-diğer gün-
Sabah Mesut ve Selin uyanırlar, kahvaltılarını yaparlar.
-oturma odası-
Mesut: Sen iyisin değil mi?
Selin: Evet, zımba gibiyim.
Mesut: İyi iyi. Bebekler nasıl? Yoruyorlar mı seni?
Selin: Yoo, arada kıpırdadıklarını hissediyorum, çok bir yordukları yok. *Bu sırada ikisi de ellerini Selin'in karnına koymuşlardır.
Mesut: Ben o zaman bir iki saatliğine merkeze gitsem, sen evde kalabilir misin?
Selin: Ben de gelsem? Çok sıkıldım evde, hem iyiyim de, lütfen.
Mesut: Hayır olmaz.
Selin: Yaa lütfen, bak yormam kendimi, hem raporum yarın bitiyor, bugün olmazsa yarın giderim.
Mesut: Hayır dedim, dinlenmen lazım senin.
Selin: İyi, git sen. Bende burada böyle saksı gibi bekleyeyim.
Mesut: Güzelim bak, sen hem daha tam iyileşmedin hem de hamilesin, dinlenmen lazım.
Selin: Tamam dedim bir şey, git sen.
Mesut: Gözüm arkada kalmaz değil mi?
Selin: Kalmaz kalmaz, uslu dururum merak etme.
Mesut: İyi, dönerim ben bir iki saate.
Selin: İyi tamam.
-merkez-
Mesut gelir.
Hüsnü: Ooo usta, hayırdır?
Mesut: Bir geleyim dedim, napıyorsunuz?
Hüsnü: Şu dosyaları dolduruyorduk, Selin nasıl?
Mesut: İyi iyi, zımba gibi. Bıraksak operasyona katılacak.
Ali: Tanıyorum ben onu, bugün olmazsa yarın artık kesin burada, raporu da bitiyor galiba değil mi?
Mesut: Evet, artık tut evde tutabilirsen. Bir de bir şey istediğinde yapmazsan göreceksin.
Ali: Bilirim abi, bilirim. Pınar az çektirmedi bana, hamilelikten bir de hormon şeyleri var ya, iğne gibi sözler havada uçuşuyordu bir ara bizim evde.
Mesut: Bunu bir de Selin'in inadı ile çarp.
Hüsnü: Olur öyle şeyler olur, katlanacaksın artık.
Mesut: Katlanıcam tabi, başka kimim var ki ondan başka, biraz da ben onun kahrını çekerim ne olacak?
Rıza gelir.
Rıza: Ooo Mesut? Hangi rüzgar attı seni buraya?
Mesut: Bir geleyim dedim baba. Nasılsınız?
Rıza: Biz iyiyiz, sizi sormalı, Selin, bebekler falan iyiler mi?
Mesut: İyiler baba, iyiler. Hatta Selin hanım bıraksak operasyona çıkacak.
Rıza: Çıkar o çıkar. *gülerler*
Mesut: Usta şu dosyaları versene yardım edeyim bende.
Hüsnü: Zor olmasın, o kadar günden sonra dosya doldurmak. *gülerler*
Mesut: Ustaa!
Hüsnü: Tamam demedim bir şey, al şunları dolduruver.
Mesut dosyaları doldurur.
-Selmes ev-
-Mesut gittikten bir buçuk saat sonra-
Selin karnı acıktığı için kendisine yemek hazırlamaya başlar, yemeğini hazırlarken ekmeğin bittiğini görür ve hazırlanıp ekmek almaya gider.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acı Hayatın İçinden Gelen Mutluluk
AçãoSELMES'İN başından geçen olaylar ele alınacaktır.