93. bölüm

284 14 5
                                    

-Mesut ev-

Şükran kalkmıştır.

Şükran: Abi, kahvaltı hazırlayayım mı sana?

Mesut: Yok Şükran, sağ ol. Ben çıkıyorum, çocuklar sana emanet. Bir şeye ihtiyacın olursa ararsın, ulaşamazsan dışarıda ki korumalardan da isteyebilirsin, hepsi de iyi çocuklardır ama dışarı çıkmayın, tamam mı?

Şükran: Tamam abi.

Mesut çıkar. Arabasına biner, patlama günü geçtiği yoldan geçer. Kavşağa gelince bir an durur, patlama yerine bakar, eskisi gibidir, üzerinden geçen arabalar, insanlar vardır. Herkes yoluna devam ediyordur. Mesut bir süre durur ve arkadan gelen korna sesi ile yeniden kendine gelir. Bu sefer Selin'in geçtiği yoldan gider. Canı acır bu yoldan geçerken, gözleri dolmuştur ve hızla kullanmaya başlar arabayı, hızla merkeze gelir. Kemal ile konuşur ve Kemal ona onların katında olduğunu söyler. Mesut kata gelir. Ekip biraz şaşırmıştır. Mesut'un gelmesini hem bekliyorlardır hem de beklemiyorlardır.

Neyse...

Kemal: Haluk'a ait bir iz bulduk, o gün patlamadan sonra şu arka taraftan üç araba peş peşe çıkıyor, patlamadan birkaç dakika sonra, belki bir şey çıkar diye araştırmıştık. Ve arabanın plakasından arabanın Haluk'a ait olduğunu öğrendik. Arabaları belli bir yere kadar kameralardan takip ettik ama bir yerden sonra izlerini kaybettik, geçen gün de aynı araba, aynı plaka bir kameraya yakalanmış bir marketin önünde, gittiği yeri tespit ettik gibi. Bugün de baskın yapacağız. Eğer operasyona katılmak isterseniz diye, haber vereyim dedim.

Rıza: İyi yapmışsın, iyi yapmışsın. Biz tabi ki de katılmak istiyoruz operasyona. Baskın ne zaman?

Kemal: Biz hazırız, siz de hazırlanın o zaman. Başlayalım.

Ekip: Tamam.

Ekip hazırlanmaya gider. Aylin'de gelmiştir. Pek konuşmuyordur.

-operasyon yerine gelirler.-

Hüsnü: Usta, adamı bulunca kimse dokunmayacak sana ama kendine dikkat et tamam mı?

Mesut kafasını sallar sadece, çok sinirli ve gergindir. Haluk'u eline geçirince yapacaklarının haddi-hesabı yoktur. Bu Selin'den sonra katıldığı ilk operasyondur, gözleri onu arıyordur, gözlerinin onu bulması için çok çaba sarf eder ama bulamaz. Çünkü Selin bu şeref*iz yüzünden o buz gibi toprağın altındadır.

Ekip dikkatli bir şekilde eve girer. Adamlarla çatışırlar, ama Haluk'tan hiçbir iz yoktur.

Sağlam adamlardan birkaç tanesini merkeze götürürler, diğerlerini de hastaneye yollarlar.

-sorgu odası-

-Mesut gelmeden önce. Mesut camdan izliyordur.-

Hüsnü: Haluk nerde?

Adam: Bilmiyorum.

Hüsnü: Bak, kendimi zor tutuyorum, hemen cevap ver yoksa senin için çok geç olacak.

Adam: Haa, şimdi anladım. *sırıtır ve gevşek bir şekilde konuşur*

Adam: Siz şu dört ay önceki patlamada ölen komiserin ekibisiniz, yazık oldu arkadaşınıza. Ama kabul edin iyi plandı.

Ali: Ateşle oynuyorsun!

Ali: Sana cevap ver diyoruz değil mi?! Cevap ver!

Adam: Vermiyorum!

Ali dayanamaz ve adama dalar. Kameralar kapatılır ve Mesut içeri dalar, adamı Ali2nin elinden alır ve dövmeye başlar. Deli gibi vuruyordur adama.

Adam: T-Tamam. A-Abi, Tam-Tamam Vu-Vurma, Ta-Tamam.

Mesut: Konuş!

Adam: ......


Acı Hayatın İçinden Gelen MutlulukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin