Bölüm şarkısı; | Yalın, Tatlıyla Balla |
Merhabalar, geldim sonunda geldim. Öncelikle birkaç bir şey söylemek istiyorum. Bu hikayeye başlarken sadece ben ve bir iki arkadaşım yanımdaydı, şu an altmış bin okuyucum yanımda ve 9 mayısta bir senemizi doldurduk. Her daim yanımda olan canım arkadaşlarıma ve size teşekkür ederim. Nice senelerimize:)
Ve diğer bir konuya gelmek istiyorum. Son bölümden Enfal'i çok fazla linç etmişsiniz. Tamam yaptığı doğru değildi ve hataydı. Bunu kabul ediyorum. Ama benim Hiçbir karakterim hatasız değil, her birinin bir hikâyesi ve tonlarca hatası var, olacak.
Diğer konuya gelirsem, sürekli acı çekiyorlar artık mutlu olsun diyen bal okurları görüyorum. Benim niyetim sizi her bölüm üzmek değil ama karakterlerimin hikayesi, onların hikayesinde ekleme ya da çıkarma yapamam sadece yazabilirim. Kendilerini yazdırıyorlar.
Güzel günler uzakta mı demeyin son 3,4 bölüm tıngır mıngır ağlıyoruz azıcık gülelim diye bu bölümü şeker tadında attım ve biraz açıklayıcı bir bölüm oldu.
Oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen, oy ve okunma sayısı arasında bayağı bir fark var.
Keyifli okumalar.
Cevabını vermek istemediğim ya da verirken yirmi bin kez eğrisiyle doğrusuyla düşüneceğim soruyla karşı karşıya kalmıştım. Gözümü sıkkınca kapatıp açtım.
"Enfal." dedim, sustum. Sert yüzüne bakakaldım.
"Ne Enfal! Sen bana niye söylemiyorsun Berin, ben sana ne dedim?!" Bizim yanımızda dikilen ve hâlâ bir bana bir de Enfal'e bakan Feris'e çevirdi bakışlarını. "Feris sen içeri geç," dedi. Feris bakışlarını düşürdü ve başını salladı. Arkasına birkaç defa baksada bahçeye doğru yürüdü. Onun ardından bakarken kolumdan sertçe tutan Enfal'e kaşlarımı çattım.
Sert ve büyük eli kolumu etkisi altına almıştı. "Çek elini kolumdan!" dedim. Ama elinin baskısı daha da artmıştı. "Enfal çek şu elini, acıtıyorsun."
Son dediğim acıyor kısmını göz önünde bulundurarak elini çekti. Ama bu defa beni arkamdaki demirlere doğru çekti. Arkasına dönüp etrafı kolaçan etti. "Berin sen neden bana bir şey anlatmıyorsun?!" diye yineledi tekrardan. Omuzlarım titremişti. "Ben, anlatacaktım." dedim, tane tane.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh-u Revan | GÜL GÜZELİ |
Romance| Acılarını , kalbine sevdasıyla birlikte gömmeye çalışan kızla , sevdasına sahip çıkan bir adamın hikayesi. | | MAHALLE HİKAYESİ | Mahalledeki tüm gözler bizim üstümüzdeydi. Karşımdaki bir çift kara göz ise benim her bir hücremi arşınlamak isterces...