-dışarısı-
Doruk: Mesut Bey?
Mesut: Hocam, durumu nasıl?
Doruk: Pansuman yapılmış, daha iyiler şuan. İltihap kapmış yaralar, bu beklenen bir şeydi ama bu kadar hızlı yayılması bizi de şaşırttı. Bazı ilaçlar verildi, uyutulacak bir süre, duruma göre hareket edeceğiz, tahminimce 2 gün sonra uyandırılabilir. Bu arada bir şey daha var, ama olma olasılığı düşük bir ihtimal. Vücuttaki iltihap eğer beyine de sıçrarsa Selin Hanım beyin kanaması geçirebilir. Tabi bunun olmaması için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bu ihtimal öncelikte değil, sadece bilginizin olması için söyledim, telaş yapmanız gereken bir durum değil, önceliğimiz iltihaplar.
Mesut: Peki bebekler? Onlar nasıl?
Doruk: Bebeklerinizin durumu daha iyi, iltihap onlara geçmemiş, anne karnının en iyi özelliği de bu olsa gerek, kendi vücudundaki hastalığın bebeklere geçmemesi için özel bir duvar var anne karnında. Bebekleriniz iyiler. Benim şimdi gitmem lazım, geçmiş olsun.
Mesut: Teşekkürler.
Doruk: Bir sorun olursa hemen gelirim ben.
Mesut başı ile onaylar.
Aradan 2 gün geçer, Mesut hiç ayrılmamıştır Selin'in başından. Doktorlar Selin'i kontrol etmişlerdir ve bilgi vereceklerdir.
Ebru: Selin hanımın durumu daha iyi, beyin kanaması tehlikesi ortadan kalktı, 1 saat sonra normal odaya alınacak. Uyanması için ilaç vermeyeceğiz, zaten bu süreçte yeterince fazla ilaç kullandı, kendi istediği zaman uyanacaktır.
Doruk: Bebekleriniz de gayet iyi, deminden ultrason da fark ettim ikisi de kıpır kıpır, daha da büyüdüler ve yaramaz bir kızınız olacak gibi gözüküyor.
Ekipteki herkesin yüzünde bir tebessüm olur, özellikle de Mesut'un yüzünde. Herkes duyduklarından dolayı mutlu olmuştur.
Mert: Vücutta ki iltihapları da temizledik, artık Selin hanımın uyanmasını ve uyandıktan sonra kendisini toparlamasını bekleyeceğiz, Selin hanım gerçekten güçlü bir kadın.
Mesut: Öyledir.
EbDorMer: Geçmiş olsun.
Ekip: Sağ olun, teşekkür ederiz.
Doktorlar giderler, aradan 1 saat geçer ve Selin'i normal odaya alırlar, Mesut odadadır ve ekibi göndermiştir, yani hastanede sadece Mesut vardır. Mesut koltukta oturuyordur ve Selin'i izliyordur. Bir süre sonra Mesut'un uykusu gelir ve koltukta uyuya kalır. Diğer gün sabahtan Mesut uyanır, Selin'e bakar ve hala uyuduğunu görür, biraz camdan bakmaya başlar, bu sırada Selin yavaş yavaş kendine gelmeye başlamıştır, Mesut Selin'i fark eder ve hemen yanına koşar, sandalyeye oturur ve Selin'in elini tutar.
Mesut: Güzelim, buradasın, iyisin.
Selin: Be-bebeklerim?
Mesut: İyiler, üçünüzde iyisiniz.
Selin: Ben birden ne oldu hatırlamıyorum, Ali ile konuşuyorduk en son sonra
Mesut: Şşşt tamam, yok bir şey, geçti her şey, iyisin. Ben doktor çağırayım.
Selin: Tamam.
Mesut Doruk'u çağırır ve doktorlar Selin'i muayene ederler. Selin gayet iyidir.
Doruk: Bebekler gayet iyi, sizi de iyi gördüm. Hocam, siz ne dersiniz?
Ebru: Valla hocam, gördüğüm en hızlı iyileşen hasta karşımızda duruyor. Bence taburcu olabilir birkeç gün sonra.
Doruk: O zaman 3 gün sonra bir sorun çıkmazsa taburcu olabilirsiniz diyebiliriz. Ama evde dinlenmeniz gerek, zaten 4. Ayın ortalarına geldiniz, artık biraz daha sakin bir hayat geçirmeye başlamalısınız, en azından doğuma kadar.
Mesut: Siz hiç merak etmeyin hocam, o iş bende.
Selin: Ne yani ben şimdi tüm gün hiç kıpırdamadan oturacak mıyım?
Mesut: O kadar da değil canım, yatak odasından oturma odasına kadar yürürsün.
Selin: İyi o zaman.
Hepsi güler.
Doruk: Biz çıkalım, geçmiş olsun tekrardan.
Selmes: Teşekkürler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acı Hayatın İçinden Gelen Mutluluk
ActionSELMES'İN başından geçen olaylar ele alınacaktır.