78. bölüm

188 11 0
                                    

-akşam-

Selin hazırlanmayı neredeyse bitirmiştir, akşamüzeri evinin önüne gelir, arabasını almak için. O sırada balkona olan Mesut'u görür. Mesut'ta Selin'i tabi, Mesut hemen aşağıya iner.

Mesut: Selin?

Selin: Merhaba.

Mesut: Bir şey mi oldu?

Selin: Yok, yani aslında şey. Ben hem sana haber vermek için hem de arabamı almak için gelmiştim.

Mesut: Neyi haber vermek için?

Sekin: Öncelikle şunu söyleyeyim, lütfen fazla tepki verme. Bir haftalığına çocuklarla birlikte şehir dışına çıkıyoruz, sadece bir hafta ama, geri dönücez. Orada Aylin ile buluşacağız.

Selin Mesut'un yine ona vurmasından korkuyordur, tedirgindir.

Mesut: Uzak bir yer mi?

Selin: Kocaeli.

Mesut: Ne zaman gidiyorsunuz?

Selin: Yarın sabahtan.

Mesut: Benim yüzümden mi?

Selin: Tek sen değil, yani hem kafamı toparlamam lazım, hem de şu peşimizde olan adamdan uzaklaşmış oluruz biraz diye.

Susarlar bir süre.

Selin: Kızdın mı?

Mesut: Hayır, sizin için daha iyi. Yani biraz olsun buradan, burada ki kötülüklerden uzaklaşmak iyi gelir size. Sen bir ihtiyacın olursa ara beni, ben gelirim hemen. Çocukların her şeyi tam mı? Alınacak bir şey falan?

Selin: Her şeyleri var, onları görmek için istediğin zaman arayabilirsin. Senin de çocukların sonuçta.

Mesut: Teşekkür ederim.

Selin: Ben artık gideyim. Kendine iyi bak.

Mesut: Sen de. Aylin'e de benden selam söyle.

Selin başı ile onaylar.

Selin kendi arabasına biner ve gider. Mesut kendi arabasına bakar ve arabanın üzerindeki zarf dikkatini çeker. Zarfı açar. *Bu sırada Selin çoktan gitmiştir.*

Mesut zarfı açar ve içinden çıkan fotoğraflara bakar. Selin ve Deniz'in çimende otururken ki fotoğraflarıdır. Haluk'un gönderdiğini anlamıştır Mesut.

Mesut*iç ses*: Belki de uzaklaşmanız daha da iyidir.

Mesut elinde zarfla birlikte içeri girer.

Selin eve gelmiştir. Eşyalarını arabaya yerleştirir. Pusetleri de arabaya yerleştirmiştir, sabah zor olmaması için her şeyi akşamdan halletmiştir. Pınar ile birlikte çocuklara sırayla banyo yaptırırlar, daha sonra çocukları uyuturlar.

*akşam oturma odası*

AlPın ve AyRız oradadır, Selin çocukları uyutmuş ve en son kalan eşyalarını topluyordur. Ayla Selin'in gideceğini söylemiştir.

-sabah-

Birlikte güzel bir kahvaltı yaparlar. Selin kahvaltıdan sonra çocukları sırayla uyutur ve arabaya, pusetlerine koyar.

Sıra vedalaşmaya gelmiştir.

Sırayla herkesle sarılıyordur.

Ali: Dikkat et kendine, bir telefonla yanındayız, biliyorsun.

Selin: Biliyorum, sen de dikkat et kendine.

Pınar: Seni çok özleyeceğiz.

Selin: Aa Pınar yapma ama böyle, bir haftalığına gidiyorum, sonra yine İstanbul'dayım.

Pınar *gözleri dolmuştur.*

Pınar: Olsun, yine de öyle işte.

Rıza: Dikkat et kendine kızım, sapasağlam dön, kafanı toparla iyice. Torunlarıma da iyi bak.

Selin: Peki baba.

Ayla: Aklına takılan bir şey olursa saat fark etmeksizin arayabilirsin, biliyorsun.

Selin: Biliyorum, her şey için çok teşekkür ederim.

Rıza: Biz her zaman buradayız kızım, her zaman senin ve torunlarımız için yerimiz var. Aylin'e de söyle, arayı çok açtı, buraya da gelsin bir.

Selin gülümser.

Selin: Tabi, söylerim.

Selin: Ben gideyim artık. Haberleşiriz yine.

AyRız, AlPın: İyi yolculuklar.

Selin saat 10 gibi yola çıkar. Onun da gözleri dolmuştur ama pek belli etmemiştir. Çocuklarına bakar arabayı çalıştırmadan ve onlar uyanmadan oraya varabileceğini düşünür ve yola çıkar.

Yolda Aylin'i arar.

Acı Hayatın İçinden Gelen MutlulukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin