"Brokoli iğrenç!"
Kesinlikle öyle.
"Ama çok faydalı. Ayrıca bak bana nasıl yiyorum."
Zor yutuyorum! Ulan bu ne?
"Ben makarna istiyorum."
"Makarnayı daha dün yedik. Burnunu tutup yiyebilirsin Arda."
"Brokoli iğğğğğğğrenç!"
"Başka yemek yok. Pilavı yoğurtla karıştırıp yiyebilirsin."
Suratını asıyor bir de. Gören de açlıktan ölecek sanır. Daha bir saat önce poğaça gömdün iki tane.
"Babamı arayalım hamburger getirsin."
Bir o eksik. Adamı o günden beridir göremedim. Bir de üstüne ararsam iyice yerin dibine girmem gerekir.
"Baban şehir dışında tatlım. Bugün de gelmeyebilir. "
Çünkü pişman olduğu bir şey yaptı ve kaçıyor. Hayır anlamıyorum. Beni öpmesi için zorlamadım, bu kendi seçimiydi. Ama tribe giren o?
"Ben arayabilirim. Telefon kullanabiliyorum."
Taktı!
"Hamburger de makarna da yemeyeceğiz. O brokoli bitecek!"
Tam bir salağım! Çocuğa bağırmak nedir Allah aşkına? Aha gözler doldu, ağlayacak.
"Özür dilerim, şimdi pilav ve yoğurt ye, ben de kalkıp başka bir şeyler ayarlayayım olur mu?"
Dudaklara bak ya! Çeneyle bütünleşti neredeyse.
"Arda..."
"Tamam."
Çocuğun tutunduğu yegâne dalım ve kendi elimle kırıyorum. Öküz müyüm acaba?
"Hadi bitir. Hamburgeri ben yapacağım sana. "
Ben de iyice dengesiz bir manyağa dönüştüm. Ama haksız da sayılmam.
Bugün de gelmezse cidden abartıyor demektir. Bu ne yahu? Gören de zorla öptürdüm zanneder. Offf!
Kesin bir şeyler gördü. Acaba geçmişte takıldığım mekanlarda falan mı? İyi de tanıştığımızdan beridir adımımı atmadım oralara. Bu imkansız yani. Ya da gördüğü halde benimle çalışmak istedi.
Yok deve! Ne yani beni önceden tanıyıp... Yok canım!
Öyle olsa bile öptükten sonra böyle kaçması saçma. İşi olmadığı halde yarattığına eminim. Acaba ağzım falan mı kokuyordu o gün? Umduğunu bulamadı mı? Amına koyayım dudak işte, ne büyüttü ama!
"Offf!"
"Offf!"
Tatlım benim ya, içimdeki hafakanlar çocuğa da yansıdı.
"Sana ne oldu Arda Efendi? Eve ekmek mi götüremiyorsun, hayırdır dertlendin?"
Gülümsüyor bir de çakal.
"Ooooffff!"
"Len! Tükürüklerinden göl oluşacak yüzümde."
"Lennn!"
Haaah! Bir bu eksikti. Sabinin ahlakı gibi ağzını da bozdum iyi mi?
"Seni yakalar, ısırırım!"
Ve klasik... Arda kaçar, İlhan kovalar.
"Yakalayınca her tarafını yiyeceğim. Yavaş! Köşeye dikkat et."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Klişe
General FictionHayat, ancak artarak yaşanacak bir oyundur. Geri sayımla başlayanın gözü sadece sonudur. Oysa değerli olan oynamak, kazandıran oyunculuk ruhudur.