• 8

4.7K 222 204
                                    

Bölüm şarkısı| Uğur Akyürek; Kalbim seninle güzel|

Vira bismillah, yavrularım...

Sizi çok özledim evet çok beklettin biliyorum ama bu 1 aylik süreçte çok şey yaşadım malesef ondan dolayı beklettim. Umarım bundan  sonraki bölümler daha erken gelir. Bu arada 5K olmuşuz sizi çok öpüyorum her şeye rağmen yanımdasınız canlarım.

Hemen bölüme başlamadan önce oy
verelim☀️

Keyifli okumalar♥️🥑

Fazlasıyla heyecanla atan kalbim dur durak bilmiyordu. Yanımdaydı. Yamacımda durmuş, biçimli elleri direksiyonda idi. Gözleri ara sıra beni buluyor, yüzünü çarpık bir gülümseme hapsediyor ardından o çarpık gülümseme siliniyordu. 

O güzel gamzesini çok kısa bir süre görüyordum yani...

Oturduğum koltukta silik bir vaziyette duruyordum. Normal süratte giden araba durmuştu. Arabanın camından mahallede bakışlarımı gezdirdim. Evin önüne gelmiştik. Enfal'e döndüğümde bakışlarımız kesişti. Elleri ensesine gitti.

''Geldik. Bir isteğin olursa, buradayım.'' dedi ve sessizce mırıldandı. ''Gerçi sen benden bir şey istemezsin ama neyse.''

Ben senden çok şey isterim ama bu yaşıma kadar istediklerim gerçekleşmedi Enfal. İstemek benim için hayalinde hayaliydi. Ben genelde başkalarının isteğini yerine getirmekle meşguldüm...

Aklıma gelen düşünceler, dilime gelecek, sözcük olacak kadar cesaretli değildi. O yüzden söylemek istediklerimi yuttum, söyleyeceklerim için dudağımı araladım. ''Teşekkür ederim. Hem buraya getirmen için hem de...'' Kulağımdan kaçarak özgürlüğüne kavuşan saç tutamımı alıp tekrardan kulağımın arkasına soktum. ''Hem de bu söylediğin söz için.''

''Ne demek? Ben hep bir telefon uzağından daha yakınındayım. Tabi ki sen istersen...''dedi, sonlara doğru kısılan bir ses tonuyla.

Başımı yere eğerek gülümsedim. O da gülümsedi.

Bir gülümseme, saatlerce konuşulan onlarca kelama bedeldi. Ama bu bedele değen kişiyle bedeldi. Enfal ile...

Ellerim birbirine zar zor tutunurken arkamı dönmeden önce, heyecandan titreyen dudaklarımı araladım. ''Hoşça kal.''

Gözlerimin içine baktı. ''Biri giderken arkada kalan pek hoşça kalamıyor. Ama neyse ben hoş mu bilmem ama kalırım. Beklerim yani seni...''

Sustum. Arkamı dönüp binanın kapısını açtım. Binanın içerisine girdiğimde rahat bir nefes bıraktım.

Zihnime gelen düşünce, gözlerimin önüne pusu kurmuştu. Beni yanlış düşüncelere, fazlasıyla yanlış düşüncelere sürüklüyordu.

Biri giderken arkada kalan hoşça kalmaz mı?

Sahiden Enfal, Nalan gittikten sonra hiç hoşça kalamadın mı?

Nalan, senin hoşça kalamayışlarının sebebi, ruhunu örselemene sebep olan kadın mı?

Ben neden böyle hissediyordum bilmiyordum. Enfal'i bu kadar düşünmem hiç olacak şey değildi!

Binanın içinde daha fazla beklemem iyice saçma bir hal almadan adımlarımı merdivenlere sürükledim. Kapının önüne geldiğimde çantamdan anahtarı çıkarttım. Tam anahtarı kapının deliğine sokacakken kapı açıldı. Kapıyı açan kişi Melihti. Acelesi var gibiydi ama beni görünce sekteye uğramıştı. ''Abla?''

Ruh-u Revan | GÜL GÜZELİ |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin