32. bölüm

265 12 11
                                    

Bu sözler Cemil'i çileden çıkartmaya yetmiştir. Selin'i çözer ve ayağa kaldırır, Selin'e sert bir tokat atar, Selin yere düşer.

Cemil Selin'e vurmaya başlar, Cemil yorulunca Kamil vurmaya devam eder. Selin kolları ve dizleriyle karnını kapatmaya çalışır, canı çok yanıyordur, Kamil bu anları videoya almıştır.

Cemil: Sen kimsin de bana beceriksiz diyorsun! SALAK!

Cemil Selin'e doğru eğilir.

Cemil: Kendini düşünmedin, çocuğuna da yazık olacak!

Selin sadece yerde yatıyordur, canı çok fazla acıyordur, dizlerini iyice içine çekmiştir, zaten stres yüzünden hafif bir sancısı vardı, bu olay üzerine sancısı da artar, çok korkuyordur, bebeklerine bir şey olmasından it gibi korkuyordur, en sonunda bu kadar şeye dayanamaz ve bayılır.

-O sabah ekip-

Ekip merkezde çalışıyordur, Cemil'in akrabalarına ulaşmaya çalışıyorlardır. Mesut merkeze gelmemiştir. Kimse de Mesut'u aramamıştır, onun kafasını toparlamak istediğini düşünmüşlerdir, Hüsnü bir kere aramıştır ama telefonu açan olmamıştır.

-Mesut-

Mesut evde ne kadar silah varsa toplar, birkaç arkadaşı ile konuşur ve Cemil'in gidebileceği her yeri öğrenir, zaman kaybetmeden yola çıkar, tek tek tüm adreslere bakıyordur. Cebinde çocuklarının ultrason fotoğrafı vardır, ve torpido da ki Selin ile olan fotoğrafı ona güç veriyordur, bu dayanılamaz dünyada hayatta kalma sebebi olan iki fotoğraf onu hayat bağlıyordur. Bir süre adreslere bakar.

-Saat akşam 8 olmuştur.-

Cemil Selin'i dövdükleri videoyu internete koyar, ekip de görür haliyle.

Hüsnü hemen Mesut'u arar. Ulaşamaz, 6 kez peş peşe arar, en sonunda Mesut açar.

Mesut: Usta, bir şey mi oldu?

Hüsnü: Neredesin sen? Ödüm koptu sana da bir şey oldu diye!

Mesut: Sana da derken! Selin'e bir şey mi olmuş? Yaralı mıymış?

Hüsnü: Hemen merkeze gelmelisin, gelince konuşuruz.

Hüsnü Mesut'u merkeze getirebilmek için hemen telefonu kapatır.

Ekip çok üzgündür. Ezgi ve Aylin kendilerini tutamayıp ağlamışlardır, diğerleri de dokunsan ağlayacak haldedir.

Mesut gelir, bu hal onun iyice canını sıkmıştır. Rıza baba mahcup bir şekilde Mesut'a bakar.

Mesut: Bir şey mi olmuş Selin'e?

Kimse konuşmaz.

Mesut: Ya söylesenize, konuşun biriniz.

Engin: Usta, bir video gönderdiler, izlesen kendin görsen daha iyi.

Mesut'a videoyu açarlar. Videoda Selin resmen can çekişiyordur, adamlar deli gibi tekme atıyorlardır Selin'e. Selin'in bayıldığını görür Mesut, beyninden vurulmuş gibidir.

Mesut: Se-Selin...

O sırada Aylin masasından kalkar hızla.

Aylin: A-Abi, sinyal. Sinyal geliyor. Vericiyi açmış.

Ali: Sonunda, hemen çıkalım.

Mesut: Ne vericisi?

Ali: Cemil Selin'i götürürken son anda Selin'in eline bir verici verdim, açık olmadığı için yerini bulamıyorduk.

Mesut: E hadi çıkalım o zaman ne bekliyoruz?

Ekip hızla çıkar. Mesut verilen adrese doğru sürmeye başlar aracını, deli gibi sürüyordur.

Ekip en sonunda eski villaya ulaşır.

#flaschback#

Cemil videoyu gönderdikten yarım saat sonra Kamil ile birlikte diğer odaya gider, yürürken ayağı yerdeki vericiye çarpar, verici aktifleşir. Cemil taş olduğunu düşünür ve aldırış etmeden yoluna devam eder.

#flaschback#

Ekip villanın etrafını sarar, Ali sniper'ını alır ve kendine iyi bir yer bulur.

Mesut: Ali, görüyor musun Selin'i?

Ali: Evet abi, görüşüm tam açık değil ama görüyorum onu, pek iyi görünmüyor. Cemil ve diğer adam da orada.

Mesut: Girelim hadi ne bekliyoruz?

Hüsnü: Kendine hakim ol tamam mı?

Mesut onu rahat bırakması için sadece hızla kafasını sallar, aklı Selin'dedir.

Ekip villaya iyice yaklaşır. Villanın tüm girişleri tel örgü ile kapatılmıştır.

Hakan: Abi bu ne? Ne yapacağız?

Hüsnü: Bilmiyorum.

Mesut bir pense alır hemen arabasından ve telleri sessizce kesmeye başlar. Adamlar sesleri duyar ve ekip çok kalabalık olduğu için koşarak çıkarlar, daha doğrusu tam çıkacakken Cemil arkasına döner ve Selin'e bir el ateş eder. Selin zaten onca acıya katlanıyordur ve bu kurşun çok fazla gelir, bebeklerini hissetmeye çalışır. Peş peşe üç tane tekme hisseder son kez ve onların yaşadıklarını düşündüğü sırada bayılır, yerde öylece yatıyordur tabi ona eşlik eden bayağı bir kan vardır. Adamlar hızla kaçarlar, kaçarken Cemil benzin varilini devirir, ama koşmaya devam ederler, Kamil de koşarken hızla izmaritini yere atar.

-ekip-

Ekip silah sesini duyunca dehşete düşer, özellikle de Mesut. Daha hızlı kesmeye başlar telleri, artık adamların duyup duymamasını umursamıyordur.

Mesut hemen kestiği teli oradan çeker ve içeri girer, dikkatlice ilerlemeye başlar ve adamlar bir anda karşısına çıkar. Üç el silah sesi duyulur.

Mesut iki adamı da vurmuştur, ama Cemil elindeki silah ile Mesut'u vurur. Kurşun yelekte kalmıştır o yüzden Mesut dengesini toparlayıp devam eder ilerlemeye. Kulağına Ali'nin anonsu gelir.

Ali: A-Abi, yanacak orası, girme oraya, varil düştü. Abi çık hemen oradan!

Cemal hemen Mesut'un peşinden içeri girer, Hakan ve Bahar'da onu takip eder.

Cemal adamları bulur. Cemil kalbinin yakınından yaralandığı için ölmüştür. Kamil'in nabzı atıyordur.

Cemal: Bunları çıkartmamız lazım.

Hakan: Selin ve Mesut Abi'yi bulmamız lazım.

Cemal: Evet ama bunları da çıkartmamız lazım.

Bahar: Hakan sen içeri git o zaman, biz de bunları çıkartalım.

BahCem adamları çıkartır, Hakan bir oda dışında tüm odalara bakar ama Selin ve Mesut'u bulamaz. İzmarit ve benzin birleşince yangın başlamış ve o odanın girişini kapatmıştır. Hakan duman yüzünden öksürmeye başlar ve geri dönmek zorunda kalır.

Hakan deli gibi öksürüyordur, büyük bir yangın çıkmıştır, Selin ve Mesut'tan haber yoktur. Hüsnü farklı bir yerden girmeyi dener ama giremez, demir teller ısınmıştır ve ızgara gibi yakıyordur. Hemen itfaiye çağırırlar. Ekip deli gibi bir yol bulmaya çalışıyordur. Ama ellerinden bir şey gelmez, Ali'de tüfeğinin dürbünü ile içeriyi görmeye çalışıyordur ama çok fazla duman olduğu için hiçbir şey net değildir.

Acı Hayatın İçinden Gelen MutlulukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin