81. bölüm

196 13 0
                                    

Selin konuşurken bir silah sesi duyulur. Çocuklar ağlamaya başlamıştır. Mesut arka sokağa doğru koşan birisi olduğunu görür. Selin'e bakar, kolu kanıyordur.

Mesut: Selin...

Mesut Selin'i hemen şoför koltuğuna oturtur.

Selin: İyiyim, çocuklara bak sen.

Çocuklar deli gibi ağlıyorlardır.

Mesut Derin'i alır kucağına. Daha sonra da Deniz'in tarafına gelir ve ikisini birden sakinleştirmeye çalışıyordur.

Selin: Birini bana ver.

Mesut Derin'i Selin'e verir. Selin sağlam kolu ile Derin'in başını destekler.

Mesut: Selin, gel hadi yukarı çıkalım, en azından çocuklar sakinleşene kadar, senin koluna da pansuman yapalım, hadi.

Selin mecburen kabul eder. Selmes ve çocuklar eve gelir. Mesut Deniz'i kanepeye bırakır, yanlarına yastık koyar ve hemen aşağıya inip pusetleri alır ve yukarı çıkar.

Selin Derin'i ve Deniz'i sakinleştirmeye çalışıyordur ama kolu çok acıyordur.

Mesut pusetleri koltuğun üzerine koyar, hemen Deniz'i kucağına alır. Selin Derin ile birlikte mutfağa geçer ve Derin'e birkaç damla su içirmeye çalışır. Mesut Deniz'i sakinleştirebilmiştir, Deniz'i pusete koyup hemen mutfağa gelir. Selin Derin'i Mesut'a verir. Mesut yaklaşık 5 dakika sonra Derin'i de susturmuş ve uyutmuştur. Mesut çocukları uyutur ve hemen mutfağa gelir Selin'in yanına gelir.

Selin sandalyeye oturmuş ve kolunu tutuyordur, canı yanıyordur ve hiç konuşmuyordur.

Mesut: Selin, iyi misin? Hastaneye gidelim mi?

Selin: Yo-Yok gerek yok, biz gidelim.

Mesut: Hayır, bak bu sefer cidden olmaz, böyle araba bile kullanamazsın ki.

Selin: Kullarınım ben, çocuklar uyudular mı?

Mesut: Evet, ama bak en azından bir pansuman yapalım.

Selin: Ta-Tamam.

Mesut hemen ilk yardım malzemelerini getirir. Selin kolunu sıyırmaya çalışır ama böyle daha çok canı acıyordur, mecburen üstündeki kıyafetini çıkartır.

Selin kendi kendine yapmaya çalışıyordur ama beceremez. Kolu uyuşmuştur.

Mesut: Selin, bırak da ben yapayım, bak daha fazla canın acıyor.

Selin: Peki.

Mesut Selin'in koluna pansuman yapar.

Mesut: Kurşun sıyırmış ama biraz derin, hastaneye gidelim bence.

Selin: Gerek yok, be-ben gideyim artık. Çocukları arabaya koymama yardım eder misin?

Mesut: Bu gece en azından kalsan? Ben oturma odasında yatarım, böyle araba kullanamazsın, çocukların ikisi birden ağlasa ya da altlarını değiştirmen gerekse?

Selin: Be-Ben gideyim.

Selin ayağa kalkar, birkaç adım atar ama başı döner ve bayılır. Mesut hemen tutar onu.

Ne yapacağını bilemez. Hemen Selin'i kucağına alır ve oturma odasına götürür, kanepenin üzerine yatırır yavaşça. Hüsnü'yü arar.

Mesut: Alo usta, müsait misin?

Hüsnü: Evet usta, bir şey mi oldu?

Mesut: Usta hemen bizim eve gelmeniz lazım Suat'la beraber.

Acı Hayatın İçinden Gelen MutlulukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin