49. bölüm *HUZUR-1*

281 14 2
                                    

Bir süre sonra içeriden doktor çıkar.

Mesut: Selin nasıl?

Doruk: Selin Hanım iyi, zor bir doğum oldu ve Selin Hanımın sancıya dayanamayıp bayılması işleri değiştirdi, sezaryen doğum yaptırmak zorunda kaldık. Şuan üçü de iyi, bebeklerinizi kontrole götürdüler, Selin Hanım da birazdan normal odaya alınacak, şuan baygın. Kendine geldiğinde mümkünse hemen ayağa kalkmasın, ben zaten yine kontrole gelirim. Geçmiş olsun.

Ekip: Sağ olun.

Bir süre sonra içeriden Selin'i çıkartırlar, Selin çok solgun ve yorgun görünüyordur. Selin'i normal odaya alırlar. Ezgi, Cemal, Bahar ve Arda odayı hazırlamışlardır Selin gelmeden.

Selin'i odaya alırlar, Selin hala uyuyordur. Mesut Selin'in başındadır, ekip dışarı çıkmıştır. Bebekleri bekliyorlardır. Bir süre sonra bebekler gelir.

Ayla: Şunların tatlılığına bak. Allah analı babalı büyütsün.

Ekip: Amin.

Suat: Adlarını ne koydular acaba?

Şükran: Valla ben bile bilmiyorum.

Ali: Abi baksana ikisi de Selin'in birer kopyası gibi.

Hüsnü: Şükür, şükür. Mesut'a benzediğini düşünsene.

Ekip güler.

Mesut dışarı çıkar.

Hakan: Abi, adlarını söylesen artık. Öldük meraktan.

Mesut: Olmaz, Selin söyleyecek size.

Mesut bebeklerin başına gelir.

Mesut: Ne kadar da benziyorlar Selin'e. *gözleri yaşarmıştır, siler hemen eliyle*

Cemal: Abi, sen ağlıyor musun?

Mesut: Duygulandım işte birden.

Rıza: Evlat, hayırlı olsun. Allah analı babalı büyütsün.

Mesut ve Ekip: Amin.

Yaklaşık 1 saat sonra Selin uyanır, nerede olduğunu anlayamaz başta, eli karnına gider, bebeklerini hissedemez, karnı da inmiştir zaten. Bebeklerinin öldüğünü düşünür. Ağlamaya başlar. Mesut odaya girer.

Mesut: Güzelim, ne oldu?

Mesut hemen Selin'in yanına oturur.

Selin: Onlar ö-öldüler mi?

Mesut: Allah korusun. Hayattalar, çok sağlıklılar. Bir görsen ikisi de senin kopyan gibi.

Selin: Yaşıyorlar mı?

Mesut: Evet güzelim. İkisi de. Sadece sen doğum sırasında bayıldığın için sezaryen doğum yaptırmak zorunda kalmışlar o kadar. İkisi de gayet iyi.

Selin: B-Ben görmek istiyorum onları.

Mesut: Tamam sen bekle, ekibin yanındalar, getireyim ben onları.

Selin başı ile onaylar. Çok heyecanlı ve gergindir.

Mesut dışarı çıkar.

Ali: Abi, ne olmuş?

Mesut: Uyandı da, bebekleri içinde hissedemeyince öldüler sanmış.

Suat: Hiy, Allah korusun. Allah nazarlardan saklasın.

Ekip: Amin.

Mesut: Nerede bizim tokmak kafalar?

Hakan: Buradalar abi de hemen çocuklara ilk günden tokmak kafa dedin ya

Ekip güler.

Mesut: Ee isimlerini söylemedik daha, neyle sesleneyim ben onlara?

Ekip tekrar güler.

Mesut kucağına Derin'i, Pınar da Deniz'i alır ve odaya girerler. Selin yatakta doğrulur.

Pınar: Biz geldikkk.

Pınar Deniz'i Selin'in kucağına verir dikkatlice. Selin başta tereddüt eder ve korkar ama sonradan alışır, Selin Deniz'in yüzüne bakar, küçücük burnu, küçücük ağzı. Selin Deniz'i koklar ve hayatında kokladığı en güzel koku olduğunu düşünür.

Acı Hayatın İçinden Gelen MutlulukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin