89. bölüm

232 15 2
                                    

Aylin: Şey, abi ben Selin'i aradım ama telefonu kapalıydı, sen nerede olduğunu biliyor musun?

Mesut: E-Evet. Selin, Selin şey-şeyde.

Mesut telefonu Hüsnü'ye uzatır.

Hüsnü telefonu alır ve biraz uzaklaşır.

Hüsnü: Alo, Aylin. Ben Hüsnü.

Aylin: Aa Hüsnü abi merhaba, şey ben Selin'e ulaşamadım da, bayağı bir aradım ama açan olmadı. Mesut abiye ne oldu bu arada? Dava bitti mi?

Hüsnü: Ay-Aylin, şey. Biz hastanedeyiz.

Aylin: NE! Yoksa, Selin. Yaralı mı?

Hüsnü *ağlayarak*: Başımız sağ olsun.

Aylin: NE! ABİ NE DİYORSUN SEN! NE DEMEK O! ABİ, SELİN ÖLMEDİ DE! NE OLURSUN! YAŞIYOR DE! HAYIR OLAMAZ BU, KANDIRIYORSUNUZ BENİ! BEN GELİYORUM HEMEN! KANDIRIYORSUNUZ BENİ!

Aylin kapatır telefonu, hızla eşyalarını toparlar, toparlanırken bir yandan da ağlıyordur. Hızla bir uçak bileti alır ve yine hızla İstanbul'a gelir. Hemen hastaneye gelir. Bu sırada akşam olmuştur, ekip hala morgun balındadır, kimse ayrılamaz oradan. Mesut kapının yanına çömelmiş kafasını dizlerinin üzerine koymuştur ve ağlıyordur. Ekip Aylin'i görmeyi beklemiyordur.

Hüsnü: Aylin...

Aylin ve Hüsnü hemen sarılırlar.

Aylin: Abi, gerçek değil de, biz sana şaka yaptık de ne olursun.

Hüsnü başını yere eğer.

Aylin: Ben, görmek istiyorum.

Hüsnü: Emin misin?

Aylin: Evet abi.

Aylin kapıyı açar. Gözlerini siler, yavaşça içeriye girer. Selin'in yüzünü görmeyi düşünüyordur ama gördüğü şey karşısında mahvolur. Zorla da olsa dışarı çıkartırlar onu. Ekip tüm gece hastanede kalmıştır.

-diğer gün- -cenaze günü-

Ekip sırayla eve gidip gelmiştir, üzerlerini değiştirmişlerdir. Mesut da eve gidecektir. Selin'i bırakmak içinden gelmiyordur. Eve gider, o sokak, Selin'in yandığı yer, temizleniyordur bugün, herkes normal yaşantısına geri dönmüştür, Mesut en çok da bunu kaldıramaz. Evine gelir. Kapılarında bekleyen koruma polisleri Mesut'un yüzüne bakamıyorlardır. Mesut kimseye bir şey demeden hemen evine girer. Hızlıca bir duş alır, hazırlanır ve çıkar.

Hastaneye geldiğinde Selin tabuta konulmuştur ve tabut ta araca koyuluyordur. Herkes gelmiştir, aileler de. Mesut çocuklarını görür, pusetlerinde uyuyorlardır. Onların yüzüne bakamaz. Cenaze aracı harekete geçer, cenaze yeri çok kalabalıktır, Selin'in bütün tanıdıkları ve sevenleri gelmiştir, neredeyse teşkilatın yarısı da gelmiştir. Diğer yarısı da gelmek istemiştir ama izin verilmemiştir. Mesut tabutun yanından ayrılmıyordur. Herkes Mesut'un yanına gelip 'başınız sağ olsun' diyordur, Mesut hiçbir şey demiyordur, sadece Selin'in hayata geri dönmesi için dua ediyordur. Herkes ağlıyordur. Derin ve Deniz'de bu ses ve huzursuzluk üzerine ağlamaya başlamışlardır. Deniz'i sakinleştirebilmiştir Suat ama Derin sakinleşmiyordur, annesinin kalp atışlarında uyumak istiyordur, annesini arıyordur. Selin'in kokusunu arıyordur.

Mesut Derin'in susmadığını fark eder. Mezarın başından kalkar ve Derin ve Aylin'in yanına gelir. Derin Aylin'in kucağındadır.

Mesut Derin'i kucağına alır. Derin yine sakinleşmez. Ama Mesut'un babası olduğunu anladığı zaman biraz olsun sakinleşir. Mesut Derin'i pusetine bırakır ama Derin her bırakışta tekrar ağlamaya başlıyordur. Mesut mecburen onu kucağına alır. Annesinin başına getirir onu. Derin burada biraz daha sakinleşmiştir. Ama sonradan tekrar huysuzlanır. Aylin onu tekrar kucağına alır. Biraz dolaştırır fln en sonunda Derin uyumuştur.

Cenaze töreni biter, herkes Mesut'a ve ekibe baş sağlığı dileyip gider. Mesut mezarın başından hiç ayrılmamıştır, hiçbir şey ve hiç kimse umurunda değildir. Ekip de içlerine sinmese de teker teker gider. En sonda Aylin ve Mesut kalmıştır. Çocuklar Pınarlarla gitmişlerdir.

Aylin:

Acı Hayatın İçinden Gelen MutlulukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin