22. bölüm

251 13 2
                                    

Ekip merkeze Selmes ve Ayşe hastaneye gider.

-ekip, merkez-

Hüsnü: Şu çocuk işi ne bilen var mı?

Ezgi: Siz bomba ile uğraşırken Selin arka tarafa gitti bir süre sonra yanında o kızla geldi işte, ben de anlamadım. Ama kızın kolları falan hep yaraydı. Dayısından bahsetti biraz, daha doğrusu dayısı dövüyor anladığım kadarıyla, iki gün önce de bırakmış sanırım, onu bekliyormuş.

Hakan: İyi de kız daha beş yaşında falan, adam nasıl bırakmış?

Ezgi: Bilmiyorum.

Ali: Tek dayısı mı varmış?

Ezgi: Ben de bilmiyorum ama başka kimseden bahsetmedi, zaten çok da konuşmadı benimle, Selin'i bekledi.

Hüsnü: İnşallah hayatı düzelir.

Ekip: İnşallah.

-hastane-

Selmes Ayşe'yi acile getirirler. Doktora gösterirler.

Doktor: Siz annesi misiniz?

Selin: Yok hayır, ben polisim, ailesini bulmaya çalışıyoruz, kollarında yaralar var. Bir merhem falan verirsiniz belki diye geldik.

Doktor (Çınar): Bir bakalım.

Çınar Ayşe'nin kollarına bakar, bir hemşire Ayşe'nin tişörtünü çıkartır ve sırtındaki izleri görürler, kemer izlerini.

Selin şok olmuştur. Kendi küçüklüğü aklına gelir.

*Mesut'a dönüp

Selin: Ne yapmışlar kıza *gözleri dolar.

Mesut: Şşşt tamam, bak artık emin ellerde, bir şey olmayacak başka.

Selin: Ama onca şey olmuş zaten, daha ne olacak?

O sırada bir adam gelir.

Cemil(Adam): Ayşe, burada mısın?

Ayşe Cemil'i görünce korkudan kıpırdayamaz.

Selin: Pardon beyefendi, kimsiniz?

Cemil: Sana ne! Ayşe, gel kız buraya, gidiyoruz hadi!

Mesut: Şşşt, sakin!

Cemil: Off sizinle uğraşamam, Ayşe hadi!

Çınar: Beyefendi, Ayşe şuan çıkamaz, yaraları ciddi. Tedavi olması lazım.

Cemil: Yok, bir şey olmaz ona. Siz de dolanmayın bu kızın peşinde.

Selin: Beyefendi, saçmalamayın lütfen. Bu çocuk iyi değil. Götüremezsiniz.

Cemil: Buna kim karar verecek? Kim olduğunu bile bilmediğim sen mi? Çocuğun dayısı olan ben mi? Cevap vereyim ben!

Mesut: Bağırma! Sabrım taşmak üzere, çık git şuradan!

Hemşire hastane polisini çağırmak için sessizce arkadan gider.

Cemil: Ya bi s* g*. Sizinle uğraşamam akşam akşam.

Mesut: Düzgün konuş!!!

Selin: Beyefendi lütfen doğru düzgün konuşun. Şurada adam gibi konuşmaya çalışıyoruz sizinle. Ayşe'yi de götüremezsiniz. Zaten iki gün önce bırakıp gitmişsiniz, şimdi mi aklınıza geldi bu çocuk?! Çıkın lütfen dışarıya!

Cemil: Kız, sen mi anlattın? Ben demedim mi sana gelicem diye, geldim işte, şimdi de birllikte gidiyoruz, düş önüme.

Ayşe: Dayı tamam kızma Selin ablaya, o bir şey yapmadı.

Acı Hayatın İçinden Gelen MutlulukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin