabii."

"Sor İlhan!"

Tamam be!

"Seni sıkıştırmaya çalıştığımı sanmanı istemem. Ben de öyle ilişki delisi bir tip değilim, zaten biliyorsundur."

Susarak onaylıyorsun. Hay ben senin!

"Ama biz böyle, özellikle şu sıralar biraz fazla birlikte oluyoruz ya..."

"Bundan rahatsız mısın?"

"Hayır! Yani hayır. Sadece."

"Kıvranmayı keser misin İlhan?"

"Kıvrandığım falan yok ya! Tamam, söylüyorum. Şimdi benim görüştüğüm bazı insanlar vardı -ki artık görüşmüyor sayılırız. Ayrıca bir iki kişiyle arada bir sıcak muhabbetlerimiz oluyor."

"Şu ders çalıştığını söylediğin kız, aslında Merveler miydi?"

Ciddi ciddi espri kasıyor. Pişmanlık emareleri mi bunlar ya?

"Bak bu iyiydi. Geliştiriyorsun kendini."

Kalkma, böyle iyiydik.

"Evet, sorunu anladım."

Sadede gelen hâlin bile çok çekici be! 

"O zaman cevabın?"

Friendzone titreşimli vibratör atmaz umarım.

"Ben de bir süre kimseyi almayacağım hayatıma."

Bu ne demek? Sen de alma, mı?

"Açıkçası senden uzak duracağımı söylersem tutmayacağım bir söz vermiş olurum. Sadece sen olacaksın desem de öyle. Ama şu sıralar aşman gereken çok şey var ve sınav da yaklaşıyor. O yüzden düzlüğe çıkana kadar bendesin."

Böyle net ve tok konuştuğunda gözlerimi dahi kırpamıyorum.

Gidiyor lan bu. Ne yani bu m-

"Ben de sende. Bir süre..."

Offf! Keşke gitmesen be!